Çürüme, siyasi ahlâksızlık, ikiyüzlülük..


Çürüme…


ÜLKEDE büyük bir sahtekârlık hü­küm sürüyor. Çürüme, siyasi ahlâksızlık, ikiyüzlülük, yalancılık adeta toplumda kol geziyor. Sistem iyi olanı eliyor, kötü ola­nı öne çıkarıyor.
 
Edebiyattan sanata, gazetecilikten mi­marlığa kadar hayatın bütün yaratıcı alanlarında vasat olan öne çıkıyor. Pırıltı­lı her şey bir ortaçağ hoyratlığıyla ezili­yor. Bu duruma büyük bir toplumsal akıl tutulması eşlik ediyor.

Ülkede yaşanan bu süreç; bütün gös­tergeleri ve fiilleriyle, toplumu bir önceki çağın değerler dünyasına iade eden yeni tipte bir darbeye, bir polis devletine işa­ret ediyor. Üstelik vasatın egemenliği anlamına gelen insanlığın bütün ilerici bi­rikiminin tasfiyesi, büyük bir utanmazlık­la “demokratikleşme” diye sunuluyor.

Buna karşılık sicilli darbeciler, katiller, kontrgerilla artıkları, özel harpçiler ve İslamo-faşistler ile kendi hayatlarına ihanet eden, su içtikleri kuyulara tüküren libe­raller, hep birlikte “demokrasi cephesi”ni oluşturuyor. İyi mi?

Ahlâksızlık öyle bir boyuta ulaşmış du­rumdaki, 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri­ni açıkça destekleyenler “demokrat”, bu darbelere karşı mücadelenin onurunu ta­şıyanlar ise “statükocu”, hatta “darbeci” ilan ediliyor.

Artık bu palavranın sonuna geliyoruz. Zulümün, kötünün, vasatın, riyanın ve yalanın egemenliği bitiyor. Yeniden iyi ve erdemli olanların yükseleceği bir dö­nem açılıyor. Verilen kavga boşa gitmi­yor. Göreceksiniz.



➽ Paylaş: