Çuval'cı emperyalizmin gizli silahları...
BÜYÜK KÜRDİSTAN
Erdem ÖZDEMİR .

Amerika’nın Ortadoğu bekçiliğini üstlenmesi isteniyordu. Kemalist devrimin mirasıyla yoğurulmuş Türk milletinin böyle bir şeyi kabul etmesi tabi ki olanaksızdı. O zaman emperyalizmin gizli silahları devreye girecekti.
Halkın damarlarına enjekte edilecek uyuşturucuyla işlerini halletmeleri daha kolay olacaktı. Nitekim son altmış yılın öyküsü, kültürümüze uygulanan Türk devriminden uzaklaştırma, Cumhuriyet bireyinin düşünsel kaynaklarını yok etme stratejileridir. Bu yazımızla ilintili olduğu kadar farklı bir yazının konusu tabi ki ama biz ülkemizin bugün sürüklendiği emperyalizm eliyle bölünme planı üzerinde yoğunlaşacağız.
Gizli Anlaşmalar, Açık itiraflar
Akp, emperyalizmin bu misyonunun son ayakçısı olarak 3 dönemdir ülkemiz üzerine kabus gibi çöktü. Recep Tayyip Erdoğan ve ABDullah Gül ikilisinin Amerika ile meşhur “gizli” anlaşmalarını duymayanımız yoktur. Bu anlaşmalar gizlidir, ancak açık itiraflar vardır. Tayyip Erdoğan, 34 farklı yerde Büyük Ortadoğu Projesi eşbaşkanı olduğunu övünerek dile getirmiş sonra bunu inkar ederek ispatlamayan şerefsizdir gibi fütursuz açıklamalar yapmıştır. Aynı şekilde ABDullah Gül, 2 sayfa 9 maddelik bir gizli anlaşma yaptığını bir gazete röportajında itiraf etmiştir. Bu gizli anlaşmalar, sonraki icraatlerinde içerikleriyle ilgili bize bir yığın kuşku götürmez gerçeklikler sunmaktadır.
Türk Ordusunun Başına Çuval Geçirme
Emperyalizm, AKP eliyle Türk ordusunun başına çuval geçirmiştir. ABD’nin 91 ve 2003 yılları Irak operasyonları bize büyük dersler vermelidir. Irak’ın emperyalizmin saldırısına uğraması doğrudan Türkiye’yi tehdit eden bir hamledir. ABD bu planı Türkiye’ye uygulatarak bir açıdan Türkiye’nin parçalanma zeminini hazırlama gayesi peşindeydi. Bülent Ecevit iktidarının yıkılması, yerine BOP’a uygun bir iktidarın kurulması bu gerçekliğin ürünüdür. ABD, kuzey Irak’a konumlanıp daha sonra kukla devleti genişletme hamlelerini yaptı. Öncelikle Türk Ordusunun kuzey Irak’tan uzaklaştırılması sağlanmalıydı. Nitekim, Sülemaniye’de 4 temmuz 2003 günü 11 askerimizin başına çuval geçirilmesi operasyonu gerçekleşti. Bu Türkiye’yi parçalama kararlılığının işareti yani savaş ilanıydı.
AKP’nin Ordu Düşmanlığı ve BOP
Sonraları Tayyip Erdoğan, Irak’ta federasyonu kabul etti. Bunu Talabani’ye yazılan mektupla ilan etti. Barzani’nin devlet töreniyle karşılanmasına kadar gelen süreçle devam etti. AKP, kukla devleti meşrulaştırma görevini layıkıyla yerine getiriyordu.
Ergenekon, Balyoz, Kafes soruşturmaları ardı ardına geldi. Orduyu milletten koparmadan bölünme gerçekleşemezdi. Türk ordusuna psikolojik savaş dört koldan başlatıldı.BOP’un önündeki yegane engel fiilen silindi. Savaş yeteneğini kaybeden Ordu teslim bayrağını çok geçmeden çekti. Subayları teslim alınan ordu artık emperyalizme esir olmuştu. Baş mimar Tayyip Erdoğan oldu, tarih bunu böyle yazacak şüphesiz.
Seçim Sonuçları ve Büyük Kürdistan’ın İlanı
Bugün gelinen nokta, dün Diyarbakır’da yapılan seçim kutlamalarındaki bir cümlede anlam buldu. “Kürdistan ülkemiz, Diyarbakır başkentimiz“. PKK flamalarıyla yapılan kutlamalarda aynen bu cümle yer aldı. Abdullah Öcalan’ın yakında çıkacağı sözü verildi. Önceki seçimlerde meşrulaştırılan PKK bu seçimlerde 36 milletvekili ile mecliste yerini aldı. KCK sanıklarından 6′sı artık milletvekili.
Sistemin bölücü tavrı bütün düzen partilerinin seçim kampanyalarında zaten vardı. Kemal Kılıçdaroğlu açıkça “Özerklik” sözü vermişti. Yeni CHP’nin programı ona göre şekillendirilmişti. Şimdi AKP, CHP ve BDP birlikte hazırlayacakları anayasa ile bunun sağlam temellerini atma peşindeler. MHP hiç geri kalır mı? O da seçim değerlendirmesinde hazırlanacak anayasaya seve seve katkıda bulunacağını açıkladı.
Hal böyleyken halkın öncülerinin, yurtseverlerinin omuzlarına büyük görevler düşüyor. Şimdi tarihin esintilerini yaşayacağımız günler bizi bekliyor. Kimse unutmasın ki emperyalistler bu ülkeden bozgunla kovulduklarını unutmadı. Bu ülkeyi parçalamak isteyenler, karşılarında “Ya İstiklal, Ya Ölüm” diyenleri buldu, yine görecektir. Artık Cumhuriyetimiz’in muhafaza ve müdafaa edilecek bir tarafı kalmamıştır. Yeniden inşa edilecek Atatürk Türkiye’si önümüzdeki yakıcı görevdir.
İlk Kurşun
*