Dinlemeler röntgenciliğe dönüştü!
Başbakan’ın Alman vakıflarıyla ilgili söylediği, ‘teknik takibe takılan bilgiler var elimizde’ sözleri Türkiye’de yargının geldiği durumu gösteriyor.Savcılar servis mi yapıyor!
‘Teknik takip’ servisi!
Alman vakıfları için “Teknik takibe takılan bilgiler var elimizde” itirafı yapan Başbakan’a hukuk ve siyaset dünyasından tepki yağdı: Savcılar servis mi yapıyor! Gizli soruşturma bilgilerinin Başbakan’a iletilmesi, yargının geldiği durumu gösteriyor.Demek ki savcılar her konuda brifing veriyor
Hukukçular: Başbakan’ın Alman vakıflarıyla ilgili söylediği, ‘teknik takibe takılan bilgiler var elimizde’ sözleri Türkiye’de yargının geldiği durumu gösteriyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Alman vakıfları konusu ile ilgili olarak söylediği, “teknik takibe takılan bilgiler var elimizde” sözlerini değerlendiren hukukçular, gizli olarak yürütülen bir soruşturmada teknik takip bilgilerinin Başbakan’a iletilmesinin Türkiye’de yargının geldiği durumu gösterdiğini savundu.
CHP İstanbul Milletvekili emekli savcı Ali Özgündüz, soruşturmanın gizliliğinin ihlal edildiğini ifade ederek, Ceza Muhakemeleri Kanunu’na göre teknik takibin ancak belli suçlarda mümkün olduğunu belirtti. Özgündüz, “İzlenen, dinlenen teknik takibe takılan kişinin haberi yok, Başbakanın haberi var. Anlaşılıyor ki Başbakana her şeyden bilgi veriliyor. Bu da Türkiye’de yargının içinde bulunduğu durumu göstermektedir. Türkiye’de yargı içler acısı bir durumdadır” dedi.
Yönettiği ortaya çıktı
CHP eski Manisa Milletvekili Şahin Mengü de, Başbakan’ın artık bazı olayları yönettiğinin açık ve net bir şekilde ortaya çıktığını söyledi. Devletin bir suçun oluştuğunu gördüğü anda müdahale etmesi gerektiğinin altını çizen Mengü, eğer müdahale etmiyorsa devletin vatandaşına tuzak kurmuş olduğunu belirtti. Mengü, “Başbakan bir ülkede devam eden bir soruşturma ile ilgili olayları bire bir takip etmez. Bu bir kere Başbakan’ın ne hale geldiğini gösteriyor. Demek ki savcılar her konuda Başbakan’a gelip brifing veriyor. Yürütmenin görevi midir yargıya müdahale etmek.”
Siyasi hukuk düzeni
Türkiye’de hukuk reformu adı altında son dönemde yapılan uygulamalara dikkat çeken Avukat Dursun Yassıkaya ise, “Bu olay Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen görevi suistimal tanımı kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, Türkiye artık yasal düzenlemelerden ziyade Meclis iradesi dışında siyasi iradenin kuralları ile işleyen bir hukuk düzenine kavuşmuştur. Bunu Türkiye’yi önümüzdeki dönemde daha da karanlığa ve kaosa sürükleyecek bir süreç olarak değerlendiriyorum” dedi.
Yine Suriye’yi hedef aldı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Kgalema Motlanthe, başbaşa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlediler. Erdoğan burada yaptığı konuşmada Suriye’yi hedef aldı.
Başbakan Erdoğan, Suriye konusunda bir başka soru üzerine ise şöyle konuştu:
“En keskin buradaki benim bu yorumdan öte bir şey artık, tespitimdir; güvenlik güçlerinin savunmasız insanlara karşı yapmış olduğu bu ölümlerin, bu saldırıların hiçbir insani açıklaması olamaz. Vicdani açıklaması olamaz. Bunları Sayın Esad ile çok konuştuk. demokrasiye geçiş süreciyle ilgili çok bu konuda görüşmelerimiz oldu. Aslında dostluğumuz, arkadaşlığımız çok çok ileri olan bir anlayışımız vardı. Ama biz, dostluğumuzu, arkadaşlığımızı ilkeler üzerinden sürdürmeliyiz. Eğer bu ilkeler çiğnenirse, bu ilkeler bir kenara bırakılırsa o zaman biz, dost olan arkadaşı da bir kenara bırakırız. Çünkü bizim için aslolan Suriye’nin halkıdır, Suriye’nin kendisidir. Orada, özgürlükler hiçe sayılmıştır. Yaklaşık 40 yıl olağanüstü hal orada vardı. Şu anda ’olağanüstü hali kaldırdım’diyor. ’olağanüstü kaldırdım diyen bir cumhurbaşkanı Lazkiye şehrini denizden bombalıyor. Geçmişte, babasının Hama’da, Humus’ta yaptığı o zamanki ölümler, şimdi aynen bakıyorsunuz ki yeniden gündeme geliyor. Biz, bunları hiç beklemiyorduk. Ama ne yazık ki böyle bir gidiş, 910 kilometre sınırı olan bir Türkiye’yi ciddi manada üzmüştür, çünkü akrabalık bağlarımız var. Bu ifadelerimiz bir çıkar ilişkisine asla dayalı değildir. İnsani duygulardır, vicdani duygulardır.”
Dinlemeler röntgenciliğe dönüştü
Hukukçular, Türkiye’nin önemli bir dönemden geçtiğini, hukuka aykırı biçimde yapılan dinlemelerle baskı ve antidemokratik yöntemlerin hız kazandığını ve insanların özel hayatlarının deşifre edilerek anayasa suçu işlendiğini belirttiler. Hukukçular, “Toplumun büyük bir kesimi ya dinleniyorsak diye korku içinde yaşıyor” dediler. Cumhuriyet’in haberine göre; eski İstanbul Baro Başkanı Muammer Aydın, dinlemenin bir şantaj unsuruna dönüştüğünü ve insanların özel hayatlarının deşifre edildiğini kaydederek, “Türkiye’de dinlemelerle insanların özel hayatı ihlal edilerek anayasal suç işleniyor” dedi.
Avukat Celal Ülgen ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Nedim Şener arasındaki görüşmenin Odatv iddianamesine konulmasının Türkiye’de hukukun bataklığa saplanmasının bir sonucu olduğunu kaydetti. Ceza hukukçusu avukat Ergin Cinmen de şu anda dinlenmeyenlerin bile psikolojik bir bunalım içinde olduğunu belirtirken, eski baro başkanlarından Turgut Kazan, “Adını koyarsanız yasal dinleme. Fakat burada çok sayıda ihlal var” dedi.
Erdoğan’a vuvuzela
Başbakan Erdoğan ve Güney Afrika Cumhurbaşkanı Yardımcısı Kgalema Motlanthe ile Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan Türkiye-Güney Afrika Cumhruriyeti İş Forumu Toplantısı’na katıldı. Burada Başbakan Erdoğan’a vuvuzela hediye edildi. Öte yandan, Bakan Çağlayan, basın mensuplarıyla yaptığı sohbette, AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ile Güney Afrika’nın yöresel çalgısı olan ve Dünya Kupası maçlarında gündeme gelen vuvuzela çaldı.
Yeniçağ
*
