“Abi kim bu Ekrem Tosun?..”
Diyarbakır’da altın mı buldu?
CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve son dönemin parlayan siyasi yıldızı CHP İl Başkanı Gürsel Tekin gazetemizi ziyaret etti. Ziyaretten önce, gazeteye taksiyle gelirken yaşça benden büyük gösteren şoför, “Abi kim bu Ekrem Tosun?” diye bana sormuştu. Neyse ki meseleyi biraz biliyordum.
Kılıçdaroğlu’na, Fatih Altaylı’nın Teke Tek programında tekrarladığı bu soruyu hatırlattım. Yine sır vermedi, “Başbakan açıklasın” dedi.
Başbakan ise kendisine iftira atıldığını belirterek “Bugün filanca Başbakan’ın nesidir diye soruyor. Ben bilmiyorum. Söyle bakayım da ben de tanıyayım. Böyle bir şey olur mu? Ben ne bileyim, tanımıyorum, etmiyorum” diye cevap verdi.
* * *
Erdoğan ayrıca “içeride ve dışarıda ezberleri bozduk” diye konuştu, ama CHP’nin çarşaf açılımı ve Kur’an kursu yaklaşımı da AKP’nin ezberini bozmuş görünüyor. Hani neredeyse elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi ağlayıp sızlıyorlar.
İyi de “din parsası” AKP’nin üzerine mi
tapulu?
Gürsel Tekin, Kılıçdaroğlu gibi dürüstlüğü ile tanınmış bir siyasetçiye de dayanarak, AKP’nin varoşlar kozuna, din kozuna ve daha başka ne kadar kozu varsa hepsine el koyuyor ve “Varoşların asıl sahibi sosyal demokratlardır” diyor.
Kılıçdaroğlu ve Tekin, genel başkanları Deniz Baykal’ın milli söylemini yeterli buluyorlar ki henüz “milliyetçi pasta” ya göz dikmediler. Gerçi İstanbul’da bunu yapmalarına lüzum yok. Çünkü MHP’nin hiçbir iddiası olmadığını görüyorlar. Ankara’da ise MHP adayı Mansur Yavaş sürpriz yapabilir. Çünkü onu tanımayan, sevmeyen MHP’li yok gibi. Bu da bir sinerji meydana getiriyor.
Yoksa “AKP’nin işte hizmet, işte millet” sloganıyla anlattığı, Yüksek Seçim Kurulu’nun gözetiminde; kömürden beyaz eşya dağıtımına kadar tam bir seçim rüşvetine dönüşen uygulamaları artık oy kapmak için yeterli değil.
İnsanlar, bir seçimlik değil belediyelerden de partizanlık yapmadan, uzun vadeli, geçimlik uygulamalar bekliyor, sosyal projeler bekliyor. Kılıçdaroğlu, bu konuda ümit verdikçe her geçen gün mesafe alıyor.
* * *
Gelelim Ekrem Tosun meselesine?
Bu konuda www.turuncutime.com sitesinde “Kılıçdaroğlu ‘maden’ buldu! İşte Ekrem Tosun’un hikâyesi” başlıklı bir haber var. Buradaki iddialara göre Tosun, Konya’da gıda kontrolörüyken 2006 yılında Enerji Bakanlığı tarafından Maden Teknik Arama 10. Bölge Müdürlüğü görevine atandı. Diyarbakır, Batman, Bingöl, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak illerindeki bütün maden araştırmaları Tosun’a bağlı idi. Yine iddiaya göre, Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nde çalışan ve Tosun’un mesai arkadaşı olan mühendis Erkan G.’nin eşi, Yerküre adlı bir madencilik şirketi kurdu. Bu şirket çok düşük fiyatlarla bölgede çok sayıda maden imtiyazı devraldı ve bunları İhlas Holding’e yüksek bedellerle devretti.
Bu satışlarda her maden sahasının değeri 40 bin TL olarak kayıtlara geçti. Fakat satılan maden sahalarının her birinin değeri milyon dolarlarla ölçülürken İhlas Holding 54 maden sahası için Yerküre’ye toplam 2,5 milyon TL ödedi.
Olay polisin de dikkatini çekti ve 2008 Mart ayında operasyona başladı. Birçok madenin düşük gösterilen fiyatlarla bir Kanada şirketine ve Türk ortaklarına satıldığı anlaşıldı. Tabii bütün bu iddiaların hepsi araştırmaya muhtaç.
Ekrem Tosun, bölgenin maden bakımından çok zengin olduğunu, Kulp, Siirt ve Bitlis’te altın yatakları tespiti yapıldığını kendisi duyurmuştu. Zaten maden haritaları elinin altında bulunuyor. Fakat Kılıçdaroğlu’nun bahsettiği Ekrem Tosun, Atasay ve Atagold firmalarının mali müşaviri olan başka bir kişi. Ve Atagold firmasında Bilal ve Sema Erdoğan’ın temsilcisi olduğunu açıkladı. İlginç olan, her iki Ekrem Tosun da altınla ilgili!