Dosyanın, AKP iktidarınca sessizlik içinde götürülmek istenmesi ve zaman içinde dosyanın kapatılmak istendiğine yönelik önseziler var
Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz feneri dosyası Türkiye ayağından bir şey çıkmazsa, sorumlusu hükümet ve bu soruşturmayı yapan cumhuriyet savcılarıdır” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, “Deniz Feneri’nde delillerin karartılması için zemin hazırlandığına” dikkat çekerken “Almanya’da başlayıp Türkiye’ye uzanan bir yolsuzluk olayının AKP iktidarınca sessizlik içinde götürülmek istenmesi ve zaman içinde dosyanın kapatılmak istendiğine yönelik önseziler ortaya çıkmıştır. Türkiye ayağından bir şey çıkmazsa, sorumlusu hükümet ve bu soruşturmayı yapan cumhuriyet savcılarıdır” dedi.
Deniz Feneri olayını “unutturmayacaklarını” vurgulayan Kılıçdaroğlu, SPK’nin Kanal 7 ile ilgili raporunun Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilmesi gerektiğini söyledi.
Deniz Feneri olayının çok önemli olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, şu görüşleri dile getirdi: “Birinci olarak bu konunun önemi, bu süreçte AKP’nin ve bazı kurmaylarının yer almasıdır. İkinci olarak Almanya’da başlayıp Türkiye’ye uzanan yolsuzluk olayının AKP iktidarınca sessizlik içinde götürülmek istenmesi ve zaman içinde dosyanın kapatılmasının istendiğine yönelik önsezilerin ortaya çıkmasıdır. Üçüncü konu, Almanya’da tutuklamalar olurken Adalet Bakanı’nın Alman makamları nezdinde, niçin tutuklama oluyor, diye sorgulama içine girmiş olmasıdır. Bu da, bunların iç içeliğini gösteriyor. Dava dosyasının Almanya’dan gelmesinin bu kadar gecikmesi dikkat çekici. Sürenin bu kadar uzaması Türkiye ayağındaki delillerin karartılması ve yok edilmesine ortam hazırlar. Türkiye ayağından bir şey çıkmazsa, sorumlusu hükümet ve bu soruşturmayı yapan cumhuriyet savcılarıdır.”
Kanal 7 dosyası hasıraltı
Kılıçdaroğlu Kanal 7 hakkında SPK uzmanları tarafından hazırlanan ve cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusu bulunulması sonucuna varılan rapora da dikkat çekerken sözlerini şöyle sürdürdü: “AKP; Deniz Feneri, Kanal 7 bağlantılarının üzerinde durulmalı. Kanal 7 ile ilgili şemalar vardır. O soruşturma dosyalarının, şemaların sorgulanması gerekir. Bu dosya, Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde kendi medyalarını yaratmak için gösterdikleri çabayı anlatıyor. Deniz Feneri ile birleştirilmeli. SPK’de 3 uzmanın yaptığı soruşturma var Kanal 7 ile ilgili. Bu soruşturma raporu SPK tarafından hasıraltı edildi. Bu dosya savcılık tarafından istenmelidir. Kanal 7’nin yurtdışı hesaplarının kayıtlarda görünmediği yazılıyor. Verilen yanıtlarda, alay edercesine, Almanya’da hesabımız olduğundan haberimiz yoktu, SPK yazısı ile haberdar olduk, deniyor. Bu dosya SPK tarafından Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilmiyor. Bu dosya savcılığa gönderilmeli. Bu dosya ile Kanal 7, Almanya ve Deniz Feneri ilişkileri çok net ortaya çıkmış olacak.”
Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri davası ile ilgili yayın yasağını da eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “Almanya’da görülen davanın Türkiye ayağı için yayın yasağı getirilmesi söz konusu olabilir mi? Almanya’da yayın yasağı var mıydı? Türkiye’de yasak delillerin karartılması için zemin hazırlanması demektir” dedi.
*Deniz Feneri olayını “unutturmayacaklarını” vurgulayan Kılıçdaroğlu, SPK’nin Kanal 7 ile ilgili raporunun Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilmesi gerektiğini söyledi.
Deniz Feneri olayının çok önemli olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, şu görüşleri dile getirdi: “Birinci olarak bu konunun önemi, bu süreçte AKP’nin ve bazı kurmaylarının yer almasıdır. İkinci olarak Almanya’da başlayıp Türkiye’ye uzanan yolsuzluk olayının AKP iktidarınca sessizlik içinde götürülmek istenmesi ve zaman içinde dosyanın kapatılmasının istendiğine yönelik önsezilerin ortaya çıkmasıdır. Üçüncü konu, Almanya’da tutuklamalar olurken Adalet Bakanı’nın Alman makamları nezdinde, niçin tutuklama oluyor, diye sorgulama içine girmiş olmasıdır. Bu da, bunların iç içeliğini gösteriyor. Dava dosyasının Almanya’dan gelmesinin bu kadar gecikmesi dikkat çekici. Sürenin bu kadar uzaması Türkiye ayağındaki delillerin karartılması ve yok edilmesine ortam hazırlar. Türkiye ayağından bir şey çıkmazsa, sorumlusu hükümet ve bu soruşturmayı yapan cumhuriyet savcılarıdır.”
Kanal 7 dosyası hasıraltı
Kılıçdaroğlu Kanal 7 hakkında SPK uzmanları tarafından hazırlanan ve cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusu bulunulması sonucuna varılan rapora da dikkat çekerken sözlerini şöyle sürdürdü: “AKP; Deniz Feneri, Kanal 7 bağlantılarının üzerinde durulmalı. Kanal 7 ile ilgili şemalar vardır. O soruşturma dosyalarının, şemaların sorgulanması gerekir. Bu dosya, Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde kendi medyalarını yaratmak için gösterdikleri çabayı anlatıyor. Deniz Feneri ile birleştirilmeli. SPK’de 3 uzmanın yaptığı soruşturma var Kanal 7 ile ilgili. Bu soruşturma raporu SPK tarafından hasıraltı edildi. Bu dosya savcılık tarafından istenmelidir. Kanal 7’nin yurtdışı hesaplarının kayıtlarda görünmediği yazılıyor. Verilen yanıtlarda, alay edercesine, Almanya’da hesabımız olduğundan haberimiz yoktu, SPK yazısı ile haberdar olduk, deniyor. Bu dosya SPK tarafından Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilmiyor. Bu dosya savcılığa gönderilmeli. Bu dosya ile Kanal 7, Almanya ve Deniz Feneri ilişkileri çok net ortaya çıkmış olacak.”
Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri davası ile ilgili yayın yasağını da eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “Almanya’da görülen davanın Türkiye ayağı için yayın yasağı getirilmesi söz konusu olabilir mi? Almanya’da yayın yasağı var mıydı? Türkiye’de yasak delillerin karartılması için zemin hazırlanması demektir” dedi.
Cumhuriyet