PKK-MİT görüşmesinin ardından patlayan bomba (!)
PATLAYAN YALNIZCA
BOMBA MIYDI?..
PKK‘nın hava operasyonlarıyla entegre edilmeye çalışılması, örgütü son dönemlerde çatışmalardan uzak tutuyor… Terör grupları bu yüzden kaos yaratmak için vur-kaç eylemlerine yoğunlaşıyor. Ancak son 45 gün içinde özellikle polisin hedef alınması yalnızca PKK üzerindeki kıskaçtan kaynaklanmıyor!Kürt meselesinde “tek aktör” olmaya çalışan örgüt, polisi bilinçli bir stratejiyle hedef alıyor!..
PKK, bir yandan KCK operasyonları nedeniyle güvenlik mensuplarına yönelik “cemaatçi” propogandası yürütürken, diğer yandan hükümetin terörle mücadelede Özel Harekatçıları kullanma planını kanlı eylemlerle bozmaya çalışıyor!..
Geliniz,polise yönelik sistemli saldırıların kronojisine göz atalım!..Bakınız, Ağustos ayından itibaren neler yaşanmış:
7 Ağustos: Hakkari’nin Çukurca İlçesi’ndeki patlamada 4 polis yaralandı.
8 Ağustos: Van’da polis aracına ateş açılması sonucu çıkan çatışmada 1 polis yaralandı.
8 Ağustos: Hakkari Cumhuriyet Caddesi’nde yürüyen polis memuru Bayram Göde kafasından tabancayla vurularak şehit edildi.
16 Ağustos: Hakkari’de polis lojmanı yakınında patlama meydana geldi.
21 Ağustos: Siirt’in Eruh ve Pervari ilçerindeki emniyet müdürlüğü binalarına silahlı saldırı düzenlendi.
22 Ağustos: Elazığ’ın Alacakaya İlçesi’nde kaymakamlık ve emniyet müdürlüğü lojmanlarına yönelik silahlı saldırıda iki polis yaralandı.
26 Ağustos: Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü roketatarlı saldırıya uğradı.
4 Eylül: Tunceli kent merkezinde futol oynayan polislere ateş açıldı. Bir komiser ile eşi şhit oldu. 9 polis yaralandı.
7 Eylül: Erzurum’un Hınıs İlçesi’nde emniyet müdürlüğüne yapılan roketli saldırıda 1 polis yaralandı.
8 Eylül: Van’ın Gürpınar İlçesi’nde polis aracına düzenlenen silahlı saldırıda 2 polis yaralandı.
9 Eylül: Gürpınar’da görev yapan Nadir Özgen adlı polis memuru PKK’lılar tarafından kaçırıldı.
11 Eylül: Şırnak Emniyet Müdürlüğü’ne atılan ses bombası bir polisi yaraladı.
13 Eylül: Maraş’ın Pazarcık İlçesi’nde silahlı saldırıya uğrayan polislerden biri şehit oldu, biri ise ağır yaralandı.
20 Eylül: Siirt Polis Meslek Yüksek Okulu teröristlerin saldırısına uğradı, bölgeden geçen bir araçtaki 4 kadın yaşamını yitirdi.
21 Eylül: Bitlis Polis Meslek Yüksek Okulu’na düzenlenen silahlı saldırıda 1 polis adayı şehit oldu, 4′ü de yaralandı.
Açıklama Karmaşası!..
Güneydoğu’da 2 polis okulunun saldırıya uğradığı süreçte, Ankara’daki büyük patlama meydana geldi!..
Ancak Başkent’te patlayan bomba devleti yönetenler arasındaki koordinasyon bozukluğunu ortaya çıkarırken konu yine birileri tarafından polis teşkilatına getirildi!..
Önce gizemli patlamanın ardından yapılan ve kuşku perdesini derinleştiren çelişkili açıklamalara bakalım:
Bülent Arınç: “Patlama sonucunda araç yanmış, içinde bomba olduğu tespit edilmiş.”
Ankara Valisi Alaaddin Yüksel: “Bir görgü şahidi, dönerci dükkanından yanan bir tüpün dışarıya atıldığını ifade ediyor.”
Cumhurbaşkanı Gül: “Böyle hunharca, kalleşçe yapılan saldırılar bunlar.”
Ankara Başsavcılığı: “Yaya trafiğinin yoğun olduğu bölgede parça tesirli ir bombanın patlatılması terör eylemi olarak değerlendirilmiştir.”
Başbakan Erdoğan: Olayın bir terör saldırısı olduüu yöneünde bir bilgi yok.”
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin: “Hedef gözetmeden yapılan bir saldırıdır.”
Önder Aytaç-Ender Uslu: “Hedefte eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek vardı!”
Bu Gözdağı Kime?..
Peki, Ankara’daki patlamanın ardından Ramazan Akyürek‘in adı niçin ortaya atıldı?
Hani şu, eski İstanbul valisi Erol Çakır‘ın siciline “Fethullahçı” diye yazdığı için ve Hrant Dink suikastinin ardından görevden alınan Akyürek gerçekten hedef miydi?..
Akyürek hedef seçildiyse bu iddia niçin Emniyet Teşkilatı’yla organik ağı bulunan komplo terorisyenlerince gündeme getirildi?
Yani patlamayı “Hedef gözetmeden yapılan bir saldırıdır” diye yorumlayan İçişleri Bakanı, Akyürek’in o sokakta oturduğunu bilmiyor muydu?..
Hadi bilmiyordu diyelim, çevresinde dolaşan onlarca Emniyet yetkilisi de bu ünlü istihbaratçının orada yaşadığından habersiz miydi?..
Neyse vardır bir hikmeti!.. Bizim asıl konumuz çetrefilli ilişkiler ve komploculuk rantı değil!..
Hatta konumuz Akyürek’in böyle serseri mayın yönetiyle hedef alınabilme iddiası da değil!..
Bu bombardımanın, PKK-MİT görüşmesinin sızmasının ardından yaşanması çok dikkat çekicidir!..
Dün de ifade ettiğim gibi, birileri kullanılan mühimmat ve eylem yöntemiyle, PKK’yı şüphelilerin başına oturtuyor!..
PKK dünkü açıklamasıyla eylemi reddetmesine rağmen; patlamanın güneydoğudaki polis merkezlerinin saldırıya uğradığı ve de KCK’ya yönelik çok kapsamlı bir operasyonun yapıldığı döneme denk gelmesi kuşku yaratıyor!..
Devlet kendi içindeki çekişmeyi bitirip koordinasyonu sağlarsa ve de failleri bulursa gerçeği ve arkasındaki ilişkileri hep birlikte öğreneceğiz!..
Aksine buradan açıkça söylüyorum; böylesine güçlü bir bomba, Başkent’in göbeğine, üstelik çok kritik bir noktaya rahatlıkla bırakılabiliyorsa, bu eylem ne ilk ne de son olacaktır!..
AYDINLIK
*
