Aklını başına topla, AKP’yi yağla ve yıka, gerisine karışma.


Akıllı Ol Akıllı…





Hikmet Çetinkaya

İşini bileceksin, rüzgâr gülü olacaksın, yalakalığın daniskasını yapacaksın…

Hele eski solcuysan, demokrasi ve özgürlük gibi kavramları sık sık kullanıp, AKP iktidarına övgüler düzüyorsan gün senin!

Küreselleşen dünyada, üniter devlet yapısı filan, boş ver, geç bunları geç.

Otur oturduğun yerde!

Attırıver iki satır yeter!

Bir yandan “Alevi açılımı” diye yazarsın, sonra Alevilere saldırırsın; sosyal demokratlara, sosyalistlere küfür yağdırırsın!

Sık dişini başarırsın…

AKP muhalifi olayım deme, din baronlarına bindirme!

Çarpılırsın!

Sen benim dediğimi dinle, önerilerime kulak ver, gerisini hiç düşünme!

Tüm medya kapıları sana açıktır be koçum!

Öğütlerimi dinle, kaybetmeyecek, kazanacaksın!

AKP iktidarına koşulsuz destek vereceksin, rock’çı gençlerin gözaltına alınmasını, Kızılay’da Tayyip Bey’i protesto eden üniversiteli gençleri karga tulumba götüren polisleri eleştirmeyeceksin…

Eğer bunları yaparsan, telefonların gizli-açık dinlenir, çete oluşturmaktan gözaltına alınıp, Silivri’de “zorunlu ikamete” gönderilirsin.

Aklını başına topla, AKP’yi yağla ve yıka, gerisine karışma.

İşsiz kalmaz, birkaç yerde birden çalışır, tele- vizyonlarda program kapar, patronunca baş tacı edilirsin.

Paraya para demezsin!

Tarikat şeyhini koru kolla, ona dokunma. İkide bir “Türkiye’ye neden dönmüyor” diye sorma.

Birkaç arkadaşınla birlikte otel lobisinde oturup “Türkiye sivil faşizme doğru gidiyor” diye görüş belirtme.

Günlük tutma, düşüncelerini bilgisayarına yazma.

Akıllı ol akıllı…

Özden Örnek Paşa yazabilir, sakın sen yapma; Mustafa Balbay’ın başına gelenler senin de başına gelir, unutma!

Yoksa yanarsın arkadaş, yanarsın…

***

Yum gözlerini, sakın açma, bak hayallerin gerçekleşiyor işte!.. Otur Boğaz’ı gören villanın bahçesine…

Bir yandan viskini yudumla, bir yandan yazını yaz…

Türkiye’nin çağ atladığını, küresel ekonomik bunalımın Türkiye’ye teğet geçtiğini yaz, Tayyip Bey’e akıl ver…

Boğaz’dan geçen gemileri seyret, martıları!

Sakın emekten yana olma, sermayeden yana ol!

Din kardeşliğinden söz et, tarikat okullarını öv!

Diyarbakır’da işsiz gençleri, tablacı çocukları, yoksulları sakın görme… Zaman zaman eski solculuğunu anımsayıp “Kahrolsun sosyal faşistler” diye çığlık at, kardelen çiçeklerinden söz et.

Batman’da intihar eden genç kızları unut.

Rahatla!

AKP’ye muhalefet eden aydınlara, gazetecilere sunturlu bir küfür savur; onlara “faşist çeteler” diye seslen; devlet içindeki örgütlü çeteleri, PKK’ye karşı Hizbullah’ı çıkaranları “es geç”; Uğur Mumcu’yu, Hrant Dink’i, Musa Anter’i öldüren tetikçilerin arkasındaki büyük patronu unutsan da şöyle yaz:

“Türkiye’de faili meçhul cinayetler aydınlatılmalı!”

Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına küfret, aydınlanma devrimini karala, tüm AKP muhaliflerine saldır.

Gün senindir koçum, gün senin, devam et!

Ara sıra romantik ol, düşlerini çoğaltırken villanın bahçesinde viskini yudumlayıp Boğaz’dan geçen gemileri seyrederken.

Hakkâri’nin nasıl geliştiğini yaz, Sümbül Dağı’nı anlat.

Eğer unuttuysan, ben sana tüyo vereyim koçum:

Hakkâri’de çöplükte ekmek, yiyecek ararken buldukları bombanın patlamasıyla ölen çocukları yazının bir yerlerine sıkıştır.

Az demokrasi ve az özgürlük koy bir yanına…

Yazının sonlarına geldiğinde AKP’ye övgüler düz, sosyal demokratlara, sosyalistlere bodoslama dal, onları “ırkçı-faşist” ilan et.

***

Yazın bitti. Bak rahatladın.

Puronu yak, viskine buzunu koy.

Şeyhin müridini ara telefonla, “medyadan tasfiye edilmesi gereken gazeteciler” listesine bir iki ekleme daha yap.

Görevin bitsin…

Haydi çoğalt düşlerini… Akşama üç ayrı tele-vizyonda programın var unutma…

Biraz dinlen!

Sakın gözlerini açıp gerçekleri görme. Yum sımsıkı gözlerini, hayallerinle yaşa…

*
➽ Paylaş: