Hala izleyecekmisiniz?
İzlemekten Yorulmadınız mı?
Emekçisiyle kavgalı,
Memuruyla hırlı,
Sendikacılarıyla sanki düşman...
Meydanlara çıkan emekçiye, memuruna ve sendikacısına kafasındaki rejimin güvencesi ile neler yaptığını biber gazıyla, amacını aşan(!) güç kullanımıyla hepimiz gördük.
Yargıyla kavgalı,
Çiftçisi,
Köylüsü,
Üreticisi,
Emeklisiyle alay eden,
Öğrencisiyle kavgalı...
Çevrecisiyle,
Her nerede varsa, verimli ormanlara,
Ülkenin can damarı kurumlara, varlıklara düşman,
Ve bu değerleri satıp savuran...
Metalci gençlerin selamına bile hoşgörüden uzak malum tavırlarıyla onları bile gözaltına aldıracak kadar kindar ve şüpheci...
İçimize sinmiş Cumhuriyet'imize ait ne varsa ortadan kaldırmaya yönelik her türlü eylemin mimarlarını...
Toplumu daha da yoksullaştırıp kula kulluk etmeye, uyuşturmaya ve dini bir uyuşturucu gibi kullanarak itaat kültürü aşılayıcılarını...
Yedi ceddini ihya ederek, sonradan görmelik payesine eriştiren eski çulsuzları...
Etnik kimlik konusunda mikserlik etmeye bayılan,
Kardeşçe yaşamayı onurla, gururla başarmış topluma fesat karıştırmayı görev edinecek kadar topluma zıt...
Ülkenin güvencesi TSK'yi yıpratmak adına katakullinin daniskasını yapacak kadar hilebaz...
Ve bir bebek katilini yol göstericiliğe soyunduracak kadar seviyesiz...
Ülkenin geleceği olan gençleri, işsiz, eğitimsiz, yoksul ve yoksun bırakmak için her türlü ayak oyunlarını yapacak kadar düşkün...
Yalanı,
Dolanı,
Her türlü hileyi mübah sayarak Cumhuriyet'i yoketmek için yola çıkmış emperyalizmin oyuncağı, çağdışı karanlığın, kadrini kıymetini bilmediği demokrasiyi vıcık vıcık edip, üstüne üstlük 'açılmaktan' söz eden okyanus ötesi planların kuklası olacak kadar gaflet ve hıyanet içinde yüzsüz...
Mecliste ettiği şu,
"Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; Hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; Toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; Büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim."
'YEMİN'ine bağlı kalmayarak dokunulmazlık zırhına sığınıp, toplumla, halkla yani hepimizle dalga geçer gibi Okyanus ötesinden gelen talimatların mayası geniş uygulayıcılarını hala farketmediniz mi?
Hala izleyecekmisiniz?
Memuruyla hırlı,
Sendikacılarıyla sanki düşman...
Meydanlara çıkan emekçiye, memuruna ve sendikacısına kafasındaki rejimin güvencesi ile neler yaptığını biber gazıyla, amacını aşan(!) güç kullanımıyla hepimiz gördük.
Yargıyla kavgalı,
Çiftçisi,
Köylüsü,
Üreticisi,
Emeklisiyle alay eden,
Öğrencisiyle kavgalı...
Çevrecisiyle,
Her nerede varsa, verimli ormanlara,
Ülkenin can damarı kurumlara, varlıklara düşman,
Ve bu değerleri satıp savuran...
Metalci gençlerin selamına bile hoşgörüden uzak malum tavırlarıyla onları bile gözaltına aldıracak kadar kindar ve şüpheci...
İçimize sinmiş Cumhuriyet'imize ait ne varsa ortadan kaldırmaya yönelik her türlü eylemin mimarlarını...
Toplumu daha da yoksullaştırıp kula kulluk etmeye, uyuşturmaya ve dini bir uyuşturucu gibi kullanarak itaat kültürü aşılayıcılarını...
Yedi ceddini ihya ederek, sonradan görmelik payesine eriştiren eski çulsuzları...
Etnik kimlik konusunda mikserlik etmeye bayılan,
Kardeşçe yaşamayı onurla, gururla başarmış topluma fesat karıştırmayı görev edinecek kadar topluma zıt...
Ülkenin güvencesi TSK'yi yıpratmak adına katakullinin daniskasını yapacak kadar hilebaz...
Ve bir bebek katilini yol göstericiliğe soyunduracak kadar seviyesiz...
Ülkenin geleceği olan gençleri, işsiz, eğitimsiz, yoksul ve yoksun bırakmak için her türlü ayak oyunlarını yapacak kadar düşkün...
Korku ve gözdağı vermek için uyduruk senaryolarla ülkenin güzide insanlarını toplayıp sindirme
üçkağıtçılığına sığınacak kadar tabansız...
üçkağıtçılığına sığınacak kadar tabansız...
Yalanı,
Dolanı,
Her türlü hileyi mübah sayarak Cumhuriyet'i yoketmek için yola çıkmış emperyalizmin oyuncağı, çağdışı karanlığın, kadrini kıymetini bilmediği demokrasiyi vıcık vıcık edip, üstüne üstlük 'açılmaktan' söz eden okyanus ötesi planların kuklası olacak kadar gaflet ve hıyanet içinde yüzsüz...
Mecliste ettiği şu,
"Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; Hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; Toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; Büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim."
'YEMİN'ine bağlı kalmayarak dokunulmazlık zırhına sığınıp, toplumla, halkla yani hepimizle dalga geçer gibi Okyanus ötesinden gelen talimatların mayası geniş uygulayıcılarını hala farketmediniz mi?
Hala izleyecekmisiniz?
