Baykal, "Türk halkına bu kadar kaba yalan söylenmesine, nasıl göz yumarsınız?

Deniz Feneri'yle ilgili yayın yapmanın yasak ancak Ergenekon ile ilgili yayının serbest olduğuna işaret eden Baykal, ''Bu ne biçim adalet?'' diye sordu.
CHP Genel Başkanı Baykal, 70 bin kişinin dinlendiğinin söylendiğini, bunun, memnuniyet verici bir olay gibi gözüktüğünü kaydederek, ''Böyle bir şey nasıl tasavvur edilebilir? Türkiye'de 70 milyonu dinlemeye imkan veren, hukuki ve teknik altyapıyı kurmuşsunuz, bunu, başbakanın şahsına bağlamışsınız. Elde ettiğiniz çok özel bilgileri, basında, insanları mahkum etmek, onurunu çiğnemek için kullanıyorsunuz, ondan sonra da adalet, hukuk, hukuka güven diyoruz'' diye konuştu.
Deniz Feneri davasının Almanya'da görüldüğünü, aylarca dosyanın gelmesini, daha sonra tercümesinin beklendiğini dile getiren Baykal, Frankurt Basın Sözcüsünün, ''Tek dosya var, Türkçe yollandı'' dediğini kaydetti.
Baykal, yargılama yapılırken, tercümenin de yapıldığını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
''Tercüme edilmiş metni göndermişler, iyi mi? Türkiye, şimdi aylardır neyi bekliyordu, tercüme edilmesini, kim söylüyordu Adalet Bakanı. Böyle bir manzara olur mu, şaka gibi bir şey. Türkiye'ye yakışıyor mu? Derhal o Adalet Bakanı'nın oradan ayrılması lazım. 70 milyonu aldatmaya çalışacaksınız, metnin Türkiye'ye geldiği Almanya'dan yapılan açıklamayla ortaya çıkacak. Tasavvur edilecek şey değil. Siz Deniz Feneri'ni himaye edeceksiniz, o sanıkları koruyacaksınız diye Türk halkına bu kadar kaba yalan söylenmesine, nasıl göz yumarsınız. O yalan ortaya çıktıktan sonra, o insanın Adalet Bakanı diye dolaşması, Türk halkına hakaret değil midir? Derhal gereği yapılmalıdır.''
Baykal, Alman mahkemesinin aranan 16 kişiyle ilgili bilgi istediğini ifade ederek, bu kişilerin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde ''ballı ihaleler'' almaya devam ettiğini ileri sürdü.
''Niye bu kadar telaş içindeler?"
Bu tutarsızlığın ciddi bir kriz olduğunu kaydeden Baykal, ''Türkiye, Anayasa değiştirecekmiş, yargıyı adam edecekmiş. Sen önce var olan yargıya saygı göstermesini öğren, yargının gereğini yerine getir. Yargıyı Anayasa ile değiştirmeye kalkmadan önce, var olan kuralları işletmeyi başar'' diye konuştu.
Baykal, Deniz Feneri olayının, iktidar için dokunulmaz, ele alınmaz, araştırılmaz bir konu olduğunu iddia ederek, ''Niye bu kadar telaş içindeler anlayamıyorum. Altından ne çıkar diye kaygı duyuyorlar, ne gibi bağlantılar kendisini gösterecek, bir ülkenin, dünya çapında bu kadar önem kazanmış, Almanya'da yargılanmış bir konuyu kendi ülkesinde bu kadar talep ortaya çıktığı halde yargılamaktan kaçınması, hiçbir şekilde kabul edilebilir değildir'' görüşünü dile getirdi.