Artık tüm kentleri yıkabilirler

Bakanlar Kurulu’nun KHK ile diğer kamu kurum kuruluşlarının, yerel yönetimlerin ve kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarının yetkisini almakta hukuken bir sakınca görmediğini belirten TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, 17 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayımlanan 648 sayılı KHK ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na tüm ülkenin tapusunu istediği gibi kullanma yetkisi verildiğini söyledi.


Artık tüm kentleri yıkabilirler


Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na sınırsız yetki



17 Ağustos'ta resmi gazetede yayınladığı Kanun Hükmünde Kararname ile ilgili TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı sert bir açıklama yaptı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın tüm ülkenin tapusunu eline aldığını belirten Soğancı, yasaya karşı ortak hareket edilmesi gerektiğini söyledi.

Genel seçimlerden dört gün önce çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve bu Bakanlığın içinde oluşturulan Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü'nün TMMOB’u işlevsizleştirmeye çalıştığını belirten Soğancı, Bakanlığın yeni KHK’lerle, sonu gelmez bir şekilde yeni yetkilerle donatılmaya devam edildiğini söyledi.

"Tüm ülkenin tapusu verildi"

Bakanlar Kurulu’nun KHK ile diğer kamu kurum kuruluşlarının, yerel yönetimlerin ve kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarının yetkisini almakta hukuken bir sakınca görmediğini belirten Soğancı, 17 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayımlanan 648 sayılı KHK ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na tüm ülkenin tapusunu istediği gibi kullanma yetkisi verildiğini söyledi.

"Olağanüstü bir yönetim biçimi var"

AKP’nin seçimlerden önce çıkarttığı yetki yasasına dayanarak olağanüstü bir yönetim biçimi benimsediğini vurgulayan Soğancı şöyle konuştu, “İktidar partisinin parlamenter sayısı, kanun yapma konusunda bir sıkıntı yaratmamasına karşın, TBMM’ye kanun teklifi sunmadan KHK’lerle kamusal varlıkların yok olmasına yol açacak düzenlemeler yapmakta ve kamu yönetimini değiştirmektedir. Bakanlar Kurulu dışında ülke kaderi üzerinde karar verecek ve karara katılacak yetkili, özerk bir kurum bırakmamaktadır. Muhalefet bir yana, iktidar partisinin milletvekilleri dahi kurulan, lağvedilen; yetkilerle donatılan, yetkileri alınan kurum kuruluşların yeni yapıları konusunda bilgi sahibi değildir” diye konuştu.

“Kimse elindeki tapuya güvenmesin”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de yapılan değişikliklerin, kimsenin elindeki tapuya güvenmemesi anlamına geldiğini belirten Soğancı, “Tapu, ister kamu kurum ve kuruluşunun, ister özel kişinin, isterse devletin hüküm ve tasarrufu altında olsun bu tapu ve araziler üzerinde istediği tasarrufu yapma yetkisi yalnızca ve yalnızca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndadır” dedi.

Deprem alanlarının ‘kentsel dönüşümü’ Bakanlığa veriliyor

Yapılan KHK ile depreme karşı dayanıksız yapıların bulunduğu alanların dönüşüm projelerini ve uygulamalarını yapmak ve yaptırmak hakkının Bakanlığın yetkisine verildiğini belirten Soğancı, Toplu Konut Kanunu’nun ek 7. maddesi çerçevesinde uygulama yapmak, yaptırmak, bu uygulamalara ilişkin kentsel dönüşüm, yenileme, transfer alanları geliştirmek, bu alanların her ölçekteki imar planı ve imar uygulamalarını, kentsel tasarım projelerini yapmak, yaptırmak ve onaylamak yetkisinin de Bakanlık'ta olduğunu dile getirdi. Soğancı açıklamasında, paylı mülkiyetleri ayırmanın, birleştirmenin, arsa ve arazi düzenlemeleri yapmanın, imar hakkı transfer etmenin, kamulaştırma ve gerektiğinde acele kamulaştırma yoluna gitmenin; yapı ruhsatı ve yapı kullanma izinlerini vermenin ve kat mülkiyeti ve tescilini sağlamak hakkının da Bakanlığın yetkisine verildiğini söyledi.

Yerel yönetimler devre dışı bırakılıyor

Soğancı açıklamasında, “harita, her tür ve ölçekte çevre düzeni, nazım ve uygulama imar planlarını, parselasyon planlarını ve değişikliklerini yapmak, yaptırmak, onaylamak, iki ay içinde yetkili idarelerce ruhsatlandırma yapılmaması halinde ruhsat ve yapı kullanma izni vermek; kamu ya da özel kişilere ait taşınmazlar üzerinde yapılacak yatırımlara ilişkin 3 ay içinde onaylanmayan etüt, çevre düzeni, nazım ve uygulama planları ya da ruhsatlandırma ve yapı kullanma izinlerini vermek şeklindeki yetkiler, aslında yerel yönetimleri yetkisiz kılmakla eşanlamlıdır” dedi.

Sit alanları bakanlığa transfer oldu

Sit alanlarının Bakanlığım emrine transfer olduğunu belirten Soğancı, bu sayede sit alanlarının yok edilmesinin önünün açıldığını ifade etti. Milli parkların, tabiat parklarının, tabiat anıtlarının, doğal sit alanlarının, sulak alanların, özel çevre koruma bölgelerininin kullanma ve yapılaşmaya ilişkin kararlarının da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca verileceğini vurgulayan Soğancı, “Bu varlıkların statülerinin yeniden değerlendirilmesinin 6 ay içinde Bakanlığa devredileceği hükmü, 6 ay sonra bu statülerin kalmayacağının habercisidir. Yalnızca doğal sitler değil aynı zamanda doğal sitlerle kesişen arkeolojik, kültürel, kentsel ve tarihi sitler de tehlike altındadır” dedi.

Köylerde yasa uygulanmasın kanunu

Soğancı yaptığı açıklamada “Köylerde yapılacak yapılara uygulanacak esaslarda, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun uygulanmaması, buralarda kurulacak yapılarda ruhsat ve imar planı aranmaması tarım arazilerini bekleyen tehlikelerin habercisidir” dedi. İmar Yasası’na eklenen maddeyle meraların, yaylak ve kışlakların, 29 yıllığına kiralanıp yapılaşmaya açıldığını belirten Soğancı, “Önceki dönem TBMM Genel Kurulu’na havale edilmiş Yapı Denetimi Hakkında Yasa Tasarısı bu KHK ile yürürlüğe girdi. Yapı denetçisi mühendis ve mimarları güvencesiz kılan, sorumluluğu ağır, ama bunun karşılığı hak ve yetkiyi vermeyen ve daha önce çok fazla eleştirilen tasarı TBMM’de tartışılmadan dayatıldı” diye konuştu.

İşçilere keyfi uygulama hakkı

Açıklamada, Bakanlar Kurulunca belirlenen projelerde çalıştırılacak personele 657 sayılı Kanun ve diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırma hükümlerinin uygulanmayacağına ilişkin düzenleme, idareye keyfi bir yetki tanıdığı da belirtiliyor

"Ortak hareket edilmeli"

Tüm bu açıklamaların ardından TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, yaşanılan sürecin olağan olmadığını ve demokrasilerde olmayan bir sürecin işlediğini söyledi. Önceki dönem torba, bu dönem KHK ile halkın haberdar olması bir yana, ilgili kurum ve kuruluşların dikkatlerinden kaçırılarak, toplum ve ülkenin kaderi üzerinde etkide bulunulduğunu vurgulayan Soğancı, bütün bunlar, yasama meclisi üyelerinin dahi bilgisi dışında olup bittiğini ve konuyla ilgili herkesin ortak hareket ederek buna engel olması gerektiğini söyledi.

Artık tüm kentleri yıkıp, ihaleye verebilir

1 Ekim 2010 tarihinde İstanbul Ayazağa’daki TOKİ arsasının satış ihalesinde açıklama yapan dönemin TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, “Şu anda İstanbul’da yıkmaktan daha güzel bir şey yok” demişti.



soL - Haber





➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..