"Atatürk’ün mirası tasfiye edilmeye çalışılıyor..."
.'Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesi ile hesapları var!'
Barodan sivil anayasa söylemine sert tepki

"Türkiye 1923 kuruluş felsefesinden koparılmaya, Atatürk’ün mirası tasfiye edilmeye çalışılıyor. Mücadelemizi ödünsüz sürdürüp cumhuriyetin kuruluş felsefesini savunacağız."
Barodan sivil anayasa söylemine sert tepki
İstanbul Barosu Başkanlığı, Türkiye’yi 1923 kuruluş felsefesinden koparacak, ulus devlet olmaktan çıkaracak bir hukuk metninin “sivil anayasa” söylemleri ile toplumun önüne konulmaya çalışıldığını öne sürdü. İstanbul Barosu Başkanlığı 29 Ekim dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, Cumhuriyeti ortaya çıkaran kuruluş felsefesine işaret edilerek, Cumhuriyet’in, Türk ulusu için şekli bir rejim değişikliğinden çok daha öte bir anlam ifade ettiği, ekonomik ve siyasal bağımsızlık temelinde ulus devlet olarak demokrasiden, çağdaş uygarlıktan, laiklikten yana kesin bir tercihi gösterdiği vurgulandı. Ekonomik bağımsızlığın yitirilmesi durumunda siyasal bağımsızlığın sürdürülemeyeceğinin bilincinde olan Atatürk’ün, ekonomik atılımları yeni rejimi yaşatmanın zorunlu şartı olarak gördüğü belirtilen açıklamada, Atatürk’ün 10’uncu Yıl Nutku’nda genç Cumhuriyet’in siyasal, toplumsal başarılarıyla olduğu kadar, ekonomik atılımlarıyla da övündüğü ve ulusuna hesap verdiği kaydedildi.
“Atatürk tasfiyesi”
Ekonomik ve siyasal bağımsızlığın, ulus devletin, tekil yapının, demokratik, laik bir rejimin temel hukuk metninin ise Anayasa olduğuna işaret edilen açıklamada, şöyle denildi:
“Türkiye’yi 1923’ün kuruluş felsefesinden koparacak, çağdaş demokrasi ölçütlerinden yoksun bırakarak ulus devlet olmaktan çıkaracak bir hukuk metni sivil anayasa söylemleriyle toplumun önüne konulmaya çalışılmaktadır. Milli Kurtuluşun önderi, Cumhuriyet’imizin kurucusu, çağdaş Türkiye’nin mimarı Atatürk, devletin kuruluş felsefesinden çıkarılmaya ve toplumsal bellekten silinmeye çalışılmaktadır. Atatürk’ün mirasının tasfiye edilmesinin, devletin varlık felsefesi ve düşün kaynağı olmaktan çıkarılmasının, Cumhuriyet’le topyekün bir hesaplaşma anlamına geldiği anlaşılmalıdır.
Atatürksüz bir demokrasinin ve sivilleşmenin toplumu aldatmaya yönelik takiye söylemi olduğu görülmelidir. Ulusumuzun kendisini millet olmaktan çıkarıp yeniden tebaa haline getirmeye yönelik girişimlerin ayırdına varacak demokratik olgunluk içinde olduğundan kimsenin kuşkusu olmamalıdır.İstanbul Barosu bu güne kadar olduğu gibi, önümüzdeki süreçte de çağdaş hukuk ve demokratik değerler mücadelesini ödünsüz sürdüreceğini, 1923 Cumhuriyetini ortaya çıkaran kuruluş felsefesini savunacağını kamuoyuna saygıyla duyurur.”
Yeniçağ
*