Madımakçı kafalar


ADIM ADIM İRTİCA

Suay Karaman
Tüm Öğretim Üyeleri Derneği
(TÜMÖD) Genel Sekreteri

Anadolu'da başarılan Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndan sonra, 1923 aydınlanma devrimi ile kurulan laik Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan insanlarımızın aydınlık umutları, ışığa doğru bir yolları vardı. Kemalist İlke ve Devrimler, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ilerlemesinde ve gelişmesinde büyük bir itici güç oluşturmuştu.

Bu itici güç, Atatürk'ün ölümünden sonra yavaş yavaş kaybolmaya başlamış ve yerini gerici akımlara bırakmıştı. Çok partili dönemde iktidara gelen Demokrat Parti'nin yaptığı ilk iş, 16 Haziran 1950 tarihinde Türkçe okunan ezanın, Arapça'ya çevrilmesi olmuştu. Daha sonra 21 Ekim 1950 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda din derslerinin zorunlu olmasına karar vermiştir.
1955 yılında Başbakan Adnan Menderes, Demokrat Parti Meclis grubunda yaptığı konuşmada; "Siz öyle güçlüsünüz ki, şu anda isterseniz Anayasa'yı bile
değiştirebilir, hilafeti bile getirebilirsiniz." demiştir. 1956 yılında ortaokullara, 1957 yılında liselere seçmeli din dersleri konulmuştur.

26 Haziran 1965 tarihinde Adalet Partili Milli Eğitim Bakanı Cihat Bilgehan, imam hatip okullarını bitirenlerin, ilkokul öğretmeni olabileceklerini söylemiştir. 17 Mayıs 1967 tarihinde imam hatip okullarını bitirenlere üniversitelere girme hakkı tanınmıştır. İlk kez 1967 yılının Aralık ayında TBMM'de iftar yemekleri verilmiştir. 21 Şubat 1968 tarihinde Adalet Partili Milli Eğitim Bakanı İlhami Ertem; "Hükümetimizin amacı her ilde bir imam hatip okulu açmaktır" demiştir.

1966-1973 yılları arasında Cumhurbaşkanı olarak görev yapan eski Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Cevdet Sunay'ın, imam hatip okullarına bakışı ilginçtir: "Bu laik okullarda yetişen gençlere memleket idaresi teslim edilemez. Laik okullara karşı imam hatip okullarını bir alternatif olarak görüyoruz. Devletin kilit noktalarına yerleştireceğimiz kişileri, imam hatip okullarında yetiştireceğiz."

Cevdet Sunay ve o zamanki başbakan Süleyman Demirel, laik okullarda okumuşlardı. Yani memleket idaresi laik okullardan yetişenlere teslim edilmişti…

Üç yüzden fazla imam hatip lisesi açmakla övünen Süleyman Demirel; "imam hatipler, imam yetiştirsin diye açılmadı. Dinini bilen doktorlar, avukatlar, mühendisler olsun diye açıldı" demiştir. Laiklik konusundaki ödünleriyle tanınan Demirel; "Türkiye, laikliği dinsizlik olarak anlamış" diyerek, daha da ileri gitmiştir.


12 Haziran 1979 tarihinde Milli Selamet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan şunları söylemişti; "Hafta tatili Cuma günü olmalı. Nikâhı müftüler kıymalı. MekteplereKuran dersi koymalı. Bu milletin mektep kitapları niye Allah adıyla başlamıyor?"
Mart 1987 tarihinde Nurcuların yayımladığı Köprü dergisine "Gençlik İslam'a Sarılıyor" başlığı altında verdiği demeçlerde Süleyman Demirel şunları söylemiştir: "1924 Anayasası'nda 'Türk Devleti'nin dini İslam'dır' dediğine göre, o günkü devlet de bir İslam cumhuriyetidir. 1923'te kurulmuş bulunan Türkiye Cumhuriyeti bir İslam devletidir. Atatürk'ün kurduğu laik devlet değildir, İslam devletidir." Aynı dergide, din eğitimi için de şunları söylemiştir: "Tevhidi Tedrisat (Öğrenim Birliği) Kanunu'na ters düşüyor diye, din eğitiminden vaz mı geçilecektir? Tevhidi Tedrisat Kanunu, bir semavi kitap değil ki... Şayet kuran kursları veya din eğitimi bu kanuna ters düşüyorsa, yanlış olan din eğitimi değildir; Tevhidi Tedrisat Kanunu'dur."

2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta Madımak Oteli'ni yakan yobazlar; "Zafer İslam'ın… Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu, Sivas'ta yıkılacak!.. Şeriat gelecek zulüm bitecek… Kahrolsun laiklik…" diye çığlık atıyorlardı.

10 Nisan 1994 Pazar günü Ankara ve İstanbul'da şeriat düzeninin gelmesi için büyük katılımlı gövde gösterileri yapılmıştı.

20 Kasım 1994 tarihinde İstanbul Anakent Belediye Başkanı Recep Tayip Erdoğan; "Elhamdülillah şeriatçıyız" diyerek, laikliği yok etmek için var gücüyle çalışmaya başladı.

1995 yılında İngiliz The Guardian gazetesinde yayınlanan röportajında Abdullah Gül; "Cumhuriyet döneminin artık sonu geldi" demiştir.

Abdullah Gül, 10 Aralık 1995 tarihli Milliyet gazetesinde yayımlanan röportajında, özellikle değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek "Türkiye'nin laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti" olduğuna ilişkin anayasanın ikinci maddesiyle değiştirilmesini yasaklayan maddelerin kaldırılması gerektiğini savunmuştur. Bu röportajında, "Biz İslam'ı hayat tarzı olarak görmek istiyoruz" demiştir.

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 31 Ekim 1996 tarihli Yeni Asya Gazetesine verdiği demeçte; "Bediüzzaman büyük bir İslam alimidir, aksini söyleyenin alnını karışlarım" demiştir.

1996 yılında Recep Tayip Erdoğan; "Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor, diye!.. Yahu bu millet istedikten sonra laiklik tabii elden gidecek!.. Sonra nedir bu laiklik Allah aşkına?.. Bu ne menem şey?.." , "Ben Müslüman'ım, diyenin tekrar yanıma gelip bir de aynı zamanda laikim, demesi mümkün değil. Niye? Çünkü Müslüman'ın yaratıcısı Allah kesin hâkimiyet sahibidir. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' lafı koskoca bir yalan!.. Egemenlik kayıtsız şartsız Allah'ındır." demiştir.

Şubat 1997 tarihinde Başbakan Necmettin Erbakan, Başbakanlık konutunda tarikat liderleriyle görüşüp, iftar yemeği verdi. Şeriatın iktidara kanlı mı, kansız mı geleceği üzerine açıklamalarda bulundu..

Ve irticaya verilen ödünler sürekli devam etmiştir. AKP'nin iktidara gelmesiyle birlikte daha tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. Günümüzde bu tehlike, yaşamın her alanında hissedilmektedir. Atatürk'ün ölümünden sonra başlayan bu süreç, Celal Bayar, Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal, Tansu Çiller, Necmettin Erbakan, Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül gibi siyasetçilerle devam etmektedir. Bu kervana bazı sol partili siyasetçiler de katılmıştır…

Emperyalizme karşı büyük mücadeleler sonunda kurulan laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti bu sıkıntıları aşacak güçtedir. Bu sıkıntıların aşılmasındaki en büyük güvence, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi yüce Türk ulusunun azmi ve kararlılığıdır. Laikliğe karşı olanların, dini siyasete alet eden inanç hortumcularının bu olguyu gözden kaçırmamaları gerekir. Ulusal egemenlik türküleri söylenen Mustafa Kemal'in özgür ülkesinde, aydınlık daima karanlığı yenecektir. Bunu herkesin, özellikle irticadan beslenenlerin bilmesi gerekir..
➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..
.com/img/a/