AKP Taktikleri ve Arınç'ın söylemedikleri!
internette filtre olmamasına bağladı!
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 22 Ağustos'ta uygulanmaya başlanacak internete merkezi devlet filtresi uygulamasını, Norveç'teki katliamla savundu. Arınç, Breivik'in de bomba yapımını internetten öğrendiğini vurguladı. AKP, devlet eliyle sansür anlamına gelecek internete merkezi filtreleme uygulamasını savunmak üzere güvensizlik ve panik havası yayma taktiğini sürdürüyor. Bu defa Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Norveç'teki katliamı yapan Breivik'in bomba yapmayı internetten öğrendiğini söyleyerek, filtrenin çocukların böyle bilgileri öğrenmesini engelleyeceğini savundu.
Bazı sitelerde cinayet yöntemlerinin yer aldığını belirten Arınç, "Kendi çocuklarımızın da bu noktaya gelmemesi için, isteğe bağlı olarak bir koruyucu sistem geliştirmenin bence hiçbir zararı olmaz. Olsa olsa faydası olur" dedi.
Balıkesir'in Edremit ilçesinde Kuzey Ege Gazeteciler Cemiyeti hizmet binasının açılışında konuşan Arınç, "Şimdi bu cani haftalarca, Google'dan arama yaparak nasıl bomba imal edebileceğini öğrendiğini söylüyor. Bomba imal etmeyi, mayın patlatmayı, köprüyü havaya uçurmayı uygulamalı olarak veren sitelerin insanlığa bir faydası olup olmadığını Norveç'te 90 kişi öldükten sonra birileri bir daha düşünsünler" diye konuştu.
Arınç "Norveç'teki cani diyor ki; 'Ben bomba yapmanın tekniklerini şu web sitelerinden öğrendim'. Kendi çocuklarımızın da bu noktaya gelmemesi için bir koruyucu, annelerin babaların isteklerine bağlı olarak bir koruyucu sistem geliştirmenin bence hiçbir zararı olmaz. Olsa olsa faydası olur" ifadelerini kullandı.
Panik havası ve güvensizlik duygusu yaratmak için absürde indirgeme
AKP'nin 22 Ağustos'ta uygulamaya sokacağı ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (OECD) internet raporunda incelediği 46 ülkenin hiçbirinde olmayan, internette devlet eliyle merkezi filtreleme uygulamasını savunmak için şimdiye kadar kullandığı taktiklerden biri, güvensizlik hissiyatı ve panik havası yaratmaktı. Arınç da bu taktiği uyguluyor.
Taktik şöyle işliyor: Genel olarak internette güvensizlik kaynağı olabilecek birtakım noktalar işaret edildikten sonra, "Güvenli internet istemez misiniz?" diye soruluyor. Elbette böyle bir sorunun cevabı, üzerine düşünülmediğinde "Tabii ki güvenli internet isterim" oluyor. Oysa bu güvenliği halihazırda herkes çoğu bedava olan filtreleme programlarıyla sağlayabileceği gibi, bu mantık, merkezi filtrelemenin asıl amacı olan sansürü de gözden kaçırıyor.
Panik havası ise, absürd bir konu, tüm internetin en büyük sorunu ve herkesin başına gelebilecek belasıymış gibi gösterilmesiyle yaratılıyor. Bunun tipik örneği çocuk pornosu. Arınç'ın Norveç'teki katili örnek göstermesi de buna giriyor. Bunlar, engellenmesi için merkezi filtrelemeye ihtiyaç olmayan şeyler. OECD'nin incelediği Türkiye dışındaki ülkelerin tümünde de internetin her yerinde çocuk pornosu ve katliam yöntemleri siteleri bulunmuyor, bunlar oralarda da engelleniyor.
Breivik çocukken mi öğrenmiş bunları, niye çocuklardan örnek veriliyor?
Arınç, konuyu Norveç'e bağlarken hemen "çocuklarımız" diyerek, insanlardaki "korunma" hissini vurmak üzere çocukları kullanıyor. Oysa açık bir mantıksızlık var. Breivik, bomba yapmayı çocukken öğrenmiş değil. Dolayısıyla, 22 Ağustos'tan sonra uygulanacak ve sadece girilebilecek siteleri belirten bir beyaz listeye sahip olacak, bunun dışında hiçbir yere girilememesini sağlayacak çocuk paketiyle katliamın hiçbir ilgisi yok.
Eğer Arınç, standart pakette de bunun engellenebileceğini söylüyorsa daha büyük bir mantıksızlık söz konusu demektir. Çünkü standart paket, TİB'in iddialarına göre "bugünkünün aynısı olacağına", yani halihazırda yasak olan (ve TİB'in inatla sayısını gizlediği) siteler dışında bir yasak getirmeyeceğine göre, o zaman TİB'in zaten şu an böylesi katliam sitelerini yasaklamış olması gerekirdi. Dolayısıyla Breivik'le filtrelemenin hiçbir ilgisi yok.
Zaten Breivik'in bir tek gübreden bomba yapma bilgisi eksikti!
Arınç'ın açıklamalarındaki bir başka saçmalık ise, katliamın yapılmasını "internetten bomba yapımının öğrenilmesine" bağlaması. Arınç'ın hakkında "cani", "müslüman düşmanı" ve "Türk düşmanı" sıfatlarını kullanıp, sağcı olduğunu ısrarla belirtmediği Breivik, uluslararası ırkçı örgütlerle bağlantısı olan, 1500 sayfa manifesto hazırlamış, çok sayıda silah sahibi bir katildi. Böyle bir adam zaten her türlü bomba yapımını öğrenebilirdi. Arınç'ın "filtrelesek katliam olmazdı" demeye getiren sözleri yabancı ajanslara düşer de şu sıralar hararetle Breivik'in katliamı yapmasına sebep olan siyasal-toplumsal koşulları tartışmakta olan dünyanın kulağına giderse, vay halimize…
İnternetten önce böyle "caniler" yok muydu?
Arınç'ın katliamın sebebi olarak interneti göstermesinin bir başka absürdlüğü, internetten önce kimsenin böylesi katliamlar yapamayacağı fikrine çıkıyor olmasında yatıyor.
Oysa uzağa gitmeyelim, Mehmet Ali Ağca'yı hatırlatalım. Tabii, Arınç "Canım onu devlet eğitti" derse bilemeyiz, kendisinden başka katliamcılar düşünmesini rica ederiz. Çok zorlanmayacağından emin olabilir.
Zira sağ düşünce, ırkçı, gerici ve dinci yönleriyle dünyanın her bölgesinde benzer katliamcılar üretti şimdiye kadar.
*
