'Hakkımda hiç bir soruşturma yoktur' diyen Akman, Alman savcının 'el izini alın, işyerini basın' talebiyle istifa etmeyi düşünüyormu?
Kılıç, Alman Maliyesi'nden Alman Savcılığı'na gönderilen bir belgede, Deniz Feneri Derneği'ne yönelik bağışlarla Türkiye'deki bir siyasi partinin desteklendiği bilgisinin yer aldığını öne sürdü. Müslüman Kardeşler'in Almanya'daki Deniz Feneri'ne 6 bin 16 Avro bağışta bulunduğunu gösteren bir listeyi de basına dağıtan Kılıç, yolsuzluğun Yimpaş'a ve Kombassan'a da ulaştığını iddia etti.
CHP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen Kılıç, Deniz Feneri Davası ile ilgili ulaştıkları yeni dosyalarla ilgili şu bilgileri verdi:
"Deniz Baykal’ın talimatlarıyla bundan birkaç ay önce Deniz Feneri e.v dosyasını Türkiye'ye getirmiştik. Çevirisini yapmıştık ve detaylarını sizlerle paylaşmış ve demiştik ki, 'Adalet Bakanlığı arzu ederse biz bu dosyayı kendilerine verebiliriz'. Ne var ki 'çakma dosya' diyerek olayı geçiştirmeyi yeğlediler. O dönemde sorduğumuz 10 ayrı soruya bugüne kadar hiç bir muhatabımızdan yanıt gelmedi.
.
Tam tersine bizleri yıldırmak adına peş peşe bazı davalar açıldı. Aradan geçen zaman bizi haklı çıkardı. Demiştik ki; Deniz Feneri’nde ikinci dalga geliyor. Ve ikinci dalgada geldi, start verildi. Deniz Feneri davasının Yimpaş'a ve Kombassan'a uzandığı çok net bir şekilde artık belgelerle ortaya konulmuş bulunmaktadır. Başbakan aylar önce yurtdışına yaptığı bir ziyaretinde Yimpaş’a Kombassan’a milyonlarca avro para kaptıran gurbetçilerimizle karşılaşmıştı.
.
Gurbetçilerimiz seslerini Başbakan'a duyurabilmek için toplantı yaptığı salona gitmişlerdi ve sayın Başbakan da bu vatandaşlarımızı 'Parayı verirken bana mı sordunuz' diye azarlamıştı.Türkiye Cumhuriyeti’nin sayın başbakanı vatandaşlarını böyle azarlarken Avrupa Parlamentosunun milletvekilleri geçen hafta Yimpaş ve Kombassan mağdurlarını bizzat Brüksel'de kabul ederek sorunlarına yakından ilgilendiğini ortaya koyuyor. Avrupalı parlamenterler Türklerin bu sorunu ile bu kadar yakından ilgilenirken Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ne yapıyor?"
.
Kılıç daha sonra dava ile ilgili belgeleri ve iddiaları, sorularla gündeme getireceğini belirtti ve şu 12 soruyu yöneltti:
.
* Deniz Feneri Derneği'ne Müslüman Kardeşler örgütü bağış yaptı mı?
* Yimpaş dosyası Deniz Feneri dosyası ile birleştirildi mi?
* Kanal 7 Almanya, Deniz Feneri paraları ile mi finanse edildi?
* Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriye Karaman soruşturmayı yürüten Alman başkomiser Aleksander Böhm’ü Türkiye'ye gizli gelmesi için davet etti mi?
* Zekeriye Karaman Almanya Deniz Feneri baskınından sonra Nuri Yılmaz kod adıyla mail adresi kullandı mı?
* Nostalji75 mail adresi kime aittir?
* Kanal 7 adına yapılan vize başvurularında Deniz Feneri mührü kullanıldı mı?
* Zekeriya Karaman Kanal 7 için Mehmet Gürhan’a (Almanya'daki davada dolandırıcılıktan mahkum oldu)danışmanlık ücreti adı altında her ay 9 bin avro ödeme sözleşmesi yaptı mı? Yaptıysa bu ücreti hangi hesaba yatırdı vergisi ödendi mi?
* Almanya Deniz Feneri’nin Türkiye'deki personeli ve ofisi olmadığına göre sahte ve aynı imzalar olduğu kriminal laboratuvarda ortaya çıkan 'alındı ve teslimat belgeleri'ni Türkiye'deki Deniz Feneri yöneticileri mi organize etti? Bu faturaları kesen kuruluşlardan sadece bir tanesi olan Anadolu Tekstil’in sahibi Zekeriya Karaman’ın bacanağı mı?
* Türkiye Deniz Feneri aynı adı ve aynı logoyu kullanan Almanya’daki Deniz Feneri Derneği hakkında isim hakkıyla ilgili herhangi bir dava açmış mıdır?
* 'Hakkımda hiç bir soruşturma yoktur' diyen Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahit Akman, Alman savcının 'el izini alın, işyerini basın' şeklindeki adli yardım talebinden sonra istifa etmeyi düşünüyor mu?
* Aytaç firması kurban kesmek için Deniz Feneri’nden para aldı mı? Aldıysa ne kadar aldı, karşılığında kaç kurban kesildi?"
Kılıç, bir gazeteci 'Almanya’da toplanan paraların bir siyasi hareket için kullanıldığı' iddiasını hatırlatınca şunları söyledi: "Buna ilişkin 15 Aralık 2006 tarihli bir belge soruşturma dosyası içinde bulunuyor. Bu belgede, Almanya’da son 9-10 yıl içinde 900 milyon avro bağış parası toplandığı ve bu paranın büyük çoğunluğunun Türkiye’ye aktarılarak bir siyasi hareket için kullanıldığının yer alıyor. Bu bilgi Almanya Maliyesi’nden savcılığa intikal ettirilen belgelerde yer alıyor."
(Radikal)