"ERDOĞAN'A BİRİ BU MEYDANI GÖSTERSİN..."

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "İsmet Paşa'nın Cumhuriyet Halk Partisi'nin Trabzon'a Rize'ye armağanı olan çaya hep birlikte sahip çıkacağız. Çay üreticisinin de fındık üreticisinin de biz sesi oluyoruz ama hemşehriniz cumhurbaşkanı olacak onlara eski günlerini yaşatacak" ifadesini kullandı...

Özel, İmamoğlu'nun memleketi Trabzon'da konuştu: "Beyaz Toroslara teslim olmadık, Ak Toroslara da teslim olmayacağız"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu için başlattığı “Millet İradesi” mitinglerinin bugünkü adresi Trabzon oldu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in konuşma yaptığı miting, İmamoğlu’nun memleketi Trabzon’da, Meydan Parkı'nın da içerisinde olduğu Atatürk Alanı Meydan Parkı’nda saat 18.30’da başladı. 

İMAMOĞLU: “SİZ NEREDEYSENİZ, BEN ORADAYIM”

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı, seçilmiş İBB ve TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Trabzon'da meydanı hınca hınç dolduran on binlere Silivri’deki hücresinden seslendi

İmamoğlu’nun Silivri’deki hücresinden memleketi Trabzon’a yolladığı mektubu, CHP Trabzon İl Başkanı Mustafa Bak okudu. İmamoğlu, Bak tarafından okunan mektubunda şunları söyledi:

“Karadeniz’in yiğit evlatları, kıymetli hemşehrilerim; bugün Trabzon’a, canım memleketime gözlerimle değil, yüreğimle bakıyorum. Karadeniz’in her dalgada gökyüzüne savurduğu tuzunu yüzümde hissedemiyorum. Bunca yıllık hayatımda ilk kez, iki bayramda baba ocağıma, ata ocağıma varamadım. Hele bir eksiklik var ki, tarifi zor: Karadeniz’in yiğit evladı, kardeşim Volkan Konak’ı uğurlarken, orada olamadım. Memleket sevdasından bilirdik birbirimizi. Sadece bir sanatçıyı değil, bir yoldaşı, bir hemşehriyi, Karadeniz’e kalpten bağlı bir dosttu. Onun cenazesinde olamadım. Ama bilin; siz neredeyseniz, ben oradayım. Birlikte çıktığımız yolda ne bir adım geri atarım ne de bu bağı koparırım. Bugün aranızda olmayışımın sebebi, hukuki bir gerçeklik değil, siyasi bir hesaptır. Diploma iptaliyle, operasyonlarla, her gün başka bir davayla, yargı kumpasıyla milletin, siz hemşehrilerimin iradesine karşı set çekmek istiyorlar. Milyonların değişim talebini, hak-hukuk mücadelesini, eşit, adil özgür Türkiye tahayyülünü yok etmek istiyorlar.” 

“SESİMİ, GÖRÜNTÜMÜ, HÜRRİYETİMİ, BU MİLLETE HİZMET ETME İMKANIMI KISITLASALAR DA…”

“Neyi yok etmeye çalıştıklarını, en iyi kendimi emanet ettiğim milletim, hemşehrilerim biliyor. O yüzden 19 Mart’tan bu yana, ülkenin dört bir yanında meydan meydan çoğalıyoruz, omuz omuza bu ülkenin en güçlü dayanışmasından birini gösteriyoruz. Çünkü şuna inanıyoruz; devletin dini adalettir. Bir ülke; ancak hukukla, güvenle, vicdanla ayakta kalır. Ve adalet, sadece mahkemelerde değil; fabrikada, limanda, okulda, köyde, mahallede, yaylada, yani hayatın tam ortasında gereklidir. Sesimi, görüntümü, hürriyetimi, bu millete hizmet etme imkanımı kısıtlasalar da adaletin, özgürlüğün, çocuklarımıza bırakacağımız güzel günlerin takipçisi olmaya devam edeceğim. Bu millete duyduğum sevgiyi, bağlılığı, hizmet aşkını ne zindan duvarları durdurur ne de yargı sopasının arkasına saklananların baskısı… Onlar, zalimliklerini çoğaltsınlar; biz cesaretimizi, dayanışmamızı, mücadelemizi büyüteceğiz.” 

“BU MÜCADELE, SADECE BİR KİŞİNİN SESİYLE DEĞİL, MİLYONLARIN ORTAK SÖZÜYLE YÜRÜR”

“Trabzon, Giresun, Rize, Ordu, Bayburt, Gümüşhane, Artvin, Samsun… Bu toprakların insanı toprağı bilir, suyu tanır, emeğin kıymetini unutmaz. Karadeniz, doğasıyla olduğu kadar, iradesiyle de güçlüdür. Yıllardır hor görülen, ötelenen, oyuna karşılık yatırım göremeyen bu bölge, artık hakkını arıyor. Biz, bu bölgenin yeniden kalkınan, üreten, gençlerini tutan bir geleceğe yürümesini istiyoruz. Trabzon, yeniden Karadeniz’in ticaret kapısı olacaksa, bu halkın alın teriyle olacak. Gençler kendi şehirlerinde geleceğini kurabilecekse, bu mücadeleyle olacak. Dereler özgür akacak, yaylalar talana değil yaşamaya açılacaksa, bu irade sayesinde olacak. Buraya yatırım değil, vizyon gerek. Hazırız. Karadeniz’in gücünü Türkiye’nin gücüne katacak adımları atmaktan çekinmeyeceğiz. Bu mücadele, sadece bir kişinin sesiyle değil, milyonların ortak sözüyle yürür. Sizin sesiniz var oldukça ne bu ülkenin umudu eksilir ne adalet arayışı yarım kalır.” 

“TRABZON’UN, KARADENİZ’İN DALGASI NE KADAR SERTSE, İNANCI DA O KADAR DİRİDİR”

“Bugün fiziken yanınızda olamadım ama şunu unutmayın; bu böyle yarım kalmayacak. Birlikte yazacağımız hikâyede, bu meydan yeniden birleşmenin adresi olacak. Kardeşlerim, hemşehrilerim… Biliriz; Trabzon’un, Karadeniz’in dalgası ne kadar sertse, inancı da o kadar diridir. Ben, o denizin hırçın dalgaları, dağların coşkun rüzgarıyla büyüdüm her biriniz gibi. O dalgaların kıyıya vurduğu gibi, biz de adaletsizliğin duvarına vura vura aşacağız önümüzdeki engelleri. Başımızı öne eğdiremeyecekler, bize diz çöktürmeyecekler. Yalçın dağları gibi dik, Karadeniz gibi engin, hak yemeden, hakkımı da yedirmeden mücadeleye devam edeceğim. İlk günkü aşkla, heyecanla coşkuyla… Kazanan biz olacağız. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu.” 

ÖZGÜR ÖZEL: "ERDOĞAN'A BİRİ BU MEYDANI GÖSTERSİN"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun özgürlüğü için başlattığı "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingleri kapsamında İmamoğlu'nun memlekteti Trabzon'da düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada,

"19 Mart darbesine direndiğimiz, dayanışma sandıklarında 15,5 milyon yürek olduğumuz akşam Saraçhane'de bütün dünyanın gözünü oraya diktiği gün, orada bizimle birlikte olan, otobüsün üstünde 92 yaşına rağmen 70 dakika dimdik ayakta duran partisine sahip çıkan Genel Başkanımız Altan Öymen'i kaybettik, içimiz yanıyor. Rahmetle, minnetle anıyoruz. Altan Öymen 93 yaşında aramızdan ayrıldı. Genç yaşlarında yüreğine gazetecilik meslek aşkı düşmüş, Ulus gazetesinde, Tercüman gazetesinde, Yenigün gazetesinde, Akşam gazetesinde, Cumhuriyet gazetesinde ve yıllarca başyazarlığını yaptığı Milliyet gazetesinde görev yapan, her şey bir yana, eğer bu mücadele Saraçhane, Maltepe, İstanbul gece mitingleri, bugün 38'incisini yaptığımız Ekrem İmamoğlu'na özgürlük eylemleri, tüm televizyonlara, tüm kanallara ulaşıyorsa, kaynağında sansürlenmediği içindir, bugün bu yayını yapan ANKA Haber Ajansı'nın kurucusudur Altan Öymen... 1950 yılında 14 Mayıs günü Cumhuriyet Halk Partisi seçimleri kaybedince 'Gün partiye sahip çıkma günüdür' diyip 15 Mayıs 1950'de muhalefetin ilk gününde partiye kaydolan, 75 yıl kesintisiz çok önemli görevleri yapan, nefesinin sonuna kadar, kalbi, yüreği için Cumhuriyet Halk Partisi ile atan genel başkanımızı minnetle, rahmetle anıyorum" diye konuştu.

Özel, şunları kaydetti:

"Pazartesi günü hep birlikte önce grup başkanvekilliği de yaptığı TBMM'de, sonra Genel Başkanlığını yaptığı Cumhuriyet Halk Partisi'nin önünde ona veda edip Salı günü de hep birlikte İstanbul'da son görevimizi yapacağız. Altan Öymen bu mitingleri televizyondan en dikkatli takip eden, manşeti yakalayan, övgüyü bolca söyleyen, varsa eleştirisi nazikçe ifade eden, bu sürecin en yakın takipçilerinden biriydi. Biliyorum ki bugün gözü, kulağı burada olacaktı çünkü burasının onun için bambaşka bir anlamı vardı. Altan Öymen Trabzonlu'dur, babası Trabzonlu'dur. 

"TRABZON HEM ÜZGÜN, HEM KIZGIN"

Hepimizin başı sağ olsun, Trabzonumuzun başı sağ olsun. Trabzon bugün hem üzgün, hem kızgın çünkü bir evladını kaybetti ama evlatları bugün Akçaabat'ın yiğit evladı Ekrem İmamoğlu, Maçka'nın evladı Mehmet Murat Çalık, Araklı'nın gururu Hasan Akgün bugün bu mitingi Silivri Cezaevi'nden izliyorlar. Mehmet Murat Çalık, önce Buca Cezaevi'ne sağlık durumundaki kötüleşmeden sonra hastaneye, İzmir Adli Tıp'a, İstanbul Adli Tıp'a, olmadı geri Buca'ya, yeniden bir talimatla Bayraklı'daki Şehir Hastanesi'ne kapı kapı gezdirilirken, hemşehriniz annesi, eşi, 12 yaşında evladı hastane bahçelerinde onu beklerken, birileri ona zulmediyor."

Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "Oturduğu koltuğun son sahibi" ifadesiyle seslenirken, o koltuğun ilk sahibi olduğunu belirttiği Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nda Yunan Ordusu Kumandanı Trikopis'e nasıl davrandığını anlatarak, "Bir tarafta düşmanına bile fırsatını bulunca zulmetmeyen, saygı gösteren insanca davranan bir cumhurbaşkanı. Öyle bir lider. Bir tarafta Mehmet Murat Çalık'ın 12 yaşındaki evladına, 84 yaşındaki anasına kıyan bir zavallı. Yazıklar olsun" diye konuştu.

Özel, şunları kaydetti: 

"BU MEYDANDA 120 BİN KİŞİYİZ"

"Kızgınlığınızı, öfkenizi anlıyorum. Yerden göğe kadar hak veriyorum. Şunu bilin ki, burada yaşadığımız mesele ne siyasettir, ne normal bir siyasi mücadeledir. Burada yaşadığımız mesele, birilerinin iktidara gelirken demokrasiyi tramvay gibi görenlerin, işine gelince binenlerin, işine gelmeyince inenlerin, millet oyu kendine verince milli irade diyenlerin ama oyu başkasına verince hazımsızlık yapanlara karşı bu ülkenin demokrasisini, Atatürk'ten emanet sandığı ve bu ülkenin sizlerin takdiriyle bir sonraki cumhurbaşkanını koruma, ona sahip çıkma günüdür. Erdoğan'a birisi bu meydanı göstersin, bir uşak daha girecek, adım atacak yer bulamadı göstersin. Taşımadan, zorlamadan, kamu çalışanını getirmeden, kimseye 'hadi yürü' demeden nasıl iğne atacak yer kalmamış. Ey Erdoğan, gör bakalım Trabzon ne olmuş. Ey Erdoğan, bu meydanda 120 bin kişiyiz ve diplomanı sorguluyoruz Trabzon olarak. Benim evladımın helal diplomasına el uzatırsan, o uzanan ele hesap sorarım diyor Trabzon. 

"10 TRABZONLU BİR HAFİF RAYLI SİSTEM YAPAMADI"

Yüksek mevkilerde Trabzon'a hayrı olmayan Trabzonlular var. Trabzon bu şehrin iyiliği için teşvik istiyor, halen 3'üncü sırada. 6'ncı bölge teşvik olmak, yatırım almak, işsizlikten kurtulmak istiyor dinleyen yok. Madenler bölgenin doğasını katlediyor. Araklı'da çöp tesisinin kokusu şehrin belası. İzmir'de körfezi temizleme yetkisi onlarda olmasına rağmen suçu bize atanlara burada soruyorum. Büyükşehir de sizde, ana iktidar da sizde, Araklı'daki kokunun müsebibi kim be Allah'ın adamı, kim şimdi söyle. Son geldiğimde 4 milletvekili vardı AK Parti'den, 4 de bakan vardı AK Parti'den, 8. Büyükşehir 9. Ortahisar, 10. 10 tane Trabzonlu AK Partili, Trabzonlu bir hafif raylı sistem yapamadı. Ama burada beceriksizlik Trabzonlu olmakta değil, çünkü bir tane Trabzonlu CHP'li İstanbul'a 10 tane metro yaptı, 10 tane. Demek ki beceremeyen Trabzonlular değil AK Partili Trabzonlularmış. 10 tane metroyu oraya yapan Ekrem İmamoğlu orada. Bir yanda burada 10 tanesi 1 hafif raylı sistem yapamamış. Dediniz ki, 'Bu iş böyle olmaz'. Aldınız Ortahisar'ı onlardan verdiniz CHP'ye, Ahmet Kaya Başkana."

Özel, Ahmet Kaya'nın kendisinden önceki belediye başkanından daha fazla miktarda iftarı, daha düşük fiyata mal ettiğini belirterek, Yüzde 50 artırımla yarı fiyatına bu iş oluyor. Koyalım hesabı ortaya. Trabzon hizmet edeni de görsün, yolsuzluk yapanı da görsün" diye konuştu.

Özel, şunları kaydetti:

"ÇAY ÜRETİCİSİNİN DE FINDIK ÜRETİCİSİNİN DE SESİ OLUYORUZ"

"Trabzon fındıkla çayla geçiniyor. Üretici dertli. Fındığı yerli üretici üretiyor, parayı yabancı şirket kazanıyor. İktidarın yol verdiği yabancı kartel, fındıktan parayı kazanıyor. Bizim fındık üreticimizi de perişan ediyorlar. 11 yıldır fındıkta gelir desteğini artırmadılar. Bu sene kahverengi kokarca bahçeleri vurdu. Don oldu, çayı vurdu, fındığı vurdu. Külleme hastalığı rekolteyi düşürdü. Toprağın maliyetini de kendi emeğini de hesap edince maliyet 200 TL'ye dayandı. Fındığı geçen seneki maliyetinin bile altında alıyorlar. Trabzon'dan sesleniyoruz. 250 TL'nin altında bir taban fiyat zulümdür, ölümdür, kabul etmiyoruz. Çay için iki kere verdik, reddettiler. Çay Kanunu yok. Çay Kanunu olmadığı için taban fiyat yok. Bu yılki alım fiyatı 25 TL, maliyetin bile altında. Üretici, daha düşük fiyatlara satmaya zorlanıyor çünkü ÇAYKUR kota koyuyor, ÇAYKUR parayı peşin ödemiyor. Borç olunca, faiz baskısı olunca çay üreticisi 25 TL'nin altında satmaya zorlanıyor. İsmet Paşa'nın Cumhuriyet Halk Partisi'nin Trabzon'a Rize'ye armağanı olan çaya hep birlikte sahip çıkacağız. Çay üreticisinin de fındık üreticisinin de biz sesi oluyoruz ama hemşehriniz cumhurbaşkanı olacak onlara eski günlerini yaşatacak." 

"AK TOROSLARA TESLİM OLMAYACAĞIZ"

Bu ülke çok zor zamanlardan geçti. Doğuda ve güneydoğuda karanlık dönemler oldu. Geçmişte ‘beyaz Toroslar’ dedikleri bir dönemde PKK gücüne güç kattı. Çünkü büyük haksızlıklar, büyük mağduriyetler yaşandı. Tarihimizin yüz karası bir dönem, ölüm arabaları gerilerde kaldı diye düşünüyorduk. Ancak 19 Mart darbe sürecinin yürütücüleri milleti evladıyla, çocuklarıyla, eşiyle, nakille, malına çökmekle tehdit edenler bir de gördük ki profil resimlerine beyaz Torosları koydular. Cumhurbaşkanı ‘Beyaz Toroslar bu ülkeye kaybettirdi, terörü güçlendirdi’ dediği günde karşısındakiyle konuşurken beyaz Toros gösterenler vardı. Biz buna isyan ettik, itiraz ettik. Önce beyaz Toros’u kaldırdı, Fatih Sultan Mehmet'in türbesini koydu. Ona karşı çıktık. Hesabını kapattı, kaçtı. Ama halen görevinde. Biz Tayyip Erdoğan’dan artık bir şey beklemeyiz. Çünkü nasıl geçmişte, o karanlık dönemde açlık, yoksulluk, işsizlik konuşulmasın diye birileri beyaz Toroslara sarıldıysa, ülkenin gündemini o cinayetler yaptıysa, bugün de Tayyip Erdoğan görevlendirdiği savcılarıyla AK Toroslara sarılmıştır. Bugün Çağlayan’da AK Toroslar çetesi vardır. Beyaz Torosların yerini AK Toroslar almıştır. Beyaz toroslara teslim olmadık, AK toroslara teslim olmayacağız.

Bunların altına AK Torosları çekenler, biz korkuyu evde bıraktık. Korkmuyoruz, sinmiyoruz, size teslim olmayacağız. Pazartesi günü Hakimler ve Savcılar Kurulu’na AK Toroslar çetesini yaptıkları bütün suçları delillendirerek şikayet edeceğiz. Türkiye’nin en başarılı kadın yöneticilerini, 40 kişilik koğuşta 60 kişinin yattığı Düzce ve Afyon’a sevk edenleri. Milleti evladı ve annesiyle tehdit edenleri. Bütün şirketlere çöküp, mallarına tedbir koyup, şirket yönetimlerine el koyup, buradan başka şirketlerle ilgili listeler sızdıranları, bunun üstünde konuşanları. Tümünü; AK Toroslar çetesini, Hakimler ve Savcılar Kurulu’na şikayet edeceğim. HSK, bu çeteyi dağıttı dağıttı. Dağıtmadı, ileride bu çeteden de göz yumanlardan da hesap soracağız. Ant olsun hesap soracağız."

➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..