Ekonomik kriz, işsizlik, deniz feneri, laiklik karşıtı eylemler, mayınlı arazilerin satışının onaylanması gibi olaylar göz ardı edilerek...


BELGE ARANIYOR


Suay Karaman
Atatürkçü Düşünce Derneği
Genel Sekreteri

Yaklaşık bir yıl önce Anayasa Mahkemesi, iktidar partisi AKP’nin, “laiklik karşıtı eylemlerin odağı” olduğuna karar vermişti ancak para cezası vererek, kapatılmasına engel olmuştu. Esasında otoriter ve güvenilir devletler, Anayasalarının değişmez maddelerini, değiştirmeye çalıştığına karar verilen partileri kapatır…

Okyanus ötesinin Taraf gazetesi, “İrtica ile mücadele planı” adı verilen belgeyi “AKP ve Fettullah Gülen’i bitirme planı” başlığıyla haberleştirerek, bu belgenin Genelkurmay’ın olduğunu iddia etti. Bu gazetenin verdiği haberlerin hemen hemen hepsinin gerçek olmadığı ortaya çıkarılmaktadır. Her zamanki gibi, devletin ciddi kurumlarına ve özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sık sık sataşmaya kalkan bu gazetenin son marifeti olarak gündeme düşen bu konu, gene ülkenin asıl gündemini saptırma amaçlıdır.

Ekonomik kriz, işsizlik, deniz feneri, laiklik karşıtı eylemler, mayınlı arazilerin satışının onaylanması gibi olaylar göz ardı edilerek, unutturulmaya çalışılmaktadır. Bunlar taraflı medyanın, taraflı yayınları olarak, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne duyulan güveni azaltmak için yapılan oyunların bir parçasıdır.

Günlerdir bu belgenin orijinaline ulaşılamaması düşündürücüdür. AKP ve yandaş medya, kendilerince suçluyu bulmuşlar ama belgenin aslına ulaşamamışlardır. Sürekli olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’ne saldırmaktadırlar. Ancak her zaman mağdur rolünü oynayan AKP iktidarı, bu olay karşısında ne yapacağını şaşırmış bir durumdadır. Üstelik askeri savcılık, belgenin gerçek olmadığını kamuoyuna bildirmiştir.

Türkiye’nin içinde bulunduğu çok büyük sorunlardan bıkmış, yılmış ve yapılan yolsuzluklardan dokunulmazlık zırhıyla kurtulabilen siyasi iktidar, doğruluğu tartışılan, uydurma senaryolarla zaman kazanmak istemektedir.

Devleti temsil eden Bolu Valisi F tipi Abant Platformundaki konuşmasında, askerler için şunları söylemiştir; “halkın iradesine karşı plan yapmaktan ne usanıyorlar ne de utanıyorlar.” Sayın valiye sormak gerek, devletin tarafsız valisi olarak, tam bir partizan ağzıyla sıraladığı bu görüşleri için acaba utandı mı? Aynı toplantıda başbakan yardımcısı da şöyle söylemiştir; “bu belge halkın iradesine karşı, demokrasiye karşı bir ihanettir.” Sayın başbakan yardımcısına da sormak gerek, ulusal değerlerimizi özelleştiriyoruz diye yabancılara satmak, vatan topraklarını yabancılara satmak, ulusal birliğimizi bozmak ihanet değilse nedir?

Yıllardır siyasi iktidar tarafından devletin güvenirliğine, tarafsız yönetime, insanların inancına ve yaşama biçimlerine baskılar uygulanmaktadır. İşte bu uygulamalar tam anlamıyla bir sivil darbedir. Ancak bu sivil darbe, özellikle yandaş medya tarafından görülmemektedir.

AKP iktidarı, laik Türk Silahlı Kuvvetleri’ni içine sindirememektedir. AKP ve Fettullah Gülen ortaklığının bir ürünü gibi görünen bu sahte belgenin aslı bulunamazsa, zaten yıpranmış iktidarın güvenilirliği tamamen yok olacaktır. Ciddi bir devlet, bu süreci iyi analiz eder ve sorunu çözer. Eğer çözemezse, devletin kendisi çözülür…

*
➽ Paylaş: