İşte, Erdoğan ve propaganda ekibi saldırganlığının nedenleri!
ERDOĞAN'I ÇILDIRTAN ANKETLER
Referanduma sayılı günler kala Başkent’in siyaset kulislerinde, AKP yönetimi içinde bir “anket depremi” yaşadığı konuşuluyor. Bundan yaklaşık bir buçuk ay kadar önce Erdoğan’ın önüne, propaganda turuna çıkmadan hemen önce; farklı kuruluşlarca yapılmış üç anket konduğu, o anketlerde “evet” eğiliminin yüzde 44, yüzde 43,1 ve yüzde 43 olarak saptandığı, ardından ise Erdoğan’ın malum saldırgan propaganda sürecini başlattığı konuşuluyor. Aradan geçen süre içinde ise, saldırgan propagandanın “evet” oylarını giderek düşürdüğü saptanıyor. Başkent’te, kapalı kapılar ardında “Erdoğan’ı çıldırtan 3 anket” tartışılıyor…
Erdoğan’ı çıldırtan 3 anketin öyküsü de şöyle:
Temmuz ayı sonlarında, propaganda maratonu başlamadan hemen önce kurmayları tarafından Erdoğan’ın önüne, farklı kuruluşlarca yapılmış üç anket konur.
O anketlerden birinde “evet” eğilimi yüzde 44, diğerinde yüzde 43,1 ve üçüncüsündeyse yüzde 43 olarak saptanmıştır. İşte, bu anketlerin ardıından Erdoğan ve propaganda ekibi saldırgan bir söylem stratejisi belirler…
Ağustos ayının başlarında Fethullah Gülen’in “mezardakileri kaldırıp ‘evet’ oyu kullandırmak gerekir” açıklamasının da, işte bu anketlerin yarattığı paniğin bir ürünü olduğu kaydediliyor..
Aradan geçen bir buçuk aylık süre içinde Erdoğan, meydanlarda o saldırgan üslubuyla “evet” oyu istedi, elindeki tüm olanakları “evet kampanyası”nın emrine tahsis etti. Ancak , kampanya süreci başladığında “yüzde 60 evet” yaygarası koparılırken, bugün “evet hayır oyları kafa kafaya, sonucu kararsızlar belirleyecek” deniyor. Bu durum, evet oylarının ilk baştaki yüzde 40'lardan çok aşağılara indiğinin kanıtı olarak değerlendiriliyor.
Araştırmacı Adil Gür’ün, yaptırdığı son anket ve o ankete ilişkin analizleri de, aslında “Erdoğan’ı çıldırtan üç anket” tezini de destekler nitelikte… Adil Gür başta olmak üzere, hemen hemen tüm politik analizciler, Hükümetin kamuoyuna yönelik “evet baskısı”nı arttırması sonrasında tercihlerin “hayır”a yöneldiğini saptıyor.
Siyaset analizcilerine göre, ilk günlerden beri üzerine oynanan tarafsa “kararsız” diye nitelenen kesim. Ancak, bu konuda da “evet” cephesinde büyük sıkıntı olduğu görülüyor.
Anketlere “kararsız” olduğunu söyleyenlerin büyük bir kısmının, kamuoyunda oluşan psikolojik baskıyla “hayır” diyemediği, oysa eğilimlerinin “hayır”dan yana olduğu araştırmacıların, ortak değerlendirmesi.
*