Talimatla Çalışan Gazeteciler!

Yandaşlara sızdırılan belgeler açığa çıktı





Talimatla Gazetecilik!



Yandaş medyaya sızdırılan belgelerin içeriği ortaya çıktı. Sızdırılan belgelerin içeriği ve yapılan haberler, kimin "talimatla" gazetecilik yaptığını açıkça ortaya koyuyor.

BirGün gazetesinde Onurkan Avcı imzasıyla çıkan haberde, son dönemde yürütülen soruşturmaların gizliliği hiçe sayılarak yandaş medyaya servis edilen belgelere dair önemli bir haber yer aldı. Haber, karşıtlarını "talimatla kitap yazmak"la suçlayan AKP'cilerin, aslında nasıl talimatla habercilik yaptıklarını gösteriyor.

Haber şu şekilde:

Ergenekon davası başladığından beri üzerinde ‘gizli’ mührü bulunan dosyalardaki bilgilerin iktidara yakın basın kuruluşlarında bir bir çıkması tepki çekiyor. Son olarak Odatv baskını ve onu takip eden gazeteci tutuklamalarının ardından da soruşturmanın gizli niteliğine rağmen, telefon dinlemeleri ve baskınlarda ele geçirildiği iddia edilen bazı dökümanlar, bazı basın kuruluşlarınca gün be gün yayımlanmaya başlandı.

Birçok hukukçu, ‘bu nasıl soruşturma gizliliği’ diyerek isyan edip, emniyet ile savcılık haricinde bu sızdırmayı yapabilecek başka bir makam bulunmadığına dikkat çekerken, BirGün; ‘sızdırılan’ belgelerden bazılarına ulaştı.

BELGELERDE BAŞLIK ÖNERİLERİ VAR

Altında isim ya da imza bulunmayan, dijital çıktılardan oluşan toplam 19 sayfalık belgelerde, soruşturmanın içeriğine dair gizli kalması gereken ‘bilgiler’ aktarılıyor. Polis tutanağını andırmayan, gayet düzgün bir Türkçeyle yazıldığı gözlemlenen belgelerde, haber yapılırken en çok nerelere vurgu yapılması gerektiğinin işaret edilmesi, hatta başlık verilmesi dikkat çekiyor.
Bugün Odatv baskınından sonra sızdırıldığı iddia edilen bu belgelerde, sadece ‘OdaTv ve Baykal şantajı’ ilişkisi iddialarına dair nelerin yazdığını ve yazılanlarla iktidara yakın medya kuruluşlarında çıkan haberlerin ne derece benzeştiğini inceleyeceğiz.

TALİMATLARLA HABERLER ÖRTÜŞÜYOR


İktidara yakın bir yayın çizgisi izleyen kuruluşların ‘emin’ isimlerine verildiği iddia edilen belgelerdeki ifadeler, teslim tarihinin Mart başı olduğunu ele veriyor.
‘Baykal Operasyonunda Ergenekon Parmağı’ başlığıyla başlayan belgelerde, baskınlarda ele geçirildiği iddia edilen özel dökümanların itinayla özetlendiği görülüyor.

Baskında ele geçirildiği ileri sürülen ‘Ulusal Medya 2010’ adlı belgenin özetlenmesiyle başlayan metinde, “internet sitesi olarak Odatv, televizyon olarak Halk TV ve gazete olarak Sözcü gibi yayın organlarının Türk halkını Kemalist çizgide birleştirebileceği belirtilerek, Ulusal medyanın yeniden inşa edilmesi gerektiğine vurgu yapılıyor” deniyor.

‘ULUSAL MEDYA 2010’ MUAMMASI

Odatv yönetiminin kendilerine virüslü spam olarak gönderildiğini ve kendilerinin yazmadığını açıkladığı Ulusal Medya 2010 belgesiyse, aynen sızdırılan ifadeler doğrultusunda bazı basın kuruluşlarında haber oldu. Sızdırıldığı iddia edilen belgelerle kimlerin mi yazıları örtüşüyor:
Nazlı Ilıcak, Sabah gazetesindeki köşesinde 9 Mart’ta yazdığı ‘Ulusal Medya 2010/Amaç ve Strateji’ başlıklı yazısı, Zaman gazetesi yazarı Mümtazer Türköne’nin aynı tarihli 'Ulusal medya 2010 teknikleri’ başlıklı yazısı, Samanyolu televizyonunun aynı tarihte ‘ulusal medya 2010’ başlığıyla sunduğu haber, “Ulusal Medya 2010 planı’nın referansı Ergenekon belgeleri” başlıklı 31 Mart’ta Star gazetesinde çıkan haber, sızdırıldığı iddia edilen belgelerdeki ifadeler ve kompozisyonla birebir aynı.

BAYKAL ŞANTAJI İDDİASI SÜKSE YAPMIŞTI

BirGün’ün ele geçirdiği belgelerde en önemli yeriyse CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal’a Odatv cephesinden 2. video şantajı yapılacağı iddiası kaplıyor. Belgelerde, Baykal’ın Halk TV’nin Soner Yalçın’a devrine razı olmadığı, ancak Kılıçdaroğlu’nun onay vereceği bilgileri yer alırken, Halk Tv’nin devralınması için Odatv’nin 4 aşamalı bir plan kurduğu iddia ediliyor. Odatv’de ele geçirilenleri yandaş medyaya özetleyen ‘yetkililer’, Halk TV’nin Odatv ekibine devrine Baykal’ı ikna etmek ‘varan 2 şantajı hazırlığı’ içinde olduğuna dair belgeler ele geçirdiklerini iddia ediyor.
Buna dayanak olaraksa Odatv’den ele geçirildiği iddia edilen metinlerdeki şu ifadeler kullanılmış:

- Halk TV’yi devralırsak parasal sıkıntımız kalmaz. Kılıçdaroğlu istekli, her türlü desteği alırız ama Baykal direniyor. Baykal engelini Aşmalıyız. İkna için varan 2…

- Görüşmeler olumlu, Kılıçdaroğlu bu iş seçimlerden önce bitsin diyor.

‘VARAN 2’ HABERİ AYNEN SERVİS EDİLDİ

Belgelerdeki bu ifadeler ise yine iktidara yakın basın kuruluşlarınca desteklenmiş görünüyor. Belgelerde “Halk TV için Baykal’a VARAN 2 Şantajı yapıldı” başlık önerisi altında toparlanan bilgiler aynı minvalde hatta benzer başlıklarla yandaş medyada yer bulmuş. Tüm haberlerin yayımlanma tarihinin 4 Mart olması, bu sızdırma işleminin 3-4 Mart’ta gerçekleştiği ya da hangi tarihte yayımlayacakları konusunda bu medya kuruluşlarının aralarında bir konsensüs olduğunu ortaya koyuyor.

İşte o haberler:

- Sabah gazetesi, “Baykal'a Halk TV için 'Varan 2' şantajı iddiası” (4 Mart)

- Habertürk gazetesi, “Baykal’a ‘Varan 2 kasetli şantaj hazırlığı’ iddiası” (4 Mart)


- Star gazetesi, “Baykal’a varan 2’li ikna” (4 Mart)


- Vakit gazetesi, “Baykal'ı bitiren kasetle ilgili şok iddia” (4 Mart)


- Zaman gazetesi, “Oda TV'de şok belge: Baykal ikna olmazsa 'Varan 2' yi kullanalım” (4 Mart)


- Bugün gazetesi, “Baykal ikna olmazsa 'Varan 2' yi kullanalım (4 Mart)


- Samanyolu tv, ‘Varan 2’ (4 Mart)


Bu haberlerin haricinde belgelerdeki talimatlara uyarak iddiaları haberleştiren, hatta başlık önerilerini bile boşa çıkarmayan, iktidara yakın birçok internet sitesinin bu sızdırmalardan aynı tarihte faydalandığı görülüyor.



soL Haber



*
➽ Paylaş: