Kanaltürk,CHP,Unakıtan,Temel,Bisiklet,Fahriye Abla!..
Çamur at izi kalsın hikayelerinde son perde...
Bataklık ve onun yalakası şeriatçı,Fettulahçı basın,kadınlar hamamı tarzı dedikodular üretip nemalanma peşinde...
Dil denen organları öylesine yalama vaziyetteki,dil değil kösele evrimindeler...
Yaladıkça dahada beter kaşarlanıyorlar...
KANALTÜRK ve CHP aleyhinde çamur kampanyası içindeler.
İçleri dışları hep öyledir ya,bol miktarda üretebilirler.
İşleri bu.
Yumurta işlerinden de pek iyi anladıklarından son yumurtladıkları cevher, (!) CHP Kurultayına denk getirilen ısıt ısıt sergile türünden...
Tuncay Özkan verip veriştirdi;
"Onurun,haysiyetin varsa istifa et ",diyor.
Elindeki faturaları göstererek...
Olayın iç yüzü,yeniymiş gibi sunulsa da,epey önceleri bitmiş bir dava.
Kanaltürk ve CHP bu davada aklanmasına karşın kurultay öncesi çamur öksürecekler ya,bulaştırıverdiler işi,yüzsüzlüklerine...
Gelişmeleri bekleyip göreceğiz.
Ne sürprizler olacak bakalım!...
Tuncay Özkan,Maliye bakanı hakkında bu konuda duyuru da bulunuyor,"İşte faturalar. Yok dediğiniz faturalar ",diye gözlerinin içine soka soka...
"İstifa etmezsen şerefsizsin"diyerek...
Bekliyoruz!...
İnternet dünyasında bile sıkı yer tutmuş muhterem.
Bakın bu dünyadan seçtiklerimize;
UNAKITAN VE TEMEL
Maliye Bakanı Unakıtan, Akçaabat merkez ilçe kongresine destek için Tayyip Erdoğan 
tarafından görevlendirilir.
Temel, Akçaabat'ta bisikletini meydana bırakarak bir kahveye girer. 5 dakika sonra içeri giren bir polis memuru bağırır:
-Kardeşim! Asfalttaki bisikletin sahibi kimse alsın, Maliye Bakanı Unakıtan gelecek.
Temel karşıdan aynı ses tonuyla cevap verir:
-Haçan kilitledim oni... Bi şey olmaz..
***
( Fahriye Ablaya Nazire )
KEMAL ABİ
Hava keskin bir likit yumurta kokusuyla dolar,
Kapanırdı daha gün batmadan pastörize kutular.
Bu afyon ruhu gibi baygın meclisten,
Gensorularla aklanmış bir sen kalmışsın, sen!
Sırma saçları, yalaka dilleri ve fırıldak gözleri
Hortum suçlamaları karşısında kameralara gülen
Ne arlanmaz bakanımızdın sen, Kemal Abi!
Hükümetiniz Amerika'dan icazetli bir hükümetti,
Akıl hocanız, Gülen efendiniz de orada ikametteydi.
Ortadoğu'nun paylaşıldığı saatlerde,
CIA'nin işkence uçakları uçardı göklerde.
Palazlanırken siz emperyalizmin yeşil kuşağı içinde,
Vergi kaçırma, mısır ithalatı, naylon fatura işiyle
Ne utanmaz bakanımızdın sen, Kemal Abi!
Önce upuzun, sonra kesik sakalın vardı;
Tenin mısırımsı, boyun bir başak kadardı.
İçini gıcıklardı bütün Dubaililerin
İhaleye çıkmaksızın verdiğin
Tüpraş, Kuşadası, Galataport, İkizkule ihalelerin.
Açık saçık şarkılar söylerdin "silikonlu memeler gibi"
Ne takiyyeci bakanımızdın sen, Kemal Abi!
Tapar derlerdi senin için paraya pula,
Bu gidişle sonunda varacaksın yüce divana.
Bilmem birkaç yıl sonra hâlâ bakan mısın?
Pastörize yumurtalı fabrikanda,
Sümerbank'ı bitirmekle hâlâ gurur duyar mısın?
Eş, çoluk, çocuk sülalecek döndünüz köşeyi
Ne şerefli(!) bakanımızdın sen Kemal Abi!
Alıntıdır demeye bile gerek yok. Her yerde namlısın Kemal abi...
