Hukuku boğazlarsanız, onunla birlikte demokrasi de ölür...


Ne Seçimi Kardeşim;

Ortada Oyları Tartacak Terazi Yok!…




Hilmi Kayıhan

Önümüzde bir seçim var..

AKP’yi bu seçimde alaşağı edeceğini söylüyor ileri zekalılar..
Oylarımızı tartacak kantar mı kaldı be kardeşim?..
Adamlar salondaki sobayı kaldırdı, biz odun toplamaya gidiyoruz..
Öküz öldü, çuval çuval arpa getirseniz ne yazar?..

......

Bir zamanlar köy köy dolaşan bir çerçi varmış; hileci, zorba, yalancı..

Terazinin bir kefesine köylü kadınların getirdiği tereyağı, peynirleri

diğer kefesine de kilo yerine yumruğunu koyarmış; yumruğum bir okka dermiş zorba..

Günümüzün zorbalarında terazi de yok; adaletin simgesi olan..

......

Demokrasi, hukuk ve seçim; terazi, kefe ve kilo..

Hukuku boğazlarsanız yalnızca hukuk ölmez, onunla birlikte demokrasi de ölür.

Biz ölünce gölgemizin kaybolması gibi, soba gidince ateşin yok olması gibi..

Üşüyoruz; haksızlık, hukuksuzluk üşütüyor bizi, donuyoruz..

Terazinin kefelerini gece yarısı geçen bir yasayla söktüler, geriye yalnızca demir yığını kaldı..

Türkiye bu demir yığınıyla gidiyor seçime; sultanların beden dilinden anlayan..

İşte, zorbaları yüzde seksen yediyle iktidar yapan,

bizlere de devrim hakkı tanıyan, sokağa döken bu..

......

Ergenekon ve Balyoz avukatları hukuk yok diye cübbelerini çıkaracağını söylediler.

Onlar terazinin kefesi olmadığını, öküzün öldüğünü, sobanın söküldüğünü Silivri’de gördüler..

Ölmüş öküze arpa, sökülmüş sobaya odun toplamanın boşuna olduğunu gördüler..

Doktor yoksa hastaneye gider misiniz, ilaç yoksa eczaneye?..

......

Avukatların cübbelerini çıkarmayı düşünmeleri hukukun bittiğinin işaretidir,

savunmalarının bir işe yaramayacağını gördüler..

Peki; hukukun bittiği yerde, yani adaletin simgesi olan terazinin olmadığı yerde seçim olur mu?..

Oyları neyle tartacaksınız, Yumrukla mı?..

Yumruklarına bile güvenemedi bunlar; ortada ne terazi bıraktılar ne de kefe..

......

Diyeceğimiz şu: Türkiye; kefesi olmayan, sanal bir teraziyle seçime gidiyor..

İleri demokrasi dedikleri bu olmalı, sanal demokrasi..

Avukatların cübbelerini çıkardığı yerde, muhalefet partileri seçimi neden boykot etmez?..

Köylü kadının elindeki peynirini bile alamayan o çerçiye; namusumuz sayılan

oylarımızı, bir avuç kırık leblebiye, arkası horozlu aynaya nasıl satarsınız?..

Bizim göremediğimiz bir terazi mi var ortada?.. Söyleyin!..

......

Yani: Hukukun bittiği yerde can güvenliğimiz yok ki, sandığın olsun..

Telefonlara numara yükleyen zihniyet hanelerine oy yüklemez mi sanıyorsunuz?..

Öğrencilerin sorularını çalan oylarımızı çalmaz mı?..

Hem hukuk bitti diyeceksiniz, hem de sandığa tıpış tıpış gideceksiniz; bu bir ihanet..

......

Evet, önümüzde bir seçim var: Sandık mı, seferberlik?..

Sandığın durumunu yukarıda örneklerle anlattık; sandığa giderseniz kuluçka dönemini

tamamlamış ve yumurtasını çatlaşmış olan faşizmi sandıktan dışarı çıkarırsınız yalnızca..

Çözüm: Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi; yazılı bir emir olan..

Bu kadar!…


İlk Kurşun

*

➽ Paylaş:
“AKP zihniyetinin erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormusunuz?..”
Okurlara..