“Bu asker hepimizin: Askerimizden ne isteniyor” tepkisi
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Seferberlik Tetkik Kurulu’nda gerçekleştirilen aramanın en kısa sürede tamamlanmasına, tutanağın da sadece suça konu delillerle ilgili belgelerle sınırlı olmasına karar verdi.
ARAMAYA SINIRLAMA GELDİ
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Seferberlik Tetkik Kurulu’nda gerçekleştirilen aramanın en kısa sürede tamamlanmasına, tutanağın da sadece suça konu delillerle ilgili belgelerle sınırlı olmasına karar verdi .
Seferberlik Tetkik Kurulu önünde TSK’ya pankartlı destek
Seferberlik Tetkik Kurulu’nda gerçekleştirilen aramaları protesto eden bir vatandaş, TSK’ya destek için eylem yaptı. Ankara Kirazlıdere’deki Özel Kuvvetler Seferberlik Bölge Başkanlığı önüne gelen Bülent Korucu isimli vatandaş, aramaların durdurulmasını istedi. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne destek vermek için geldiğin söyleyen Mersinli vatandaş, “Bu asker hepimizin: Askerimizden ne isteniyor” diye haykırdı. Daha sonra “Yüce Allah, Ordu’ya uzanan elleri, dilleri ve siyasileri kahreder inşallah” yazılı bir pankart açan protestocu vatandaş, komutanlık önünden polisler tarafından uzaklaştırıldı.
Sınır Geldi
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Seferberlik Ankara Bölge Başkanlığında hakim nezdinde gerçekleştirilen aramayla ilgili karara Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan itirazı reddetti, ancak sınırlamalar getirdi. Mahkeme ret kararında, Milli Savunma Bakanlığı Adli Müşavirliği ile Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği tarafından yapılan itirazların birleştirilerek, değerlendirildiği anlatıldı. Kararda, Cumhuriyet Başsavcıvekilliğinin talebi üzerine, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliğince yapılan işlemin CMK’nın 125. maddesi kapsamında, devlet sırrının incelenmesi işlemi olmayıp, CMK’nın 119. maddesi kapsamında bir arama kararı ve uygulaması olduğu ifade edildi.
Yasal bir engel yok
Kararda şöyle denildi: “İsnat edilen suçların niteliği, olayın vahameti ve delillerin karartılması ihtimali nazara alındığında, bu yerin, devlet sırlarının saklandığı yer bile olsa, arama yapılmasına yasal bir engel bulunmadığının kabulü gerekir. Aksine düşünce, devlet sırrı kavramının arkasına saklanılarak, suç delillerinin gizlenmesi ve bilahare yok edilmesine zemin hazırlandığını akla getirebilir” denildi.
En kısa sürede bitsin
Bu nedenle itirazların reddedildiği belirtilen kararda, “arama konusu işlemlerin soruşturma konusu fiille sınırlandırılmasına ve soruşturmanın niteliği, arama yapılan yerin özelliği ve yapılacak işlemlerin kapsamı gibi nedenler de gözetilerek, aramanın en kısa sürede tamamlanmasına karar verildiği” kaydedildi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, arama tamamlandığında “tutulacak tutanağın sadece suça konu delillerle ilgili bilgi ve belgelerle sınırlı olmasını” da kararlaştırdı. Mahkeme, kararını oy birliğiyle verdi.
TSK imhasını istemişti
İtiraza ilişkin başvurular, Milli Savunma Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirliklerince 31 Aralık 2009 tarihinde yapılmıştı. Genelkurmay Başkanlığı Hukuk Müşavirliği 31 Aralık’ta özel ulak ile gönderdiği dilekçede, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimi Kadir Kayan’ın, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın bulunduğu semtte iki subayın yakalanmasının ardından kozmik odalarda yaptığı aramanın durdurulması ve belgelerin imha edilmesi istenmişti. Dilekçede, “devlet sırrı” niteliğindeki bilgi ve belgelerin yazıldığı tutanağın hemen imha edilmesi gerektiği savunulmuştu.
‘Devlet sırrı’na yeni düzenleme
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast hazırlığı iddiasını izleyen soruşturmalarla bir kez daha gündeme gelen “devlet sırrı” tartışmaları hükümeti harekete geçirdi. Mayıs 2008’den bu yana TBMM Adalet Alt Komisyonu’na havale edilen ancak ele alınmadan bekletilen “Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı”, “Devlet sırrı” tanımını yeniden düzenliyor. Bilgi edinme hakkı konusunda gerekli kolaylıkları ve şeffaflığı sağlamak, gereksiz gizlilik kültürüne son vermek yönünden devlet sırları ve gizlilik alanının açık bir biçimde düzenlenmesi amacıyla hazırlanan tasarı, askerlik ve siyaset dışında birçok alanı da kapsıyor.
Müsteşarlar karar verecek
Tasarıyla, bilgi ve belgelere devlet sırrı niteliğini verme yetkisi, Başbakanlık Müsteşarının başkanlığında; Adalet, Milli Savunma, İçişleri ve Dışişleri bakanlıkları müsteşarlarından oluşan Devlet Sırrı Kurulu‘nun olacak. Kurulun sekreterya hizmetleri Başbakanlık tarafından yapılacak Kurul, Başbakanlık Müsteşarının daveti üzerine toplanacak. Tasarıyla, devlet sırrı niteliği taşıyan bilgi ve belgeler ile diğer gizli bilgi ve belgelerin ne şekilde belirleneceği, korunacağı, açıklanacağı ve bu hususlara ilişkin yükümlülükler düzenleniyor. Buna göre, iç ve dış güvenlik, askeri ve siyasi alanlar dışında ekonomik alanlardaki devlet sırları ve gizlilikler de kapsama alınıyor. Koşullarının varlığı halinde devlete ait bir kısım ekonomik bilgi ve belgeler de devlet sırrı ya da gizlilik kavramları içerisinde değerlendirilecek.