Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin bir kez olsun dedi mi?
Adalet Bakanı...
.
Allah kimseyi senin adaletine muhtaç etmesin!
.
Allah kimseyi senin adaletine muhtaç etmesin!
Mustafa MUTLU
Ergenekon gözaltıları başladığından beri AKP Yayın Holding’e bağlı gazeteler ve televizyonlar çarşaf çarşaf yayın yaptı...
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin bir kez olsun, “Davayla ilgili bilgi sızdırılıyor. Yasalarımıza göre suçtur, gereğini yapacağız” dedi mi?
***
Bu gazetelerde ve televizyonlarda hangi generallerin, gazetecilerin, öğretim üyelerinin, bürokratların, hukukçuların bilmem kaçıncı dalgada gözaltına alınacakları günlerce önce yazıldı.
İşin ilginci bu listelerdeki isimler gerçekten de gözaltına alındı!
Adalet Bakanı hiç bu gazetecilere, “Sadece savcıların bilmesi gereken bu çok gizli belgeleri size kim sızdırıyor” diye sordu mu?
***
Soruşturma kapsamında tutuklanan bazı sanıkların bile aradan aylar geçmesine rağmen neyle suçlandıklarını bilmediği bu davada, iddianame kitap haline getirildi...
Yetmedi gazetelerde tefrika edildi...
Adalet Bakanı, yargısız infaz yapıldığını, sanıkların hakkına tecavüz edildiğini söyledi mi?
***
Beş parasız olduğu sonradan anlaşılan Kuddusi Okkır, bu gazeteler tarafından “Ergenekon’un kasası” ilan edildi... Bu haberler yüzünden sağlığını kaybetti, üzüntüsünden kansere yakalandı ve hayatını kaybetti.
Adalet Bakanı, ağzını açıp tek kelime laf etti mi?
***
Sabah, Yeni Şafak, Taraf, Star, Zaman ve Vakit gazeteleri; aynı gün, aynı “polis şefi”ne dayandırdıkları ayrıntıları, hep birlikte manşetten yayınlandılar.
Adalet Bakanı, “Kim bu polis şefi, araştırılsın” diye İçişleri Bakanı’na yazı yazdı mı?
***
Fenerbahçe Orduevi’nde Şener Eruygur’a ait olduğu söylenen ofiste “Kozmik Belgeler”e ulaşıldığı öne sürüldü ve doğruluğu tartışmalı olan bu belgeler gerçekmiş gibi tüm detaylarıyla yayınlandı...
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, “Bu kadarı da olmaz” diye isyan bayrağını açtı mı?
***
Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu evinde televizyon seyrederken, devletin ajansı, evinin arandığını ve gözaltına alınacağını yazdı...
Savcı ve güvenlik güçleri, bu yayından tam 6 saat sonra Kanadoğlu’nun evine geldi.
Adalet Bakanı, Kanadoğlu’nun evinin aranacağını devletin resmi haber ajansına kimin sızdırdığını öğrenemedi mi?
***
Tüm bunları yapmayan Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, dün bir açıklama yaptı ve “Ergenekon davasıyla ilgili bilgi sızdırmalarını sanık avukatları yapıyor” dedi...
Bunu derken de, yandaş medyanın zaten aylardır yayınladığı Tuncay Güney’in ifadelerinin bazı televizyonlara avukatlar aracılığıyla verilmesini örnek gösterdi!
***
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin...
Adaletin bu mu?
Eğer buysa, ben bu adalete güvenmiyorum...
Adil olmak için “tarafsız” olmak gerekir Bakan Bey...
Oysa siz sapına kadar tarafsınız ve sıradan bir vatandaş olarak Allah beni sizin dağıtacağınız adalete muhtaç etmesin!
*****
GÜNÜN SORUSU
Hükümet 8 milyon emeklinin maaşına kredi kartı borcu nedeniyle haciz konulmaması için yasa değişikliğine gidiyormuş...
Neden?
Emekli maaşlarına zam yapıp, sorunu kökten çözmeye içleri mi elvermedi?
*****
Bu adamların derdi ne?
Önümüzdeki yerel seçimler için belediye meclislerine gösterilecek adaylar, tüm partilerde büyük kavgalara neden oldu...
İyi de nedir bu koltuğun hikmeti?
Dokunulmazlık getirmiyor!
Yasa dışına çıkmazsan, doğru dürüst para, pul getirmiyor!
Şan, şöhret getirmiyor! Hiçbir televizyon kanalı, bilmem ne belediyesinin meclis üyesi oldun diye mikrofon uzatmıyor!
Makam arabası, özel sekreter, danışman getirmiyor!
Harcırah, yolluk getirmiyor!
Peki; nedir bunların derdi?
Bunca kavganın, gürültünün, patırtının... Didişmenin, yumruklaşmanın, küfürlüşmenin, restleşmenin, Ankara’ya koşup yalvarıp yakarmanın gerekçesi nedir?
***
Genel başkanların yerinde olsam, ben bu adamların birini bile aday yapmam!
Çünkü bunların niyeti baştan belli...
Koltuğu kapacaklar, voliyi vuracaklar!
Hele bir de imar komisyonlarına seçilirlerse, değmeyin keyiflerine!
***
İyi de Türkiye bu kadar mı sahipsiz?
Ağzı köpürmüş bunca adama dur diyecek bir babayiğit yok mu?
.
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin bir kez olsun, “Davayla ilgili bilgi sızdırılıyor. Yasalarımıza göre suçtur, gereğini yapacağız” dedi mi?
***
Bu gazetelerde ve televizyonlarda hangi generallerin, gazetecilerin, öğretim üyelerinin, bürokratların, hukukçuların bilmem kaçıncı dalgada gözaltına alınacakları günlerce önce yazıldı.
İşin ilginci bu listelerdeki isimler gerçekten de gözaltına alındı!
Adalet Bakanı hiç bu gazetecilere, “Sadece savcıların bilmesi gereken bu çok gizli belgeleri size kim sızdırıyor” diye sordu mu?
***
Soruşturma kapsamında tutuklanan bazı sanıkların bile aradan aylar geçmesine rağmen neyle suçlandıklarını bilmediği bu davada, iddianame kitap haline getirildi...
Yetmedi gazetelerde tefrika edildi...
Adalet Bakanı, yargısız infaz yapıldığını, sanıkların hakkına tecavüz edildiğini söyledi mi?
***
Beş parasız olduğu sonradan anlaşılan Kuddusi Okkır, bu gazeteler tarafından “Ergenekon’un kasası” ilan edildi... Bu haberler yüzünden sağlığını kaybetti, üzüntüsünden kansere yakalandı ve hayatını kaybetti.
Adalet Bakanı, ağzını açıp tek kelime laf etti mi?
***
Sabah, Yeni Şafak, Taraf, Star, Zaman ve Vakit gazeteleri; aynı gün, aynı “polis şefi”ne dayandırdıkları ayrıntıları, hep birlikte manşetten yayınlandılar.
Adalet Bakanı, “Kim bu polis şefi, araştırılsın” diye İçişleri Bakanı’na yazı yazdı mı?
***
Fenerbahçe Orduevi’nde Şener Eruygur’a ait olduğu söylenen ofiste “Kozmik Belgeler”e ulaşıldığı öne sürüldü ve doğruluğu tartışmalı olan bu belgeler gerçekmiş gibi tüm detaylarıyla yayınlandı...
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, “Bu kadarı da olmaz” diye isyan bayrağını açtı mı?
***
Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu evinde televizyon seyrederken, devletin ajansı, evinin arandığını ve gözaltına alınacağını yazdı...
Savcı ve güvenlik güçleri, bu yayından tam 6 saat sonra Kanadoğlu’nun evine geldi.
Adalet Bakanı, Kanadoğlu’nun evinin aranacağını devletin resmi haber ajansına kimin sızdırdığını öğrenemedi mi?
***
Tüm bunları yapmayan Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, dün bir açıklama yaptı ve “Ergenekon davasıyla ilgili bilgi sızdırmalarını sanık avukatları yapıyor” dedi...
Bunu derken de, yandaş medyanın zaten aylardır yayınladığı Tuncay Güney’in ifadelerinin bazı televizyonlara avukatlar aracılığıyla verilmesini örnek gösterdi!
***
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin...
Adaletin bu mu?
Eğer buysa, ben bu adalete güvenmiyorum...
Adil olmak için “tarafsız” olmak gerekir Bakan Bey...
Oysa siz sapına kadar tarafsınız ve sıradan bir vatandaş olarak Allah beni sizin dağıtacağınız adalete muhtaç etmesin!
*****
GÜNÜN SORUSU
Hükümet 8 milyon emeklinin maaşına kredi kartı borcu nedeniyle haciz konulmaması için yasa değişikliğine gidiyormuş...
Neden?
Emekli maaşlarına zam yapıp, sorunu kökten çözmeye içleri mi elvermedi?
*****
Bu adamların derdi ne?
Önümüzdeki yerel seçimler için belediye meclislerine gösterilecek adaylar, tüm partilerde büyük kavgalara neden oldu...
İyi de nedir bu koltuğun hikmeti?
Dokunulmazlık getirmiyor!
Yasa dışına çıkmazsan, doğru dürüst para, pul getirmiyor!
Şan, şöhret getirmiyor! Hiçbir televizyon kanalı, bilmem ne belediyesinin meclis üyesi oldun diye mikrofon uzatmıyor!
Makam arabası, özel sekreter, danışman getirmiyor!
Harcırah, yolluk getirmiyor!
Peki; nedir bunların derdi?
Bunca kavganın, gürültünün, patırtının... Didişmenin, yumruklaşmanın, küfürlüşmenin, restleşmenin, Ankara’ya koşup yalvarıp yakarmanın gerekçesi nedir?
***
Genel başkanların yerinde olsam, ben bu adamların birini bile aday yapmam!
Çünkü bunların niyeti baştan belli...
Koltuğu kapacaklar, voliyi vuracaklar!
Hele bir de imar komisyonlarına seçilirlerse, değmeyin keyiflerine!
***
İyi de Türkiye bu kadar mı sahipsiz?
Ağzı köpürmüş bunca adama dur diyecek bir babayiğit yok mu?