Beyoğlu'nu AKP'den koruyacaklar

AKP'den koruyacaklar



SivriSinekCaz
Beyoğlu "insafa" terk edilmeyecek .


Beyoğlu tarihi değerlerini tek tek kaybediyor... İmar planı değişiklikleriyle yağmaya açılan Beyoğlu'nda tarihi binalar yıkılıyor, rant uğruna tarihi evler yakılıyor, cami tartışması sürekli canlı tutuluyor. Şimdi Beyoğlulular, semtin yok olmaması için birleşiyor.

Beyoğlu halkı tarihi mahallenin geleceğinden kaygı duyuyor. Özellikle AKP'li Belediye Başkanı Misbah Demircan yönetiminin semti ranta açmak için tarihi tarumar etmesi semt halkını harekete geçirdi.

Beyoğlu’nda farklı mahallelerde birbirine yakın sorunlarla kurulmuş semt dernekleri 9 Mart akşamı biraraya gelerek bir platform oluşturdular.

Planlarda kendilerinin düşünülmediğini, mahallelerinin yok olmasına izin vermeyeceklerini, daha fazla yeşil alan ve kültür-sanat alanına ihtiyaç duyduklarını söyleyen dernekler Beyoğlu’nun değerlerine sahip çıkmak amacıyla yola çıktılar.

Bedrettin Mahallesi yok oluyor

Beyoğlu semti sakinleri bu toplantıdan sadece birkaç gün önce Bedrettin mahallesinin tarihi ahşap evlerinden birini daha yangına kurban vermişlerdi.

Beyoğlu Belediyesi bu bölgeyi önce yenileme alanı ilan etmişti. Ardından kentsel sit alanı olan Beyoğlu’nun koruma planları dışında bırakarak bu bölgeyi yeni yatırımcıların insafına terk etmişti. 27 Şubat’ta çıkan yangında bina tamamen yanarken, bitişikteki binalar da zarar gördü. Bedrettin Mahallesi halkı, bu yangın ve Beyoğlu Belediyesi’nin bu “koruma” planlarına karşı kendi semtini ve tarihi zenginliklerini korumak amacıyla biraraya gelip bir dernek kurdu.

Tarihi yapılara plaket çakıldı

Dernek 6 Mart 2011 günü Beyoğlu’ndaki pek çok diğer semt derneği, İstanbul Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası’nın da katılımıyla yanan bina önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında yerel ve tarihi değerlerine sahip çıkmak üzere ve mahalle kültürünün sonlandırılmasına karşı biraraya geldiğini belirten dernek üyeleri risk altındaki tarihi yapılara plaket çakarak eylemlerine son verdi.

Beyoğlu değerlerine sahip çıkıyor...

İstanbul Beyoğlu ilçesi de Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi Kentsel Dönüşüm projelerinden veya Koruma-Yenileme projelerinden nasibini alan ilçelerimizden biri. Beyoğlu’nun ticaretten turizme, tarihi-kültürel-sanatsal yaşamdan ideolojik yansımalara kadar İstanbul’un kalbinin attığı ilçelerinden biri olduğu düşünülürse, buraya yönelik üretilen projelerin de kapsamını tahmin etmek kolaylaşıyor.

Beyoğlu’nda her yeni gün “Şurası satılmış”, “Şuradaki park yıkılıyormuş”, “Şuraya yeni cami lazımmış”, daha da önemlisi “Evimiz yanıyormuş” veya “Yarın evimiz otel, mahallemiz turizm bölgesi ilan edilecekmiş” gibi sorunlarla karşı karşıya kalan yerellik sakinleri uygulamaya veya değerlendirmeye alınan hiçbir projeye kendilerinin dahil edilmemesinden şikayetçi. Beyoğlu Belediyesi'nin parça parça askıya aldığı ama bütünlüklü bakıldığında Belyoğlu’nda yerleşime izin vermediği belli olan projeleri artık Kasımpaşa’da bir "Town Center"a kadar uzandı. Kültür ve tarihi varlıkları yeniden ortaya çıkarma iddiası ile yola çıkan Ahmet Misbah Demircan bu planlarının en önemli aşaması olarak insanların var olan yeşil alanlarını sosyal tesislere dönüştürme, onarım gereken tarihi binaları yenileme yerine aynı sokakta tarihi canlandırmak amacıyla 3 cami ortaya çıkarma, tarihi dokusu olan belirli mahalleleri yerellikten arındırıp turistik oteller bölgesi haline getirmeye girişti.

Bütün bu süreçlerde hiç kimseye danışmadan önce GAP İnşaat gibi yandaş firmalarla ihalesini tamamlamış, bazı masa başı anlaşmalarını bile oldu bittiye getirmeye çalışmıştı. “Beyoğlu’nu öyle bir hale getirelim ki Gucci gelsin, Starbucks gelsin” diyerek yola koyulan Demircan’ın İstiklal Caddesi’nin taşlarını bu amaçla kaç kez değiştirdiğini çoğu İstanbullu biliyor. Yine “kültür ve sanat için” çıktığı yolda AKM’yi kapatmak, Muammer Karaca Tiyatrosu’nun bulunduğu bölgenin fonksiyonunu turizm alanına çevirmek, ressamları sansürlemek veya Emek Sineması’nı yerinden ederek devam ettiğini hafızalarda. Senelerdir de mahallelere göz dikilmiş durumda. Cihangir ve Firuzağa mahalleleri yaşam alanından çok turizm alanına dönüştürülmeye çalışılıyor. Tarlabaşı’nda bazı binalar butik otellere dönüşmeye başladı bile. Bedrettin Mahallesi “tarihi koruma” planı kendilerini kapsamadığı için yanıyor. Henüz askıya asılmamış Okmeydanı bölgesindeki mahallelerde ise yine bir "tarihi eser" ihyası amacıyla 7 bin kadar bina yıkımla karşı karşıya.

Platform oluşturuldu

Beyoğlu’nda farklı mahallelerde birbirine yakın sorunlarla biraraya gelmiş semt dernekleri 9 Mart akşamı biraraya gelerek bir platform oluşturdular. Planlarda kendilerinin düşünülmediğini, mahallelerinin yok olmasına izin vermeyeceklerini, daha fazla yeşil alan ve kültür-sanat alanına ihtiyaç duyduklarını söyleyen dernekler Beyoğlu’nun değerlerine sahip çıkmak amacıyla yola çıktılar. Daha önce askıya asılan imar planlarına karşı binlerce dilekçe ile belediyeye itiraz eden dernekler, kurulan platform ile Beyoğlu Meclis üyelerine bir mektup hazırladı. Mektupta imar planlarının bir koruma planından beklentileri karşılayamadığını ve Beyoğlu’nun gelişmesine, çevre kalitesinin iyileşmesine ve kültür mirasının korunmasına yardımı olmayacağını düşündüklerini, Beyoğlu’nda yaşayacak geleceklerinin güvence altına alınması konusunda sürecin takipçisi olacaklarını belirttiler.



soL - Haber



*
➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..