AKP'nin Emekçiye Tahammülü yok!
Bir grup TEKEL işçisi önce AKP İl binası önünde eylem yapmak istedi. Ancak burada polisin eyleme izin vermemesi üzerine işçiler bu seferde AKP Genel Merkezi önüne geçtiler. Burada kendilerini zincirleyen işçilerden yaklaşık 41 kişiyi polis gözaltına alarak, Karşıyaka Polis Karakolu'na götürdü.
Eylemden notlar
TEKEL İşçilerinin 31 Ocak'ta kapatılacak işyerlerinden diğer kamu kuruluşlarına geçmek için başlattıkları eylem çerçevesinde TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu 8-15-22 Ocak tarihlerinde işe geç başlama eylemi yapma kararı almıştı.
TÜRK-İŞ'e bağlı sendikalar büyük ölçüde karara uyduğu öğrenildi. Ancak Orman-İş Sendikası yetki problemi nedeniyle üyesi bulunmamasından dolayı sadece destek verdi. Petrol-İş'te 82 işyerinde örgütlü olmasına rağmen 62 işyerinde bu karara uydu.
BESK üyelerinden eyleme destek
KESK'e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BESK) üyeleri, Türk-İş'in ''çalışmama hakkını kullanma eylemi''ne destek vererek, Danıştay Başkanlığı önünde açıklama yaptı.
Sendika üyeleri, mesai bırakarak, Danıştay Başkanlığı önünde toplandı.
Türk-İş Genel Merkezi önünde eylemlerini sürdüren bazı TEKEL işçileri de Danıştay Başkanlığı önüne geldi. Gruptakiler, ''işçi memur elele genel greve'' ve ''TEKEL işçisi direnişin simgesi'' sloganları attı.
Grup adına yapılan açıklamada, yargının 4C statüsünde çalıştırmayı ''angarya'' olarak nitelendiren kararlar verdiği savunuldu. 4C statüsünün yargı tarafından aklanmadığı öne sürülen açıklamada, bu kararları uygulamayan idareler ve yöneticiler hakkında suç duyurularında bulunulduğu bildirildi.
TEKEL işçilerinin 25 gündür süren eyleminin başarıyla sonuçlanmasının tüm çalışanların yararına olduğu dile getirilen açıklamada, TEKEL işçilerinin talepleri karşılanıncaya kadar desteğin süreceği kaydedildi.
"Türkiye işçi hak ve ihlalleriyle yandı"
Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, özelleştirme ve iş yeri kapatmalarıyla işsizler ordusunun her geçen gün daha da büyütüldüğünü savunarak, Türkiye'nin işçi hak ve ihlalleriyle yandığını ileri sürdü.
Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, İzmir Bornova Ağaçlı Yol Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü'nde yapılan 2 saat geç işe başlama eyleminde bir basın açıklaması yaptı. Kumlu, hak ihlalleriyle yanan Türkiye'de, İstanbul'da itfaiye işçilerinin, Ankara'da TEKEL işçilerinin bu yangını söndürmek için mücadele verdiğini iddia etti. Kumlu, aldıkları sürekli eylem kararı gereği bugün yaptıkları 2 saat geç işe başlama eylemini 15 ve 22 Ocak'ta da tekrarlayacaklarını ifade etti.
Emek ve meslek örgütlerini de davet ederek, bölgesel mitingler yapacaklarını anımsatan Kumlu, ekonomik güvenlik ve sosyal adalet istediklerini belirtti.
TEKEL işçileri ve itfaiye işçileri başta olmak üzere çalışanların verdiği mücadeleye duyarsız kalındığını savunan Kumlu, "Karda kışta sokakta verilen mücadelenin nedenleri üzerinde durmak yerine 'ideolojiktir' denilerek işin kolayına kaçılıyor" dedi.
Türk-İş torluluğunun ekmek mücadelesi için, daha fazla hak ve özgürlük için ayağa kalktığına işaret eden Kumlu, şunları söyledi: "Hükümete düşen görev, inadından vazgeçip, taleplerimizi hemen dikkate alarak gereğini yapmaktır. Hükümetin olgun eylemlerimizden gerekli mesajı çıkararak, uzlaşma zeminini hazırlamasını umuyoruz."
Türkiye'nin en önemli sorunu işsizlik
Petrol-İş Ankara Şube Başkanı Mustafa Özgen, yaptığı açıklamada, TEKEL işçilerinin Türkiye'nin gerçek gündeminin açığa çıkmasına katkıda bulunduğunu, Türkiye'nin en önemli sorununun işsizlik ve yoksulluk olduğunu söyledi.
TEKEL işçilerinin mücadelesinin tüm işçiler için yol gösterici olduğunu ifade eden Özgen, bu mücadeleye özellikle örgütlü tüm işçilerin sahip çıkması gerektiğini vurguladı. Bugün TEKEL işçilerinin, itfaiye işçilerinin başına gelenlerin yarın tüm işçilerin başına gelebileceğini dile getiren Özgen, ''TEKEL depolarının 2 yıldır boş olmasının, fabrikalarının satılmasının sorumlusu hükümettir. İdeolojik olan TEKEL işçilerinin eylemi değil, işçileri yan gelip yatmakla suçlamak, asgari ücrete 31 lira zam yapmaktır'' dedi.
TEKEL işçilerinin taleplerinin meşru ve helal olduğunu ifade eden Özgen, şöyle konuştu:
''Bugün TEKEL işçileriyle dayanışmayan, onları ziyaret etmeyen, yanlarında olmayan, sıkıntılarını içinde hissetmeyen işçi, işçi değildir. Hiçbir işçi bu mücadeleye kayıtsız kalmamalıdır. Buradan bir kampanya öneriyorum. Çalışanların 4/c'ye yönledirildiği bir ortamda sorun çözülene kadar tüm milletvekilleri 4/c koşullarında çalışsın. Yoksulluk, sefalet varsa yoksulluk ve sefalette eşit olalım. Refahı siz paylaşırken, yoksulluğu niye biz paylaşıyoruz.''