AKP'nin askeri silme planı!
AKP, polisi askerin yerine koyup askeri de kışlaya göndermeyi öngören planı için ’Silvan olayı’na dört elle sarıldı. Ancak hükümetin söz konusu projesi, ’kırılma noktası’ dediği ’Silvan’dan çok önce, 2008 içinde başlamıştı.AKP 13 askerin şehit olduğu saldırıyı fırsat bildi!
SİLVAN BAHANE!
Uzun süredir İç güvenliği polise teslim etme planı yapan AKP 13 askerin şehit olduğu saldırıyı fırsat bilip düğmeye bastı!.. İktidarın el altından kotardığı “TSK’yı etkisizleştirme planı” sahneye sürüldü.
Hükümetin bu konudaki çalışmaları YENİÇAĞ tarafından duyurulmuştu.
3 yıldır yürüyen proje!
AKP, polisi askerin yerine koyup askeri de kışlaya göndermeyi öngören planı için ’Silvan olayı’na dört elle sarıldı. Ancak hükümetin söz konusu projesi, ’kırılma noktası’ dediği ’Silvan’dan çok önce, 2008 içinde başlamıştı.
Rejimin güvencesi polis
Gölbaşı’nda polise ’açılım’ anlatan, “Emniyet, rejimin güvencesidir” diyen Başbakan Erdoğan, “AB’ye uyum” gerekçesiyle altyapısını zaten bitirdiği sistemi, mecbur kalındığı için yeni başlanmış gibi uygulamaya koydu.
“Reform” diye sundular
İl Özel İdareleri, Mahalli İdareler, Kamu Yönetimi gibi yasaları değiştiren ve iç güvenlik'teki yeni dizayna ‘reform’ diyen AKP; Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik’i aynı müsteşarlığa bağlayıp Jandarma’yı sivilleştirecek.
Sınırlar ‘şerif’ten sorulur!
TSK’yı etkisizleştirme çabaları bununla bitmeyecek. Sınır güvenliği görevi de Kara Kuvvetleri’nden alınarak İçişleri’ne verilecek. 3.7 milyar euroluk proje 2014 yılında bittiğinde sınırlar da ’sınır polisi’nce korunuyor olacak.
İdris Naim Şahin:
(İçişleri Bakanı)
Terörle mücadelede yapısal ve yönteme ilişkin yenilik ve değişiklikler olacak, olması gerekli.
Beşir Atalay:
(Başbakan Yardımcısı)
Polİsİ iç güvenlikte kullanmak için çok kapsamlı bir çalışma yapıyoruz. Farklı analizlerimiz var.
Mehmet Ali Şahin:
(Eski Meclis Başkanı)
TerÖrİst dağda iyi eğitim alıyor. Genelkurmay, sözleşmeli er alımına başlamakta geç kaldı!
Terörle mücadele polise bırakılıyor
İç güvenliğin polise teslim edilmesi planları yapan hükümet, projenin devreye sokulması için düğmeye bastı.
Başbakan Tayyip Erdoğan, iç güvenlikte asker yerine polisin kullanımına yönelik çalışmaların başlatıldığını söyledi. Lefkoşa’dan dönüşte uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 13 askerin şehit edildiği saldırının “kırılma noktası” olduğu mesajını verdi. Terörle mücadele konusunda yeni stratejiler geliştirileceğini belirten Erdoğan, Yüksek Askeri Şura’daki en önemli konulardan birinin hudut birlikleri olacağını ve ilk etapta 5 bin kişilik bir kuvvet oluşturulacağını belirtti.
Takvim diye bir şey yok
Başbakan Erdoğan’ın ardından İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin de, polise iç güvenlik hizmetlerinde yeni sorumluluklar verilmesine ilişkin hazırlıkların yapıldığını açıkladı. Samsun Havaalanı’nda basın mensuplarının gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtlayan Bakan Şahin, Silvan’daki terör saldırısının ardından İçişleri Bakanlığı müfettişlerince yapılan incelemenin bir hafta içinde sonuçlanabileceğini bildirdi. Polise iç güvenlik hizmetlerinde yeni sorumluluklar verilmesine ilişkin hazırlıkların sorulması üzerine Şahin, şöyle dedi: “İç güvenlikte gelişen terör olaylarına karşı polisimizin daha etkin rol alması yerine göre, özel operasyonlar yapması konusunda Sayın Başbakanımızın açıklamaları olmuştur. Bu da bakanlığımızın yaptığı planlama ve hazırlıklar doğrultusunda ifade edilmiş bir açıklamadır. Takvim diye bir şey yok. Polisimiz, jandarmamız ve diğer iç güvenlik birimlerimiz her zaman operasyon yapmaya hazırdır. Yeri ve zamanı kendi mecrasında belirlenir ve yürür. Bunun önceden açıklaması söz konusu olmaz.” Gazetecilerin “Bölgelerin hassasiyeti” ifadesinin ne anlama geldiğini sorması üzerine Şahin, “Bölgelerin hassasiyeti olayların odaklandığı noktalar demektir. Yani terör olaylarının daha çok gerçekleştiği ya da gerçekleşmesi ihtimalinin ağırlıklı olduğu yerler demektir. Bu yönde alınan istihbaratlara bağlı olarak, nerenin hassas olduğu, ne zaman hassas olduğu belirlenir” dedi. Bir gazetecinin, “Polise bu görev verilirken yeni enstrümanlar verilmesi de gerekmiyor mu?” sorusuna karşılık Şahin, polisin de askerin de jandarmanın da yaptığı çalışmaların ortak bir amacı olduğunu vurguladı. Amaçta birlik beraberlik olduğuna işaret eden Şahin, şunları kaydetti:
Bir hafta içinde biter
“Hepsinin amacı tektir. Dolayısıyla amaca uygun olarak, amacın gereği olarak nerede ne zaman, hangi birimin etkin rol alacağı yönetim tarafından kararlaştırılır. Bu alanlar vazgeçilmez çizgilerle ve mekanlarla birbirinden ayrılmış değildir” yanıtını verdi. Şahin Diyarbakır’daki terör saldırısının ardından İçişleri Bakanlığı müfettişlerince yürütülen soruşturmaya ilişkin bir soru üzerine de soruşturmanın sürdüğünü söyledi. Şahin, “Arkadaşlarımız incelemelerini devam ettiriyorlar. Alan incelemesi, tanık dinlemesi, belgelerin incelenmesi şeklinde devam ediyor. Müfettişlerin çalışma usul ve esasları vardır. Alışılmış bilenen çalışmaları vardır. O çerçevede incelemelerini devam ettiriyorlar. Bir hafta içinde bir sonuca gider” dedi.
3 yıldır devam eden proje
Başbakan Tayyip Erdoğan, polisi kışlaya çekip yerine polisi koymayı öngören planı için “Silvan olayı”nı fırsat bildi. Ancak AKP’nin bu projesi, Erdoğan’ın ’kırılma noktası’dediği ’Silvan’dan çok daha önce, 2008 yılı içinde başlamıştı. 2009 haziranında Davutpaşa’da, aynı yılın eylul ayında da Gölbaşında yaptığı konuşmalarda “Emniyet teşkilatı rejimin güvencesidir” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan, planın ipuçlarını da vermişti. Erdoğan şimdi bu planı Silvan’la uygulamaya koydu. İl Özel İdareleri, Mahalli İdareler, Kamu Yönetimi gibi birçok yasayı değiştiren ve reform diye lanse ettiği iç güvenliği yeniden dizayn eden AKP; Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik’i aynı müsteşarlığa bağlayıp Jandarma’yı sivilleştirecek.
Bu çabalar bitmeyecek
TSK’yı etkisizleştirme çabaları bununla bitmeyecek. Sınır güvenliğini sağlama görevi de Kara Kuvvetleri’nden alınarak İçişleri’ne verilecek. AB’ye uyum gerekçesiyle ordunun kışlaya çekilip yerine İçişleri Bakanlığı bünyesinde kurulacak 50 bin kişilik, ağır silahlarla donatılmış yeni sivil birliğin görevlendirileceğini YENİÇAĞ gazetesi 24 Kasım 2008’de manşetinden vermişti. Haberde özetle şöyle denilmişti: “Sınır güvenliği İçişleri Bakanlığı’na bağlı sivil personelden oluşan yeni bir teşkilata devredilecek. Meclis’te bekleyen Silah Yasası ile bu yeni sivil birlik, asker gibi ağır silahla donatılacak. AB uyum kapsamında yapılacak yasa değişikliğinin ardından, asker, sınır güvenliğinden çekilecek ve yerine profesyonel personelden kurulu sivil kolluk gücü geçecek. AB’nin TSK’yı etkisiz hale getirme emelleri çerçevesinde Türkiye’ye dayattığı ağır silahlı polis gücünün Avrupa ülkelerinin hiçbirinde olmadığı ortaya çıktı.”
“Rejimin güvencesidir”
Başbakan Tayyip Erdoğan, 29 Haziran 2009’da Davutpaşa’da yapımı tamamlanan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Polis Eğitim Merkezi’nin açılışında yaptığı konuşmada, Emniyet teşkilatının rejimin güvencesi olduğunu söylemişti. Erdoğan’ın o günkü sözleri şöyle: “Emniyet güçlerimiz bugün dünyanın birçok ülkesinde barışa katkı sağlıyor. O ülkenin polis teşkilatlarına tecrübelerini aktarıyor. Bu noktada emniyet güçlerimize milletçe gurur duyduğumuzu ifade etmek istiyorum” Başbakan Erdoğan aynı yılın eylul ayındada Gölbaşı’nda yaptığı konuşmada Emniyet teşkilatının rejimin güvencesi olduğunu bir kez daha vurgulamıştı.
Şahin: Askerimizi iyi eğitemiyoruz
Eski TBMM Başkanı ve AKP Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, “terörle mücadele edecek askerlerimizin iyi eğitilmiş olması gerekir, ancak bu konuda eksiğimiz var” dedi. Şahin, Karabük İl Koordinasyon Kurulu ve İl Özel İdaresi Toplantıları için geldiği Karabük’te Vali İzzettin Küçük’ü makamında ziyaret etti. Şahin, daha sonra Dr. Necmettin Şeyhoğlu Stadı’ndaki tadilat çalışmaları ve olimpik yüzme havuzu inşaatında incelemelerde bulundu. Eski Meclis Başkanı Şahin, incelemelerinin ardından gazetecilerin, “Genelkurmay Başkanlığının sözleşmeli er alımlarına başlaması” ile ilgili sorusunu yanıtlarken şunları kaydetti:
Geç de olsa adım atılmalı
“Terör örgütü elemanları kendilerini dağ şartlarında daha da iyi yetiştiriyorlar, bunlarla mücadele edecek askerlerimizin onlardan çok daha iyi eğitilmiş olması gerekir, bu konuda bir eksikliğimiz olduğunu düşünüyorum. Ve nitekim Genelkurmay Başkanlığımızın da böyle bir karar almasının arkasındaki neden bu eksikliği görmesidir. Ben, ’Keşke daha önceden bu adımı atmış olsaydık, bir an önce profesyonel uygulamaya geçmiş olsaydık’diye düşünüyorum. Ama geç de olsa bu adımın atılmasında yarar olduğu kanaatindeyim. Teröristlere ülkemizin bir karış toprağını teslim edemeyiz. Onların hakimiyet alanı içerisinde bırakamayız.”
TSK’nın içindeki profesyonel birlikleri kenara bırakamazsınız
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, parti Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında
Başbakan Erdoğan’ın terörle mücadelede polisin aktif rol alacağı yönündeki açıklamalarını değerlendirdi. Hamzaçebi, “TBMM kapanmadan terörle mücadelede profesyonel ordunun görev alması amacıyla sevk ettiği tasarı yasalaştı. 50 bin kişilik profesyonel ordu terörle mücadelede görev alacak. Bunları bir kenara bırakıp terörle mücadelede polis görev alacak demek önceki politikayla çelişen bir tutumdur” dedi. Terörün Türkiye’nin ulusal savunmasına yönelik bir tehdit olduğuna dikkat çeken Hamzaçebi, şunları söyledi: “Dolayısıyla TSK’nın terörle mücadelesi, ulusal savunma bağlamında bir görevdir. O çatışmanın, Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları içerisinde olmuş olması, ona karşı yapılacak olan savunmanın ulusal savunma olmaması anlamını taşımaz. Terörle mücadelede TSK bünyesinde yer alacak profesyonel birlikler görev almalıdır. Bölgenin şartlarını iyi bilen, coğrafyayı iyi bilen, uzun süre görev yapacağı için o konuda uzmanlaşacak birlikler önemli bir avantaj oluşturur.”
Tereddüt dolu açıklamalar
Hamzaçebi, Başbakan’ın “Silvan bir kırılma noktasıdır” yönündeki açıklamasını da değerlendirirken bu cümlenin soru işaretleriyle dolu olduğunu dile getirerek “Bu güne kadar PKK’nın eylemlerine hoşgörüyle yaklaştık, bundan sonra yaklaşmayacağız’ anlamı bundan çıkabilir. Ya da ’Bugüne kadar belli askeri yöntemleri uygulamaya koymadık, bundan sonra çok daha şiddetli bir şekilde bu önlemleri uygulamaya koyacağız. ’anlamındadır. Bu da bir çelişkidir” dedi.
Kapsamlı bir çalışma içindeyiz
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, terörle mücadele çerçevesinde polisin iç güvenlikte kullanılmasıyla ilgili olarak, “O konuda çok kapsamlı bir çalışma yapıyoruz” dedi. MÜSİAD heyetini kabulünde konuşan Atalay, “Çok görüşmelerimiz var, kendi aramızda farklı analizlerimiz, değerlendirmelerimiz var” dedi. Beşir Atalay, şöyle konuştu: “Terör tabii çok acı bir olay. Bizi çok üzdü. 13 şehidimiz Silvan’da. Ama şuna düşmemek lazım, bu tür olaylar olduğunda bütün diğer boyutları bir kenara bırakıp tekrar güvenlik boyutlu politikalara yönelmekten kaçınmak lazım. O boyutu öndedir ama bütün boyutlarıyla birlikte bu konuyu yürütmek gerektiğine inanıyoruz.”
Yeniçağ
*
