“Anana dön” yasası!”



MAHREM PLAN’DA 1.PERDE:


“ANANA DÖN YASASI”





Güneş Erkul

Başbakanın dilinin altındaki bakla yavaş yavaş ortaya çıkıyor. 5 Kasım’da yapılan mahrem plan adım adım kamuoyunun tepkisi ölçülerek aşama aşama, alıştıra alıştıra yürürlüğe konuluyor.
Avrupa Birliği-Afrika zirvesi için Lizbon’a giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlarken ağzındaki baklayı çıkarıyor:


“PKK’ya örtülü af ya da yeni bir eve dönüş yasası. Gençleri PKK’ya katılmak için dağa çıkmaktan vazgeçirecek ve fakat “dağa çıkmış olanları indirecek” -kendi deyimiyle- “anana dön” yasası!”


Hatırlatmakta yarar var, esasında Başbakanın PKK’lıları “düz ovaya” daveti 5 Kasım sürecinden önce yapılmış, Dağlıca mevkiindeki 12 askerimizin şehit olduğu saldırıdan 1 gün önce Başbakan Tayyip Erdoğan, PKK’ya “önce silahını bırakır, yapılacak bir şey varsa parlamento altında gelirsin, yaparsın” diye seslenmişti.

İyi de 2003 yılında yine AKP, yine ABD’nin tavsiyesiyle “eve dönüş” adı altında bir af yasası çıkartmamış mıydı ve bunun sadece hapisteki PKK’lıların serbest kalıp tekrar dağa çıkmalarını sağladığını, tekrar dağa çıkanların belki de şehitlerimizin katili olduğunu ve 2003’ten bu yana terörün gün be gün arttığı unutuyor muyuz? Diğer bir ifadeyle PKK’lıları eve döndüren yasa yüzlerce askerin evine dönmesini engelledi mi, engellemedi mi?


Hatta sonradan Öcalan’ı tahliye edecek düzenlemeler bile yapılmıştı da bu muhalefetin yerinde muhalefetine takılmıştı, hatırlayalım lütfen.


Başbakan’ın açıklamalarından anladığımıza göre, dağa çıkmış, fakat silahlı eylemlere katılmamış olan PKK’lılara af öngörülüyor. Oysa, Türk Ceza Yasası’nın 221. maddesinin 2. fıkrası: “…Örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde hakkında cezaya hükmonulmaz…”


Kendi bakanları bile mevcut hüküm nedeniyle yasaya gerek yok diyor. 4.5 yıl önce zaten bir af çıkmışken ve sorunu çözmemişken, hatta derinleştirmişken nedir bir kez daha affın nedeni?

Hem sonra kim eline silah almış, kim almamış nasıl anlayacaksınız?
Kim katil kim değil bunu anlayacak kesinlikte bir yöntem var mı?
ABD niye ikide bir, “eve dönüş yasası çıkarmamızı ve dağdakileri affetmemizi” öneriyor?

Bence dağa katılımı engellemenin yolu af değil, zemini, hatta bataklığı kurutmaktır. Bataklık Kuzey Irak’tır ve bu bataklığı yaratanlardan yardım ummak, onların tavsiyelerine, planlarına uymak ise büsbütün aymazlıktır.


Yapılması gereken kapsamlı bir sınır ötesi harekattır, yani caydırıcılığın güçlendirilmesidir. Teröristi, terör eylemlerine koşulsuz olarak derhal son vererek, silahlarıyla dağdan inip Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne teslim olmak zorunda bırakmaktır. Ve tabii ki; terörü yaratan sosyo-ekonomik nedenleri ortadan kaldıracak her türlü önlemi almak, teröristi besleyen mali kaynakları kurutmaktır.

Oval ofisteki Bush-Erdoğan görüşmesiyle başlayan 5 Kasım süreciyle birlikte iyice açığa çıkan, PKK’nın silah bırakması karşılığında Kuzey Irak’ta fiilen tesis edilmiş ABD güdümlü aşiret devletçiğiyle Türkiye’nin birbirlerini eşit muhataplar olarak almaları projesidir. Genel af, bunu sağlamanın birinci adımı ve koşuludur. Bu artık net olarak anlaşılmaktadır.

Bunun dışında; dağdaki teröristlere “silahı bırakıp siyasete gel” davetinin tek bir siyasi ve hukuki anlamı vardır. Bu da ellerinde şehit ve masum insanlarımızın kanı olan bu hainlerin affedilmesi ve yaptıklarının yanlarına kâr kalmasıdır. Çıkan her af ve bu yöndeki girişimler şehit yakınlarının yüreklerini burkarken, şehitlerin kemiklerini sızlatmaktadır.


Dahası “Eve dönüş yasaları” teröriste moral vermektedir. Af; terör, hedefinden vazgeçerilemediği sürece onu farklı bir yönteme davet etmekten başka anlam taşımayacaktır. “Gel bölücülüğünü terörle değil benim sana ABD/AB baskısıyla vereceğim siyasi ödünler yoluyla yap” demektir. Bu acziyet, teslimiyet olarak algılanarak, terörün sürekli bir şantaj malzemesi olarak yedekte tutulması demektir.


Terörün arkasında bir siyasi proje vardır. Bu siyasi proje; Ortadoğu’da sınırları “kan bağları” na göre yeniden çizmeyi amaçlayan Büyük Ortadoğu Projesi’dir. Recep Tayyip Erdoğan bu projede eşbaşkan olduğunu kendi ağzıyla dilendirmiştir. Irak’ta bu proje uygulanmaktadır, Irak göz göre göre bölünmektedir. Irak’tan sonra hazırlıkların Türkiye için yapıldığı gün gibi ortadadır.

Türkiye’nin varlığına kastetmek isteyen ihanet, pusu kurmuştur. Türkiye içerden ve dışardan kuşatma altındadır.

Milli birliğimiz hain bir suikastın hedefi haline gelmiştir.

➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..
.com/img/a/