Hey siz, gamlı baykuşlar, sorumsuz aydınlar ve beceriksiz muhalefet!
Reşit ÇAĞIN

Öğretmenler adına konuşanların, kendisi hakkında çok sitayişkârane (överek) sözler söyleyişlerini sükûnetle dinledikten sonra, onlara şu cevabı vermişti:
-Vatandaşınız olan herhangi bir şahsı istediğiniz gibi sevebilirsiniz.Kardeşiniz gibi, arkadaşınız gibi, babanız gibi, evlâdınız gibi, sevgiliniz gibi sevebilirsiniz!
Fakat bu sevgi, sizi milli varlığınızı, bütün muhabbetlerinize rağmen herhangi bir şahsa, herhangi bir sevdiğinize vermenize saik (sevk eden, götüren) olmamalıdır.
Bunun aksine hareket kadar büyük hata olamaz.
Ben, ancak vazifemi yaptım. Bana, bu ilhamı ve kudreti nereden aldığımı soruyorsunuz.
Cevap olarak diyebilirim ki; bugünkü intibahı (uyanıklık, uyanış), düne, geçmişe borçluyuz.
Geçmişte bu milletin çektiklerinden büyük ilham ve kudret kaynağı olamaz.”
Bu anıda da Onun iki büyük özelliğini tekrar görüyoruz:
Birincisi; Başarıyı kişiselleştirmeyip paylaşmak. İkincisi de; Milletine güvenmek.
Evet; bugün olduğu gibi, o günlerde de Ona inanmayanlar, Padişaha bağlılığını sürdürenler, isyan edenler, askerlikten kaçanlar vardı.Ama O, milletin çoğunluğunun böyle olmadığını, değer verildiği, doğru bilgilendirildiği ve iyi yönetildiği takdirde yenemeyeceği hiçbir güçlük olmadığını bilerek, inanarak, güvenerek Milleti ile birlikte Kurtuluş Savaşı mucizesini gerçekleştirdi.
“Bu millet adam olmaz” diyen sorumsuz aydınların, “her yeri ele geçirdiler, Cumhuriyet bitti” diye durmadan umutsuzluk yayan gamlı baykuşların ve birbirini yemekten ülkenin sorunlarıyla ilgilenip, başımıza örülen çoraplara karşı toplumsal direnişi örgütleme basiretini gösteremeyen muhalefet partilerinin dikkatlerine sunulur!
İlk Kurşun