Kafamızda hala soru işaretlerinin bulunduğu 28 Ağustos sonuçlarının ardından düşünüyorum,acı çekiyor,tehlike çanlarını duyuyor,karanlığın sesini işitiyorum...
Kimi anketlerin ,sokaktaki her iki kişiden birinin 'Cemaat'ten olduğunu söylemesine rağmen,aynı sokakta sorduğum birçok kişinin bunun aksini belirtmesi yada inkar etmesi kuşkularımı giderek artırıyor...
Tüm bu olanların tersine,dirençli,bilinçli,ulusuna ve toprağına aşık,Çarşambadan sonra Perşembenin geleceğini gören sesleri,haykırışları,itirazları duymak,o karanlığa ışık tutarak yüreklere su serpiyor;
Emin Çölaşan gibi...
Bekir Coşkun gibi...
Suay Karaman gibi...
Daha nice sesini duyurmayan,duyuramayanları düşündükçe,İstanbulun işgali sırasında Ulu önderin dediği gibi "Geldikleri gibi giderler" sözünü anımsayarak,o güneşin asla batmayacağına emin oluyorum...
Sayın Çölaşan'ı ve Coşkun'u bilenler yakından tanırlar.Suay Karaman adlı yürekli insanımızı tanımayanlarınız varsa, buyrun okuyunda sizlerde tanıyın;
3 Nisan 2003 tarihinde ABD Dışişleri Bakanı ile Türkiye'yi parçalayan ve Cumhuriyeti yıkan gizli bir anlaşma yaptığını itiraf eden Abdullah Gül,benim cumhurbaşkanım olamaz.
Kayıp Trilyon davasının sanıkları arasında yer alan Abdullah Gül,benim cumhurbaşkanım olamaz.Milletvekili dokunulmazlığı nedeniyle yargılanamadığı davada beraat ettiğini söyleyen bir kişi benim cumhurbaşkanım olamaz.
Kişisel harcamalarını Kalkınma Bankasına ödeten ve borcu,ancak haciz yoluyla tahsil edilen edilen kişi,benim cumhurbaşkanım olmaz.
Mütareke basını,TÜSİAD,TOBB,Tarikatlar,AB ve ABD yönetiminin destek verdiği bir kişi benim cumhurbaşkanım olamaz.
15 Aralık 2005 tarihinde İngiliz The Guardian gazetesinde yayımlanan röportajında,"Cumhuriyet döneminin artık sonu geldi" diyen bir kişi benim cumhurbaşkanım olamaz.
Türbanı nedeniyleTürkiye aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkeme'sine dava açan,ancak benzer bir davanın Türkiye lehine bittiği bilgisinin önceden alınması üzerine bir kişinin eşi benim cumhurbaşkanım olamaz.
7 Şubat 2007 tarihinde ABD Ulusal Basın Kulubü'nde"ABD ile büyük bir gündem oluşturduğunuzu ve omuz omuza savaştığınızı"söyleyen bir kişi benim cumhurbaşkanım olamaz.
Atatürk ilke ve devrimleriyle sürekli kavgalı olan bir zihniyet ve kişi,benim cumhurbaşkanım olamaz.
Washington Post gazetesi:"Abdullah Gül,ABD'ye laiklerden daha yakın"diye yazmıştır.Böyle nitelenen bir kişi benim cumhurbaşkanım olamaz.
Sayın Gül'e ve partisine inanmıyorum,güvenmiyorum ve benim cumhurbaşkanım olamayacağına yürekten gelen samimi bir duyguyla söylüyorum.

Kemal Atatürk,İsmet İnönü,Cemal Gürsel,Fahri Korutürk,Ahmet Necdet Sezer benim cumhurbaşkanlarım.Ama sayın Gül,kesinlikle benim cumhurbaşkanım olmayacaktır.
Sayın Başbakan,"Gül'ü cumhurbaşkanı olarak kabul etmeyenlerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkması gerektiğini" söyleyerek,her zamanki gaflarını bir yenisini eklemiştir.
Bizim vatanımız Türkiyedir.Bizler bu topraklarda emperyalistlere karşı savaştık,bu topraklarda büyük utkular yaşadık.Bu topraklarda büyüdük,bu topraklara hizmet ediyoruz ve bunun için övünç duyuyoruz.Bu vatan bizimdir,bizler hiçbir yeregitmeyeceğiz.Kemalist ilke ve devrimlerden rahatsız olanların kendilerine gidecek yer aramalarının zamanı gelmiştir.Hatta çoktan gitmiş olmaları gerekirdi.
Mustafa Kemal, 13 Kasım 1918 tarihinde İstanbul işgali sırasında "Geldikleri gibi giderler" demişti.28 Ağustos 2007 tarihinden itibaren bizler,Mustafa Kemal'in gençleri olarak haykırıyoruz : "Çıktıkları gibi inerler".