AKP, Türkiye’yi "ABD’nin ileri karakolu" yaptı!
İLERİ KARAKOL ÜLKESİ OLDUK!

NATO figüranlığı!
İleri demokrasi söylemleri iflas eden AKP, Türkiye’yi “ABD’nin ileri karakolu” pozisyonuna düşürdü. Dışişleri’nden yapılan resmi açıklama sonrası son noktayı ABD Savunma Bakanlığı koydu: Sistem en geç yıl sonunda kurulmuş olur!
Radarın yeri açıklanmıyor
Füze kalkanının parçası dev radarlar, Türkiye’yi komşularının hedefi haline getirecek. Bu gerçeği gözlerden kaçırmak isteyen AKP Hükümeti, yandaş basını kullanarak sistemin ülke için zararlı değil yararlı olacağını empoze edecek.
Dış basında geniş yer aldı
Füze kalkanı sisteminde NATO’ya tahsis edilen erken uyarı radarlarının Türkiye’de konuşlandırılması, dış basında geniş yer buldu. ABD basını “İran’ın çarpıcı sessizliği”ne dikkat çekerken, ’veri paylaşımı’ konusuna da ağırlık verdi.
Agah Oktay Güner:
Türkiye özellikle seçildi
Coğrafi konumu sebebiyle Türkiye özellikle seçildi. İran ve Rusya başta olmak üzere, hedefteki ülkeler huzursuzluk çıkaracak.
Onur Öymen:
İran tehdit gibi algılar
İran bunu kendisine yönelik bir tehdit gibi yorumlayacaktır. Bir çatışma halinde bu radarlar İran füzelerinin ilk hedefi olacaktır.
İnal Batu:
Hükümetin tutarsızlığı
Bugün evet dediğine yarın hayır diyen iktidar, kamuoyuna işin aslını açıklamalı. Suriye ile İran’ı niçin karşımıza alacağız?
Şükrü Elekdağ:
İsrail’in planına uygun
Batının bilhassa ABD ve müttefiki İsrail’in İran’ın nükleer tesislerini bombalama planı var. Bu adım, ona hazırlık gibi...
Türkiye, ABD’nin gözü kulağı olacak
Dev kulaklar sayesinde Rusya, Suriye ve İran olmak üzere bölge ülkelerinde atılacak her adım takip edilerek ABD’ye istihbarat sağlanacak.
Türkiye’ye yerleştirilmesi düşünülen füze kalkanı projesinin radar ayağıyla ilgili tepkiler artarak devam ediyor. Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Agah Oktay Güner, Türk halkının bu konuda haklı tereddütler bulunduğunu söyledi. Füze kalkanı projesinin en önemli ayağı olan ve Türkiye’ye yerleştirilmek istenen X-Band adı verilen 900 milyon dolarlık bu radar sisteminin belirli bir bölgeye sabit olarak yerleştirildiği gibi gemi üzerine ya da denize platform olarak da kurulabildiğini kaydeden Güner şunları söyledi: “X-Band dünyanın en gelişmiş radar sistemi olarak bilinmekte olup, ortalama menzili 2 bin km olmasına rağmen mobil haldeyken bu menzil 5 bin kilometreye kadar çıkabilmektedir. ABD’deki denemelerde, 4 bin 700 km uzaklıktaki bir tenis topunun havaya atıldıktan sonra takip edilebildiği belirtilmektedir” diye
konuştu.
Özellikle seçildi
Bu bilgiler dikkate alındığında, sistemin radarları için coğrafi konumu sebebiyle Türkiye’nin özellikle seçildiği, füze kalkan sisteminin dışında, bölgeden detaylı istihbarat elde etmenin önemli bir amaç olabileceğinin akla geldiğini kaydeden Agah Oktay Güner, “Bu yolla attıkları adımlar bile anında rahatlıkla takip edilebilecek olan İran ve Rusya başta olmak üzere sistemin menzili içindeki ülkelerin huzursuzluk çıkarmaları muhtemeldir” şeklinde konuştu.
Memnuniyetsizlik
Emekli Büyükelçi Nüzhet Kandemir de “NATO’ya ve Amerika’ya ait tesisler göz önüne alındığında çok büyük bir değişiklik olmayacaktır. İran bundan memnuniyetsizliğini ifade edecektir. Başından beri de bu şekilde bir politikası vardır ancak pratikte değişen bir şey olmayacaktır” şeklinde konuştu.
İstikrarlı dış politikamız yok
Emekli büyükelçi ve eski Milletvekili İnal Batu, hükümetin istikrarlı bir dış politika izlemediğini söyledi. Batu, “Füze kalkanı konusunda kıyametleri kopardık. İran’ın hedef olmadığı açıkça belirtilmeli gibi. Daha sonra neler olduysa bundan vazgeçildi. Bugün hayır dediğine yarın evet diyen bir hükümet var. Bu füze kalkanı konusunda da aynı tutarsızlıkları yaşadık. Hükümetten açıklayıcı bilgiler gelmesi lazım. Nedir bu işin aslı ? Kamuoyundan, ana muhalefetten kaçırılarak kotarılan bir iş gibi gözüküyor” diye konuştu. İran’la ilişkilerin Suriye yüzünden çok dalgalı bir seyir izlediğine de işaret eden İnal Batu şunları söyledi: “Geçenlerde mesela terör örgütünün Kandil’deki başı Karayılan’ın İran’ın elinde olduğu ve bu konuda bize bilgi vermediğine dair kuşkular dile getirildi. Bu da ilişkilerin ne kadar soğuduğunu gösterir. Füze kalkanı tabi Türk-İran ilişkilerine yeni bir darbe vuracaktır. Suriye de bundan huzursuz olacaktır ve zaten sorunlu olan ilişkilerimiz daha da kötüleyecektir” dedi.
Tahran bunu tehdit olarak yorumlar
Emekli Büyükelçi ve eski Milletvekili Onur Öymen, yaptığı değerlendirmede, erken uyarı radar sisteminin Türkiye’de konuşlandırılacak olmasının Türkiye’nin güvenliği açısından olumsuz sonuçları olabileceğine dikkat çekti. Öymen, “İran bunu kendine yönelik bir tehdit gibi yorumlayacaktır. Bir çatışma halinde bu radarlar İran füzelerinin ilk hedefi olacaktır” dedi. Öymen, “Bizim önerimiz öteden beri bir milli füzesavar füze sistemi kurulmasıydı. Başka ülkelerden de gelecek tehdide karşı Türkiye’nin kendi kontrolünde füze savunma sistemine ihtiyacı var” diyerek, “Bu sistem ise bir NATO sistemi olacak ve bu radarları füzeleri kullanmak için NATO komutanlarına bir yetki verilecektir” ifadelerini kullandı. Onur Öymen, “Bu radarları Çek Cumhuriyeti’ne füzeleri de Polonya’ya koyacaklardı. O ülkelerden ve Rusya’dan tepki gelince vazgeçtiler, şimdi Türkiye’ye koyuyorlar, Türkiye’den tepki gelmeyeceğini düşünerek ve gelmiyor da maalesef” şeklinde konuştu.
İran’ı bombalama planları var
CHP İstanbul eski Milletvekili Şükrü Elekdağ, füze kalkanı konusunda ilk kararın NATO’nun Lizbon zirvesinde alındığını söyledi. Emekli Büyükelçi Elekdağ, “NATO’nun 28 üye ülkesinin liderleri tarafından bir yeni stratejik konsept, yeni bir savunma stratejisi kabul edildi. Bu yeni savunma stratejisi bu yeni yüzyılın şartlarına uyarlanıyor” dedi. NATO’nun konseptinde tehdit olarak İran’ın gösterildiğini ifade eden Elekdağ, “Türkiye NATO strateji çerçevesinde İran’ın batının temel düşmanı olduğunu kabul etmiştir” diye konuştu.
Füze kalkanının pasif gibi göründüğünü ancak çok aktif bir silah olduğunu hatırlatan Elekdağ şunları söyledi: “Batının bilhassa Amerika’nın ve müttefiki olan İsrai’in İran’ın nükleer tesislerini bombalama planı vardır. Bu füze kalkanı projesi böyle bir bombardımanı uygulamak için bir hazırlık mıdır sorusunu akla getiriyor. Çünkü İran’ın füzeleri tam anlamı ile füze kalkanı tarafından durdurulmadığı takdirde Ortadoğu’daki Amerikan hedeflerine karşı kullanılabilir. Bunlar pasifize ediliyor ve bu şekilde Amerika’nın yanında yer alacak müttefiklerin aktif askeri tedbirler alma imkanı ortaya çıkarılıyor.”
Yeniçağ