İzBB’de işten çıkarılan 368 Belediye-İş üyesi işçinin direnişleri 10’uncu gününde sonuç verdi. İzBB Başkanı Tugay ile sendikanın yaptığı görüşme sonrası atılan tüm işçilerin işlerine geri döneceği bildirildi...
İzBB’de 368 emekçinin mücadelesi sonuç verdi! Atılan tüm işçiler işe geri dönecek
Kültürpark içerisinde gerçekleşecek olan Belediye meclisine yürüyen işçiler, "Atılan işçiler geri alınsın", "Faşizme karşı omuz omuza", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganlarını attı.
Belediye meclis salonunun yer aldığı 4 No'lu Hol önüne gelen işçiler bir önceki meclis oturumunda olduğu gibi burada emniyet güçlerinin ve belediye zabıta ekiplerinin engellemesiyle karşılaştı. İşçiler, "Halkın meclisini halka kapatıyorlar" diyerek duruma tepki gösterdi.
“Toplu iş sözleşmeleri işçilerin onurudur”
Burada konuşan Belediye-İş İzmir 2 No'lu Şube Başkan Yardımcısı Turan Dündar, "Bize ya kazanılmış haklarınızdan, toplu sözleşmenizden vazgeçeceksiniz ya da işten çıkaracağız diyorlar. Ancak vazgeçmeyeceğiz. Toplu iş sözleşmeleri işçilerin onurudur. Belediye İş Sendikası'nda toplu sözleşmesinden vazgeçecek ne bir işçi ne de bir sendikacı bulabilirsiniz. Sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
İzBB Başkanı Cemil Tugay, meclis oturumu öncesinde Belediye-İş Şube Başkanlarını görüşmeye çağırdı. Çağrı üzerine Belediye-İş Sendikası İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Nevzat Yıldırım, 2 No’lu Şube Başkanı Savaş Atalay, 3 No’lu Şube Başkanı Musa Bozkurt ve 4 No’lu Şube Başkanı Ayhan Doğan görüşmeye girdi. İşçilerin ise kapı önünde oturma eylemi gerçekleştirdi.
368 işçi işlerine geri dönecek
Görüşmede anlaşmaya varıldı. 368 işçinin tamamının işe geri dönecek. İşe devam primi devam ederken enflasyon farkı ise Ocak’ta alınacak.
Sendika ve İzBB Başkanı Cemil Tugay, Kültürpark 1 No'lu Hol önünde basın açıklaması gerçekleştirerek sürecin sonlandığını duyurdu.
Cemil Tugay: Asla yanlış bir işin içinde olmayacağız
Başkan Tugay açıklamasında şunları kaydetti:
"Sizlerin yüzlerini gülerken görmek, insan olarak beni mutlu ediyor. İki tane Cemil var; bir tanesi öğretmenin çocuğu, sizinle aynı mahallelerde büyümüş, bir de İzmir'in bütün insanlarının umutla buraya başkan olarak gönderdiği bir başka Cemil var. Bu ikinci Cemil bazen sert kararlar almak zorunda kalıyor, sinirleniyor. Aslında gerçekte ikinci Cemil’in içindeki birinci Cemil. Ben sizlerin bir kardeşi olarak hiçbir zaman mutsuzluğunuzu isteyemem ama anlatmaya çalıştığımız bir şeyler, bazı dertler var. Sizin gibi binlerce emekçimiz var, onlara hep iş arkadaşım gözüyle bakıyorum. Ben hayatım boyunca böyle baktım. Emek harcayan bir insan kötü olmaz. Ama öyle zaman geliyor ki anlaşamıyoruz, o zamanlarda böyle şeyler olabiliyor. Ne sizi ne ailenizi kırmayı amaçlamadım. Hakkınızı helal edin. Tüm çalışma arkadaşlarıma söylemek istiyorum: Şehrimiz sıkıntıda, hepimizin hayatında çok büyük problemler var. Sizler devletin çalışanlarısınız. Halka hizmet ediyorsunuz ve halk bizim kutsalımız. Biz asla yanlış bir işin içinde olmayacağız.
Her birinize ayrı ayrı sarılmak istiyorum. Sizler bizim değerimizsiniz. Benden başka bir görüş ve düşünce asla çıkmaz. Ama benim de, temsil ettiğim halkın da, sizin işinizi iyi yapmanıza, yalan yanlış ne varsa onları temizlemenize ihtiyacı var. İnanın, bunu yaparsak bu halk sizi alkışlayacaktır. Siyasi olarak bizlere düşmanlık edenler. Mesela A Haber, geldi mi A Haber? Yok, değil mi? Bu şudur bakın: Bizim iyiliğimizi değil, kavgamızı istiyorlar. Onlara istediklerini vermeyeceğiz. Ben sizin iş arkadaşınızım. Sizlere sahip çıkmaya devam edeceğim ama yanlış yapanı da affetmeyeceğim. Son ricam da şudur: Evde üzülen ailenizden benim adıma özür dileyin. Onların üzüntüleri benim çok büyük derdimdir."