Ne idüğü belirsiz 'İstikrar'ın, ne idüğü belirsiz 'kaynağı!
Türkiye’de ekonomik büyümenin neredeyse tamamen bağımlı olduğu sıcak para girişleri, dış ticaret dengesini büyük ölçüde tahrip ederken, kayıt dışı para girişleri de, mevcut dış ticaret açığının yüzde 16’sını fonluyor. Bu durum Türkiye'nin kronikleşen cari açık sorununu çözümsüz hale getiriyor.
Merkez Bankası’nın 11 Temmuz Pazartesi günü açıkladığı Mayıs 2011 ödemeler dengesi istatistiklerine göre bir ay içerisinde Türkiye’de 4,5 milyar dolarlık kayıt dışı para girişi yaşandı.
Krizin etkisinin en şiddetli hissedildiği 2009 yılının yaz aylarında rekor seviyelere ulaştıktan sonra 2010 yazında durma noktasına gelen bu kalem, 2011 genel seçimlerinden hemen önce yeniden yükselişe geçti ve yılda 13 milyar dolar seviyesine geldi.
Türkiye’de ekonomik büyümenin neredeyse tamamen bağımlı olduğu sıcak para girişleri, dış ticaret dengesini büyük ölçüde tahrip ederken, kayıt dışı para girişleri de, mevcut dış ticaret açığının yüzde 16’sını fonluyor. Bu durum Türkiye'nin kronikleşen cari açık sorununu çözümsüz hale getiriyor.

Değirmenin suyu nereden geliyor?
Kayıt dışı para girişlerine ilişkin tartışmalar, bu girişlerin kaynakları üzerinde yoğunlaşıyor. Bu kaynaklardan bazılarının, Ortadoğu ülkelerinden kayıt dışı sermaye ithali, fiziki nakit para kaçakçılığı ve sonradan kayda geçen ve bankaların yurt dışı şubelerinden kullanılan nakit krediler olduğu belirtiliyor.
Ayrıca Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde iş yapan Türk patronların, bu ülkelerde kazandıkları paraları Türkiye’ye kaçırmaları, Irak’tan yapılan petrol ithalatı ve bu ülkeye temel tüketim malları ihracatının büyük bölümünün kayıt dışı oluşu da, kaynağı belirsiz para girişlerini arttıran faktörler arasında sayılıyor. Ayrıca Ortadoğu’da petrolden kazanılmış paralardan oluşan Arap sermayesinin bölgede Şii tehdidine karşı “Sünni ekseni”nin önemli bir aktörü olarak AKP hükümetini ve “Arap dostu” Tayyip Erdoğan figürünü desteklemeyi tercih etmesi de güçlü olasılıklar arasında.
Son olarak, seçim sonrasına kadar yürürlükte kalma süresi uzatılan vergi ve kayıt dışı sermaye afları sonucu, yurt dışından Türkiye’ye sokulup burada kayda geçirilen paraların da söz konusu kaynağı belirsiz girişlerin bir başka alt kalemi olabileceği tahmin ediliyor.
*