Eminağaoğlu: “CHP yönetimi derhal istifa etmelidir”


Eminağaoğlu:
CHP yönetimi derhal istifa etmelidir.

Zaman “ben” değil, “biz” deme zamanıdır”
Ömer Faruk EMİNAĞAOĞLU
7 Haziran Genel Seçimlerinden ortaya çıkan sonuçlara uygun hareket edilmeyince, halk çaresizlik içinde bırakılmış, seçeneksizliğe yöneltilmiş, 1 Kasım’da kendi mahkümiyet kararına imza attırılmıştır.

■ 7 Haziran’da halk, Ulusça bütünlük içinde bir araya gelinmesini istediğini ve AKP iktidarını istemediğini açıkça ortaya koymuşken, muhalefet partileri bir bütün olarak halkın bu isteğine hizmet etmemiştir. Süreçte CHP yönetimi, iktidar hedefinden de uzak olduğunu eylemsizliği ile ortaya koymuş, etkin muhalefet yapamamakla iktidarda kalmasına neden olduğu AKP’nin, bu sefer de iktidarı kaybetmesine rağmen iktidarı terketmemesine, daha sonra da kaybettiği iktidara tekrar kavuşmasına yol açmıştır.

■ Demokratik, hukuksal ve siyasal sorumluluk bir tarafa, mevcut CHP yönetiminin savunduğu “siyasi etik” yasası bile kuşkusuz bu tabloda kendi istifalarını gerektirmektedir. Yönetim de bu durumları gözetip derhal istifa etmek zorundadır.

■ Bugün CHP’de yaşanılan süreç, sadece Kılıçdaroğlu ve ekibinin değil, geçmiş yönetimlerin de, tabandan kopuk, örgütü gözetmeyen, halkla kucaklaşmayan anlayışlarının ortaya çıkarmış olduğu kaçınılmaz bir sonuçtur.

■ Şu an CHP’de konu ve ana gündem, genel başkan dahil mevcut yönetimin değişmesi ve parti değerlerine bağlı yeni bir yönetimin gelmesidir. Bu gereklilik, kimin genel başkan olacağı tartışmalarına girmek ve kişisel hesaplarla hareket edilmesi olmamalıdır. Ancak gözlenen ve hissedilen bunun tam tersidir. Hemen herkesin köşesinde veya bireysel çalışmalarıyla genel başkanlık düşünce ve beklentilerine göre biçimlenen bir süreç yaşanmaktadır. Böyle bir süreç, güç birliğinin önündeki en büyük engel olup, bölünme sonucunda da mevcut yönetime yola devam olanağı sağlayacaktır.

■ Parti örgütünden veya çeşitli meslek örgütlerinden kişilere genel başkanlık için gelebilecek her türlü öneri ve baskı, kişisel hesaplar yaratmaması, CHP’ye yeni bir bedel daha yaşatmaması ve ülke yararı için göğüslenmeli ve reddedilmelidir.

■ Herkesin “ben” demeden, bir araya gelip, “bizi” yaratarak, eşitlik içinde yer alacağı bir kadro hareketi ile ortaya çıkacak yönetimin, halkla bütünleşmesi gerekmektedir.

■ Bu bağlamda, çeşitli kişi ve gruplarca tarafıma da genel başkanlık konusunda yöneltilen önerilere yanıtımda, yapılması gerekenin “bizi” oluşturmak zorunluluğu olduğu belirtilmiştir. Bu süreçten çıkışın tek yolu, tüm ilgililerin CHP ilke ve değerleri adına, asla kişisel beklenti içinde olmadan bir araya gelmesi ile doğacak birliğin kuvvet ve hareketidir. Hiç kimse bireysel bir hareketin içinde olmamalı, ortak akıl ve sağduyu ile hareket edilmeli, CHP hepimizin denilebilmelidir. Bu tabloda bile “biz” diyemeyip bir araya gelemeyenlerin ve kendi beklentilerinin hesapları ile hareket edeceklerin, bugünkü yönetim ve geçmiş yönetimler kadar Türkiye yarınları bakımından tarih önünde sorumluluğu ağır olacaktır.

■ Halkın görmek istediği CHP, birlik olan bir yapıdır.

■ Zaman “ben” değil, “biz” deme zamanıdır.

■ “Biz” denildiğinde, yeni bir Genel Başkan, bu ortak akılla doğal ve güçlü biçimde ortaya çıkacak ve CHP’nin ilkeleri yaşama geçecektir.

■ Türkiye için CHP, CHP için “biz” diyenler geleceğin güvencesidir.
➽ Paylaş: