Millet, bu zırvaları! yutar mı sanıyorsunuz?


Bu millet, bu zırvaları! yutar mı sanıyorsunuz?


Türk milletini aptal yerine koyuyorlar!



PKK ile masaya oturdukları gerçeğini inkar edip ardından “İktidar değil devlet görüştü” diyen Başbakan’a “Daha neler var da şimdilik açıklamayalım” diyen müzakereciler eklendi!..

Tayyip Erdoğan

Müzakereleri ortaya çıkaran Bahçeli’ye hakaret yağdırmıştı AKP-PKK müzakerelerinin deşifre olmasıyla başlayan süreç, farklı hedefleri olan toplum mühendisliği çabalarını da afişe etti. MHP lideri Bahçeli’nin duyurduğu müzakereleri önce inkar eden ve hakaret yağdıran Başbakan, daha sonra “Devlet görüştü” diye kabullendi.


Şerafettin Elçi

PKK’ya “özerklik” önerisini protokolle Hakan Fidan getirdi
MİT’i de aşan en üst düzey görüşmeler oldu. Fidan’ın PKK’ya sunduğu protokolde özerklik vardı. Eğitim, protokolle yerel yönetime bırakılacağı için sorun kendiliğinden çözülecek, ana dil Kürtçe olacaktı. Seçim öncesi gelen protokolde Öcalan’a ev hapsi de vardı.


Aysel Tuğluk

Görüşmeler 2006’da başladı, mahremiyete sadık kalıp sustum...
PKK-devlet görüşmelerinden haberdarım. 2006’da başlayan görüşmeler Temmuz 2011’e dek sürdü. Tam pratik adım atma noktasında tıkandı. Tüm bu süreçlerin kimi tutanak ve raporları da halen mevcuttur. Çözüm çabalarına saygı duyup mahremiyete sadık kaldım.

Murat Karayılan

Başbakan görüşmeyi gizlemeye çalışarak doğrusunu yapmadı ERDOĞAN görüşmeyle ilgili bazı konuları gizledi. Madem ki basına sızdırıldı; devlet mi görüştü hükümet mi tartışması yerine gerçekleri halka anlatmak daha doğru olurdu. Biz sürecin detaylarını daha fazla açıklamayacağız. Bunu Türk devleti yapmalıydı.

Millete utanmadan yalan söylemişler PKK-MİT görüşmesinden vatandaş haricinde herkesin haberi olduğu ortaya çıktı. Şerafettin Elçi, terör örgütüne özerklik bile önerildiğini iddia etti.

Başbakan Tayyip Erdoğan, önce PKK ile görüşmediğini söyledi. MİT-PKK görüşmesinin ses kaydı internete düşünce bu kez “Devlet adına PKK ile görüşmeler yapılabilir” diyerek PKK ile masaya oturan MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı kendisinin görevlendirdiğini kabul etti. Diyarbakır Milletvekili Milletvekili Şerafettin Elçi de PKK ve bebek katili Öcalan ile sadece MİT’in değil daha üst düzey bürokratların da görüştüğünü söyledi. Kısacası MİT-PKK görüşmesini bir sürü kişi biliyordu ve “Görüşme yok” denilerek millete hiç utanmadan yalan söylenmiş. Elçi, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın PKK’ya sunduğu protokolde şimdi BDP’nin uygulatmak istediği “özerklik” in de bulunduğunu iddia etti. Fidan’ın önerisine göre protokol sonucunda eğitim hizmetleri yerel yönetimlere bırakılacağı için Doğu’da anadil olarak Kürtçe kullanılacakmış.

Kandil’e götürdü

Taraf’tan Neşe Düzel’e konuşan Şerafettin Elçi, “Müzakereler MİT’ten daha da üst düzeye çıkmıştı. Devletin en üstteki bazı sivil bürokratları Öcalan’la görüştüler. Öcalan, “Bu protokolü Kandil’e götürün, o da görsün ve onaylasın “ dedi. MİT’in kendisi protokolü Kandil’e götürdü. Yani herhangi bir PKK’lı aracılığıyla oraya gitmedi. Doğrudan devlet tarafından götürüldü. Kandil de bu protokolü uygun gördü. Ancak Öcalan’ın önerisi şuydu. Kandil bunu onayladıktan sonra, Başbakan da imzalasın. Başbakan protokolü onaylamadı” dedi.

Elçi, MİT-PKK görüşmelerine katılan dönemin Başbakanlık Müsteşarı, şimdiki MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın BDP’nin uygulatmak istediği “özerklik”i PKK’ya protokolün bir maddesi olarak önerdiğini de ileri sürdü.

Elçi, “Hakan Fidan, PKK ile yapılan görüşmelerde Kürtlerin kırmızı çizgisi olan anadille eğitim meselesinin yerel yönetimlere verilecek özerklikle kendiliğinden çözüleceğini söyledi. Fidan, PKK’yla görüşmede, ’Bu protokollerin sonucunda nasılsa orası özerk bölge olacak. Eğitim hizmetleri de dâhil olmak üzere, merkezî yönetimin yetkileri yerel yönetimlere ve valilere devredilecek’ diyor. Yani eğitim politikasının belirlenmesi, okullardaki müfredat, öğretmenlerin tayini özerk bölgelere devredilecek. Vilayet de belediyeler de bu bölgelerde okullar açabilecek, hangi dili kullanacaklarına onlar karar verecek. Türkiye’de eğitim politikası tamamen değişecek. Milli Eğitim Bakanlığı, Talim Terbiye Dairesi, tevhid-i tedrisat diye bir şey kalmayacak” diye konuştu.

Bebek katiline ev hapsi

BDP milletvekillerinin hepsinin değil ama üst düzeyde birkaç kişinin de protokolden haberdar olduğunu belirten Elçi şunları söyledi: “Seçimin hemen arifesindeydi. Bize, “Böyle bir protokol hazırlanmış, bunun onayı bekleniyor” dendi. Üç ana noktada toplanan bir protokoldü bu. Eğitim dâhil Kürtlerin haklarının tanınmasını içeriyordu. Ki zaten anadille eğitimi kapsamayan herhangi bir anlaşma yapılamaz Kürtlerle devlet arasında. Bu protokolün içinde, anadille eğitimin yanı sıra, Kürt kimliğine anayasal güvence sağlanması, Kürtlerin özyönetime, yani BDP’nin demokratik özerklik dediği bir statüye kavuşması ve Öcalan’ın ev hapsine çıkarılması da vardı. Ben bu protokolü görünce, “Devlet bu protokolü asla imzalamaz.”

Aysel Tuğluk: Oslo’daki görüşmelerden haberdardım

DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, Taraf’ta yayımlanan mektubunda PKK ile devlet arasında yapılan Oslo görüşmelerinden haberdar olduğunu açıkladı. Görüşmelerin 2006 yılında başladığını belirten Tugluk, “Tüm bu süreçlerin kimi tutanak ve raporları da halen mevcuttur” dedi. Tuğluk, mektubunda, “Barış ve çözüm çabalarına saygı duyarak, görüşmelerin de mahremiyetine sadık kalarak kendi yaklaşımlarımı ve argümanlarımı izah etmeye çalışacağım” ifadelerini kullandı. Aysel Tuğluk, şöyle devam etti. “2011 Temmuz’una kadar devam eden görüşme süreci hem aktörleriyle hem de niteliğiyle kimi değişimlere de uğramıştır. Bazı dostların aracılık etmesiyle, Türkiye’de DTP üzerinden başlayan bu süreç zamanla Kürt hareketinin temsilcileriyle ve en nihayetinde İmralı ile muhatap olunmasıyla doğru bir seyir izlemiştir. Türkiye, Avrupa,Güney alanı ve İmralı ile sürdürülen bu görüşmeleri bilinen ekip ve genelde aynı perspektifle gerçekleştiriliştir. Burada önemli dönemeç 2010 Temmuz tarihiyle birlikte görüşme heyetine, siyasi iradenin temsilcisinin de katılımıdır. Eğer nitelikli görüşmeden bahsedilecekse bunun miladı söz konusu tarihtir. Hem eş başkanlık sıfatım hem de İmralı’ya gidip-gelme imkânı vesilesiyle son beş yıllık sürecin özü hakkında bilgi sahibiyim. Çokça tartışılan Oslo görüşmesini de biliyorduk. Arada gidip-gelen mektupları da okuma şansına sahip olmuştuk. Taraflarca gerektiği kadar bilgilendiriliyorduk ayrıca! Ki, tüm bu süreçlerin kimi tutanak ve raporları da halen mevcuttur.”

5 yıl sürdü

Tuğluk, “Bizlerin temel-esas argümanlarından biri şu: Son beş yıllık görüşmelerin tümü tartışma, birbirini tanıma, anlama, ölçme-biçme şeklinde gelişti. Bu yanlış da değil. Ancak, ne zaman ki bu süreç tamamlandı ve iş pratik adım atma, çözüm zeminini güçlendirecek düzenlemelere geçme safhasına geldi, işte kriz ve tıkanma tam da bu safhada baş gösterdi. Aşılamayınca da süreç koptu, çatışmalar başladı” ifadelerini kullandı.

Başbakan gizliyor

Terör örgütü PKK’nın Kandil’deki elebaşı Murat Karayılan, MİT-PKK görüşmelerinde Başbakan Erdoğan’ın bazı konuları gizlediğini söyledi. PKK’ya yakın bir internet sitesine konuşan Karayılan, “Biz bu görüşme süreciyle ilgili daha fazla bir şey anlatmayacağız. Bu görüşme sürecinin detaylarını daha fazla açıklamayacağız. Ama Türk devlet tarafının daha fazla açıklama yapması gerekirdi. Bunu yapıp yapmamaları kendilerinin sorunudur ama kaçak savaşmanın bir anlamı yoktur. Bu konuyla ilgili, PKK olarak şimdilik bu belirttiğimiz çerçeveyle sınırlı kalacağız” dedi.

Önce reddetti sonra kabullendi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, referandum öncesi kendisini PKK ile görüşüyor şeklindeki eleştirilerini yalanlamıştı. Erdoğan, seçim meydanlarında vatandaşın karşısına çıkıp terör örgütüyle görüşmediklerini söylemişti.

Muhalefeti suçlamıştı

Erdoğan 22 Ağustos’ta yaptığı konuşmada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yüklenerek, “ Şu söyledikleri lafa bak. Hükümet, Kandil ile anlaşıyormuş. Edep, edep. İddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir. Eğer bunu ispat edemezseniz, bu şerefsizliktir, bu alçaklıktır” şeklinde konuşmuştu.

MİT-PKK görüşmelerinin ses kaydının internete düşmesinden sonra da seçim meydanlarında söylediklerini unutan Başbakan Tayyip Erdoğan bu kez “MİT’in PKK ile görüşmesinin kendi bilgileri doğrultusunda gerçekleştiğini” kabul etmişti.

Erdoğan Mısır gezisinde MİT-PKK görüşmeleriyle ilgili şunları söylemişti: “Ses kaydını kimin yaptığına dair bir bilgim var diyemem. Emre Bey’i de Hakan Bey’i de gönül rahatlığı içerisinde gönderdik. İncelemeleri yapması için Hakan Bey’e ’Tunus ve Libya bölümlerine katılma, Ankara ’ya dön’dedim. Malum çevrelerin geçmişte de Hakan Bey’i hedef aldığı biliniyor. Sızma nasıl olmuş onu araştırıyoruz. Ama hatası da olsa Hakan Bey’i böyle nedenlerle harcamayız. Biz kolay kolay adam yemeyiz. Bu, sızdıranların içlerindeki art niyeti ortaya koydu. Bu kimseye bir şey kazandırmaz.




*
➽ Paylaş: