Dar gelirli için kış, giyim masrafıyla daha da soğuyor!..

Dar gelirli için kış, giyim masrafıyla daha da soğuyor. Asgari ücretli bir ailenin çocukları için mont ve bot masrafı ücretin 3’te biri, emekliler 20 yıllık kıyafetleri giyiyor. Okul sıralarındaki çocuklar yeni giysi giyemiyor...

Kışın ayazına para yetmiyor

Kış mevsiminin yaşanmaya başlamasıyla beraber dar gelirli yurttaşların geçim mücadelesine ısınma ve kışlık giyim masrafı da eklendi. Dar gelirlinin harcama sepetinde sıra gelmeyen giyim ihtiyacı, gıdanın gerisinde kaldı. Ücretleri açlık sınırını dahi karşılamaya yetmeyen emeğiyle geçinen yurttaşlar, giyim alışverişinde de kartlara sarıldı.

ÜCRETİN 3’TE 1’İ GEREKLİ

Sezonun açılmasıyla mağazalarda satışa sunulan mont, bot, kazak gibi kışlık giysilerin fiyatları da pahalılığı gözler önüne serdi. Daha çok dar gelirli aileler ile emeklilerin yaşadığı İstanbul’un Fatih ilçesindeki mahallelerde mağazalar dahi yüksek etiketleriyle dikkati çekti. Montların 1600 liradan başladığı mağazalarda çocuk montları da 1800 lira seviyelerinden satışa sunuluyor.

Dar gelirlinin yöneldiği Şehremini semt pazarında da çocuk montları 800 liradan başlıyor.

Birgün'den Ethem Kutay Toker'in haberinde, alışveriş merkezlerinde ise indirim döneminde bile giyim kalemlerinin fiyatları erişilebilir değil. Çocuk botlarının peşin fiyatı 1900 ila 2 bin liradan başlarken kredi kartına taksit fiyatları daha da yükseltiyor.

Zincir hazır giyim mağazalarında da fiyatlar, alım gücünü aşıyor. Çoğunlukla alışveriş yapılan, AVM’lerde de bulunan bu mağazalarda montlar 2 bin 400 lira, botlar 1800 lira, kabanlar 2 bin 300 lira civarlarında satılıyor.

Asgari ücretle geçime mecbur bırakılan bir ailenin iki çocuğu için kışlık mont ve bot masrafı ortalama 7500 liraları, yani ücretin 3’te birini buluyor.

Türk-İş’in açlık sınırını 29 bin 828 TL, BİSAM’ın 27 bin 289 TL olarak açıkladığı kasım ayında, giyim enflasyonu da arttı.

Resmi enflasyona göre kasımda giyim ve ayakkabı gruplarının yıllık değişim oranı yüzde 8,99 oldu. Giyim masrafları yıl boyunca sürekli olarak artış gösterdi. Ücretleri yıl boyunca açlık sınırının altında kalan, yoksulluk sınırını ise ufukta göremeyen yurttaş, giyim ihtiyacı için bütçe ayıramıyor.

Kocaeli’nde bir ortaokulda öğretmen olan Sibel Yılmaz öğrencilerinin yaşadığı zorlukları “Kış geliyor, sınıfta çocuklar üşüyor, vitrinde fiyatlar yakıyor” diye anlattı.

Zincir giyim mağazalarında da fiyatlar yüksek. (TL)

KARNI AÇ SIRTI BOŞ

Yılmaz gözlemlerini şöyle aktardı: “Bir mont, bir çift bot artık temel ihtiyaç değilmiş gibi lüks. Eğitimde fırsat eşitliğinden söz ederken, çocukların üşümemesini bile sağlayamıyorsak orada bir sorun var demektir. Çocuğun okula devamı için temel ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor. Sınıflarda en çok rastlanan durum çocuklarda mont ve bot eksikliği oluyor ve bu durumu çoğu zaman biz öğretmenler kendi aramızda gidermeye çalışıyoruz. Fakat bu da geçici bir çözüm oluyor. Çocuk yoksulluğuna müdahale edilmesi gerekiyor.”

Kamu emeklisi Gülsen Şener Gülseven emeklilerin mağduriyetini “Biz emekliler maaşlarımızı yetiremediğimiz için alışverişte gücümüz en kötüye yetiyor. Her şeyin en ucuzunu arıyoruz. Zamanında çalışırken aldığımız giysilerle idare etmeye çalışıyoruz. Hayatta kalma kaygısı yaşıyoruz; beslenme, elektrik, doğalgaz pahalı olduğu için artık daha çok üşüyeceğiz” diye anlattı.

20 YILLIK MONT GİYİLİYOR

Emekli öğretmen Niyazi Süvari de “Emekli perişan, ölmemek için direniyor. Para hiçbir şeye yetmiyor, ölümü bekleyen bir yaşam içindeyiz. Kış geliyor diye bile düşünemiyoruz. Varsa 20 yıllık bir mont giyiliyor. Neredeyse battaniyeye sarılıp yatacağız” dedi.