'Erdoğan'a deccal gözüyle bakılıyor'



Erdoğan, Suriye halkının gözünde tek bir anlam ifade ediyor: Deccal...

Suriye halkı Başbakan Erdoğan'ı neden sevsin?



Başbakan Erdoğan, Türk Arap İşbirliği Forumu'nda "sorunumuz Suriye halkı ile değil, Esed rejimiyle" dedi. Buna karşın Suriye'de yaşanan saldırıların en büyük destekçilerinden olan Erdoğan, Suriye halkının gözünde tek bir anlam ifade ediyor: Deccal...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Four Seasons Otel'de gerçekleştirilen Türk-Arap İşbirliği Forumu Dışişleri Bakanları Beşinci Toplantısı için düzenlenen yemekte konuştu.

Suriye muhalefeti safları birleştirsin
 

Erdoğan konuşmasının Suriye'ye ilişkin kısmında 'Suriyeli muhalefetin saflarını birleştirmesi suretiyle verilen sözlerin somut eylem ve icraata dönüştürmenin zamanının geldiğini' belirterek isyancılara adeta yol gösterdi. Ardından Erdoğan konuşmasına 'Bizim sorunumuz Suriye halkıyla değildir. Suriye halkının tümü bizim kardeşimizdir. Bizim sorunumuz Suriye'deki zalim Esed rejimiyledir.' dedi.

Suriye halkı Başbakan Erdoğan gibi düşünmüyor
 

Ancak Suriye halkı Başbakan Erdoğan nezdinde Suriye'de silahlı muhaliflere yönelik desteği belgelenen Türkiye hakkında olumlu düşüncelere sahip değil. Zira daha geçtiğimiz gün Lübnanlı milletvekili Okab Sakr'ın İstanbul, Adana, Hatay'da bulunan operasyon merkezleri aracılığıyla, Türk istihbaratçılarının denetimi ve desteği ile Suriye'deki militanlara silah sağladığı, Lübnan'da yayımlanan El Ahbar gazetesine yapılan ifşaat ile ortaya çıktı. 

Konuyu 1 Aralık 2012 Cumartesi günü manşetine taşıyan soL gazetesinin haberine göre Okab Sakr, Hizbullah ve Şam yönetimine karşı muhalif çizgisiyle bilinen Gelecek Hareketine mensup bir milletvekili. İfşaat ise Sakr'ın Türkiye'deki operasyon merkezlerinde bir yılı aşkın süre çalışan bir kimseden geldi. Gizli kaynağın ulaştırdığı bilgiler arasında Sakr'ın telefon görüşme kayıtları bulunuyor. Gazete bant çözümlerini yayımlamadan önce ses kayıtlarının uzmanlar tarafından kontrol edildiğini belirtti ve telefon görüşmesi yapan kişinin kesin olarak Okab Sakr olduğunu açıkladı. Yayımlanan ilk telefon görüşmesinde ise Halep civarında bulunan Sakr silah teslimatı hakkında bir isyancı şefi ile konuşuyor. 

Silah ve para dağıtan şebekenin Türkiye'de üç merkezi var
 

El Ahbar'a konuşan gizli kaynağın aktardıkları arasında Okab Sakr'ın Türk istihbaratı içerisinde 'sınırsız etkisi' olduğu, son aylarını Türkiye'deki ofisinde 'Suriye'de yaşananları dakika dakika takip ederek' geçirdiği, Türk, Katarlı, Suudi istihbarat yetkilileri eşliğinde Suriyeli komutanlarla toplantılar yaptığı yer alıyor. Sakr'ın İstanbul, Adana ve Hatay'da bulunan operasyon merkezlerinde 20 Suriyeli çalışıyor. Bu merkezler ise Suriyeli muhaliflerle sürekli bağlantı içerisinde. Bağlantı konusu ise silah tedariki ve finansman sağlanmasına ilişkin.

Gizli kaynak ifşaatlarının sebebini ise Sakr'ın 'çılgın davranması' olarak açıkladı ve Sakr'ın, muhalif liderler arasında 'paralı asker olan katiller ve yurtsever muhalefet' ayrımı yapmaksızın herkese para dağıttığını belirterek 'yaralılar ve sivil mültecilere para göndermeyip insani yardım örgütlerine gitsin' dediğini ekledi.

Güldüğü üzere Türkiye'nin emperyalist müdahaleyi destekleyici icraatleri bir bir ortaya çıkarken Suriye halkının Başbakan Erdoğan temsilinden hoşlanmayacağı ortada. Bu duruma örnek teşkil edebilecek diğer bir olay ise bir gazetecinin tanıklığında ortaya çıkmıştı. Suriye seçimlerini izlemek, çatışma bölgelerini, Türkiye sınırından gelişi ve gidişi belgelemek üzere Suriye'de bulunan, Cumhuriyet Gazetesi ve sitemiz yazarlarından Mustafa Kemal Erdemol silahlı muhalifler tarafından 10 Mayıs 2012 tarihinde gerçekleştirilen iki bombalı saldırıya şahitlik etmişti. 55 kişinin hayatını kaybettiği saldırıda Suriyeli halkın ilk tepkileri, Erdemol'un gözlemlerine göre bölgede toplanan kalabalığın tepkili bir şekilde 'Çocuk Katili Erdoğan' şeklinde slogan atmaları olmuştu. 
 
Gazeteci Mustafa Kemal Erdemol'un Suriye gözlemlerini anlattığı 'Suriye halkının en büyük düşmanı Deccal Erdoğan' başlıklı görüşmemizin ayrıntıları için tıklayınız.
'Erdoğan'a deccal gözüyle bakılıyor'
 

Erdemol saldırı esnasında yaşadıklarını ise şöyle ifade etmişti:'Olay yerinde toplananlar halktı. Erdoğan'dan daha iyi biliyorlar ülkelerini de bölgelerini de... Katar, Suudi ve Türkiye düşman diyorlar. En buyuk düşman ise Erdogan... "Amerikan köpeği Erdoğan" sloganını kulaklarımızla duyduk onlardan... Yazıklar olsun...'

Mustafa Kemal Erdemol'un Türkiye'den giden gazeteciler arasında olmasından dolayı kendisine de yönelen tepkileri şöyle ifade etmişti: 'Kısacası Suriye halkı Erdoğan’ı bir numaralı düşman olarak görüyor. Bunu kahvelerde çok sıkça görmeniz mümkün. Nereden geldiniz denilince Erdoğan’a laf başlıyor. Bir tek kişinin Erdoğan için iyi biri dediğini göremedim.'

Erdemol gözlemlerini paylaştığı bir etkinlikte ise Suriye halkı hakkında 'Suriye halkı ayrım yapmasını çok iyi bilen bir halk, onlar açısından Erdoğan'ın nerede Türkiye'nin nerede durduğu konusu çok açık', Suriye halkının Erdoğan'a 'deccal' gözüyle baktığını ancak Türkiye halkına büyük bir sempati ve dostluk beslediğini, Türkiye'ye karşı herhangi bir düşmanlık taşımadığı' şeklinde konuşmuştu.
 
Suriye'nin BM'ye ilettiği mektuplarda Türkiye
 

Türkiye'nin Özgür Suriye Ordusu(ÖSO) militanlarını eğittiği, Hatay'ı karargah merkezi olarak kullanmasına örtülü izin verdiği, gerek bu gruplara Türk istihbaratının silah ve para tedariki konusundaki yardımı biliniyor. Bu durumlar ise Suriye devleti tarafından BM Güvenlik Konseyi'ne, BM Genel Sekreteri Ban Ki- Mun'a ilettiği mektuplar aracılığıyla defalarca şikayet konusu oldu. 

Örneğin Suriye Dışişleri Bakanlığı'nın BM'ye ulaştırdığı bir mektupta 'Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin terör gruplarına destek vererek barışçıl çözümü sabote ettiğini, Türkiye'nin El Kaide'ye de destek sunduğu, muhaliflere barınak sağladığı ve Türkiye toprakları üzerinde eğittikten sonra Suriye topraklarına kendi sınırları kanalıyla gönderdiğini' ifade edildi.

Adana İncirlik üssü kanalıyla silah kargosu gönderiliyor
 

Ayrıca Suriye Dışişleri Bakanlığı BM'ye yazdığı bir diğer mektupta, 'Türkiye’nin binlerce El-Kaideci, Tekfiri ve Vehhabi teröristin masum Suriyelileri öldürmek, mallarına zarar vermek ve kaosu ve yıkımı yaymak amacıyla sınırı geçmesine izin verdiğini', 'Katar ve Suudi Arabistan’ın Adana- İncirlik Amerikan üssü kanalıyla Suriye muhalefetine büyük miktarda silah kargosu gönderdiğine' dikkat çekildi. Bir başka mektupta ise Suriye Ordusu bayram nedeniyle ateşkes etmesine rağmen Ekim ayı içerisinde sivilleri hedef alan bombalı saldırıların, silahlı örgütlere Riyad, Doha, Ankara, İstanbul ve Paris'te bulunan örgüt liderlerinden gelen talimatlar doğrultusunda gerçekleştirildiği ifade edilmişti.

Konuşmasında '12 Aralık'ta Marakeş'te gerçekleştirilecek Suriye Halkının Dostları Grubu'nun 4. toplantısında muhalefete güçlü bir destek verilmesini bekliyoruz' şeklinde çağrı yapan Başbakan Erdoğan ise görülen o ki, Suriye'de halkın dostu olarak değil, emperyalist savaşın destekçisi, 'en büyük düşman' olarak tanınıyor.

"Suriye halkı Tayyip Erdoğan'ı sorumlu tutuyor"
 

Kısa süre önce Suriye'ye giden CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz'ın söyledikleri de Suriye halkının Erdoğan'a bakışını ortaya koyuyor. Suriye’de çatışmaların Türkiye sınırında yoğunlaştığını vurgulayan Eryılmaz, Suriye halkının ülkede yaşanan karışıklıktan dolayı Türkiye’yi ve Tayyip Erdoğan’ı sorumlu tuttuğunu belirtti. Eryılmaz, Türkiye’nin Başbakanlık bütçesinden ve örtülü ödenekten kaynak aktararak muhaliflere para yardımı yaptığını söyleyerek, “Teröristlerle bu kadar açık işbirliği yapan başka bir ülke göremezsiniz” şeklinde konuştu. “Suriye’de dökülen kanda AKP iktidarının sorumluluğu vardır” diyen Eryılmaz, “AKP Suriye politikasıyla boğazına kadar çamura batmıştır, çok kirli ilişkilerin içine girmiştir” dedi.

Suriyeliler’in gözünden Türkiye: ‘Suriye halkına kast eden düşman ülke’
 

Birçok kez bu ülkeyi ziyaret de eden gazeteci Fehim Taştekin, Suriye halkının Türk hükümetine karşı büyük bir öfke duyduğunu anlatıyor ve ekliyor; “Türkiye onların gözünde ‘Suriye’ye kast eden ve ülkelerini iç savaşa sürükleyen düşman ülke konumuna geldi”.


soL- Haber


➽ Paylaş: