Emperyalist bir devletin büyük işgal planının eş başkanı olmakla övünen bir başbakanın, ülkenin çıkarları için yapacağı hiçbir şey yoktur.




PALAVRA PALAVRA




Suay Karaman
Atatürkçü Düşünce Derneği
Genel Sekreteri


11 Eylül 2007 tarihinde Batman’da düzenlenen Hasankeyf Kültür ve Sanat Festivali’nde, DTP Tunceli milletvekili Sabahat Tuncel şunları söylemişti: "PKK cenazesine biz şehit deriz, kimse bizden kardeşlerimize terörist dememizi beklemesin."

26 Aralık 2007 tarihinde DTP Parti Meclisi toplantısının sonuç bildirgesi şöyleydi: “PKK terör örgütü değil, Kürtlerin yok sayılmasının zorunlu sonucu olarak ortaya çıkan ve Kürt sorununun çözümünü isteyen bir siyasal örgütlenmedir.”

30 Temmuz 2009 tarihinde 9. Tunceli Kültür ve Doğa Festivali’nde, DTP Genel Başkanı Yardımcısı Emine Ayna şunları söylemişti: “Kürt sorununun çözümünde muhatap Kürtler, DTP, PKK ve Sayın Öcalan'dır. Yoksa çözemezsiniz. Hak mücadelesi verenlere terörist derseniz, barış dili olmaz, şiddet dili olur.”

4 Ağustos 2009 tarihinde başbakan Recep Tayyip Erdoğan, daha önce randevu vermediği DTP ile görüşme kararı alarak, şunları söyledi: “Ben DTP’yi PKK’yla aynı kefede değerlendirmiyorum.”

Ve Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı, bölücü terör örgütü PKK ile görüşme sürecini başlatarak, “Türkiye'nin demokrasiye ihtiyacı var, buna karşılık veriyoruz" sözleriyle gündeme damgasını vurmuştur.

“Türkiye’nin demokrasiye ihtiyacı var” diyenler, Ergenekon soruşturmasındaki süreçte neredeler? Polisin aşırı güç kullandığı, öldürmekten çekinmediği olaylarda demokrasi akıllara gelmiyor mu? İnsanların dinlendiği, baskı altına alındığı, korkutulduğu, sindirildiği ve zulüm yapıldığı zamanlarda demokrasiye gereksinim yok mu?

Açılım yapıyoruz diyenler, Türkiye’nin ulusal birliğini ve ulus devlet niteliğini ortadan kaldıracak uygulamalardan çekinmemektedir. Türkiye’yi bölmek isteyen ve bugüne kadar da bu amacını açıkça her ortamda açıklayan PKK’nın temsilcileri ile diyalog başlatanlar, özerklik yoluyla Türkiye’nin federal bir yapıya doğru şekillenmesini sağlamak isteyenler ve bütün bu gelişmeleri sessiz bir şekilde izleyenler tarih önünde sorumludurlar.

Bu açılımdaki amaç, Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde Türkiye’nin önce federasyona dönüştürülüp Irak’ın kuzeyindeki ABD yapımı kukla devlete koruyucu kılınması, daha sonraki süreçte ise parçalanmasıdır. Bu politika gerçekte karanlık küresel güçlerin bilinen böl-yönet politikalarının sonuçlarından biridir. Bu karanlık güçlerin amacının, Sevr'i yeniden hortlatmak olduğu çok açıktır.

Atatürk’ün tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni emperyalist ABD’nin kucağına oturtarak, Marshall yardımıyla başlayan süreçten sonra, ulusallık, halkçılık, devletçilik gibi kavramlar anlamını yitirmiştir. Kalkınmadan eğitime, sanayileşmeden sağlık politikalarına kadar her alanda emperyalistlerin oyuncağı olmuş bir ülkede, bugün gelinen sonuç şaşırtıcı değildir. Yanlış sanayileşme, yok edilen tarım ve hayvancılık, bir türlü yapılamayan toprak reformu, ulusal varlıkların özelleştirilmesi, çarpık kentleşme, dışa bağımlı gelişme, paralı eğitim, demokrasiden ve laiklikten sapma sonucunda sadece Güneydoğu Anadolu bölgesinde değil, yurdun tüm bölgelerinde benzer sorunlar bulunmaktadır. Elektriği, yolu, suyu, okulu, sağlık ocağı olmayan köylere yurdun her bölgesinde rastlanmaktadır. Yoksulluk ve işsizlik tüm bölgelerimiz için çok yüksek boyutlardadır. Emperyalist güçlerin böl-yönet politikalarının sonucunda yapılan bu çarpıklıkların olduğu ülkemizde, çözüm yolu sadece Kemalizm’in Altı Okudur. 1923 ile 1938 yılları arasında kalkınan, gelişen genç Türkiye Cumhuriyeti, Kemalist ilke ve devrimlerle bunu başarmıştır.

Laikliğe karşı eylemlerin odağı olduğu Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla tescillenen bir siyasi iktidarın ve emperyalist bir devletin büyük işgal planının eş başkanı olmakla övünen bir başbakanın, ülkenin çıkarları için yapacağı hiçbir şey yoktur, olsa da inandırıcı değildir. Eskiden bir şarkı vardı; “Palavra Palavra”.

Ne yazık ki bu şarkıyı anımsamak için bir çok nedenimiz var…


*
➽ Paylaş:

➽ Gözden Kaçırmayın... ➽ Bunları Okudunuz mu?..

“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..