Dün Silivri'de Mustafa Kemal'i, Atamı gördüm...
Silivri direniş, direniş Silivri demek!
Ece ALTUNELİ '
Silivri’de Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması için başlatılan oturma eylemine destek vermek aynı zamanda duruşmayı takip edebilmek için Silivrideydim dün… Siz hiç Silivri’ye gittiniz mi bilmiyorum ama Cezaevi’nin yani zindanın çevresinde tek bir ağaç yoktur.
Ağaçları sevmezler zaten faşist diktatörler. Ağaç demek can demektir çünkü.. Canın kıymetini bilseler zindanlara tıkarlarmıydı kendilerine karşı diye insanları!
Sıcağın altında çadırlar…
Sıcağın altında brandalar…
Sıcağın altında insanlar…
Neyse diyor insan en azından bizi düşünmüşler buraya bir kantin koymuşlar
Su içelim serinleyelim…
Su istiyorsun satıcıdan. Bir bardak su 1 lira…
Niye ‘Buzdolabı için jeneratör kullanıyoruz’ diyor.
‘E su soğuk değil tabi’diyorsunuz haliyle.. Kala kalıyor…
E kazıklamaya alışmışlar milleti…
Sıcağın altında ceplerindeki son kuruşlarıyla bile gelenler var.
Dönüşü düşünmüyorlar çünkü biliyorlar ki bir şekilde dönecekler… Dostları var çünkü…
Şu an içeride zindanlara hapsedilmiş aydınlarımız, gazetecilerimiz, askerlerimiz gibi dışarda da faşist düzene direnen insanları görünce daha çok savaşmak zorundayız.
Dün Silivri’de Mustafa Kemal’i, Atamı gördüm.
Korkmadan, ürkmeden ellerinde şanlı bayrağımızla Silivri’ye koşan çoluk çocuk, kadın erkek, genç yaşlı yüzlerce insan…
Kimi köşede bir babanın oğluna süt verişini izledim, başka bir köşede tam bir Cumhuriyet kadını olan teyzeyi, anneanneyi…
Duruşmaya girmek bambaşka bir heyecan.
Daha önce duyduğum bu heyecanı yeniden yaşamak güzeldi.
Duruşmada destek sloganları atıldığında insan kendinden geçiyor.
İnsan bambaşka bir hale bürünüyor.
Sizi çıkartmak isteyen mahkeme başkanına söyleyecek çok sözünüz oluyor.
Haykıramıyorsunuz.
Ama dün haykırıldı.
Dün bambaşka bir gündü.
Silivri’de oturma eylemi ve DGM’nin yerine getirilen özel yetkili mahkemelere direniş devam edecek.
Silivri direniş, direniş Silivri demek!
Silivri sizi bekliyor…
Kemalist Gençlik
*
