Gör be halkım!.. Anla be artık!.. Gör!… Duy!.. Anla!..

Gör be halkım!.. Anla be artık!.. Gör!… Duy!.. Anla!..

EMEKLİ EĞİTİMCİNİN İSYANI!..

Bu bir çığlık!..

Ülkenin, örgütlü cehalet elinde düştüğü duruma bir çığlık; bir isyan çığlığı!..

Gör be halkım!.. Anla be artık!.. Gör!… Duy!.. Anla!..

Her alanda talan, siyasette yalan, 3-5-10-20-35 şehit tabutları yan yana yatan!..

Tahammülü imkansız aymazlık ülkeyi saran!..

Yedi düvele karşı kurtuluş savaşı veren o değilmiş gibi koskoca bir halk yığını suskun kalan!. Sanki devlet kanla kurulmamış da sokakta bulunmuş gibi davranan!..

Karanlıkta bırakılmaktasın… Hedeftesin.. Aldatılmaktasın!.. Aldatılıp sömürülmektesin!..

Eğitim hakkını, hırsızlara peşkeş çektiler!.. Hakkını yediler sineye çektin!..

Cesaret vermektesin, hırsızlara, hırsızları koruyanlara!.. Susarak!..

Bir silkinip de kalkamadın ayağa!..

Suskun, sessiz yazgını beklemektesin!..

Soygunla, vurgunla, yalanla, talanla, senin kutsalını bile istismarla uyutup sömürenlere hala biattasın!.. Kucaktasın!..

Ülkenin tüm varlığı, yabancılara satıldı!.. Sustun..

Babalar gibi; dediler, anamızı bellediklerini itiraf ettiler!.. Yine sustun!..

Zammın adı oldu güncelleme… Sustun!..

Kaşıkla verdiler, kepçeyle aldılar!.. Sustun!..

Hırsızları korudular!.. Sustun!..

Ülkenin bütünlüğü tehlikeye düştü!.. Sustun!..

Cumhuriyetin, temeline dinamit koydular!..Sustun..

Sürü dediler sustun!..

Görüşmedik… Teröristle müzakere olmaz dediler!.. Yalan ortaya çıktı sustun!..

Şerefsiz, namussuz, alçak ihalesi sen de kaldı!.. Yine sustun!..

Açılım safsatasından bu yana, kaç yüz şehit verildi biliyor musun!?… Ateşin düştüğü yerde yanan yüreklere bile yeterince destek olmadın!.. Sustun!..Üç gün sonra unuttun!. Kanıksadın!..

Adaleti, Bakanlık aday göstersin, eşeğe oy veririm diyen, yüksek hakimlere teslim ettiler yine sustun!.. Suskunluğun sonunda gelinen nokta işte ortada!..: Aldatılmak!..

Her konuda ama istisnasız her konuda aldatılmak düştü sana!..

Han hamam,uçak, saray, konak onlara!..

Servetten pay alanlar zirveye, servetin kaynağını soranlar Silivri’ye!..

Bir elin vicdanında diğeri şakağında olsun da şöyle bir düşün!.. Bir tek konu bul, bir tek uygulama bul, bir tek husus… bul da ne bulursan bul aldatılmadığın kıralım dişimizi, dişten olalım!..

Hukukla aldatıldın!.. Aldatılmaktasın!.., sahte ihtilal çığlıklarıyla, suikast planlarıyla… Aldatıldın!.. Öfkeli nutuklara kandın!..Diller suskun anladık, vicdanlara ne oldu!?!..

Yetmedi, gizli tanıklarla, sahte ve asılsız belgelerle, çapraz sorgularla.. kandırıldın, aldatıldın..

Bakın neymiş çapraz sorgu!..

Hakkında delil bulunmayan kişiye çelişkili sorular sorarak kafasını karıştırmak, hata yapması sağlanarak delil üretme!.. Şeytanla işbirliği yani!..

Açıklanan işsizlik oranı yalan!.. Enflasyon oranı yalan.. Milli gelir rakamı yalan!. Yalan, yalan!

Sayfalarca yalan!.. Sen yeter ki yut!.. Yalan da çok!.. Yalaka da!.. Yutan da çok olsun isteniyor.

Seçim sonuçları bile yalan… Seçmen sayısı üzerine, seçmen olmayanları da ekleyip bir hesap yap bakalım. Ülkenin nüfusunu.. 80 milyon bulacaksın.. Hani 73 milyonduk!?.. Seçim akşamı 73 milyon yurttaş kucaklanmadı mı balkondan!?…

Neyin nesi bu 7 milyon fazlalık!.. bir düşün!!…

Yalan, aldatma, uyutma, korkutma, yıldırma üzerine kurulu bir “durmak yok-yola devam!” düzeni!.. Suskunluktan beslenen!..

*****

Hiç kusura bakma vatandaş!.. Ninemin bir sözü bu noktada çok uygun düşmekte:

“Binenin çoksa, kabahati eşekliğinde ara!..”

*****

Sustukça binmekteler sırtına!.. İnecekleri de yok!!.. Semerin, yarana dokunana kadar mı sürecek suskunluğun!?!..

Susmak rıza göstermektir!.. Susmak cesaret vermektir!.. Sıranın kendisine gelmesini beklemektir!..

Sıra sana geldiğinde; semeri indirip, yaraya bakacak kimse bulamayacaksın!..

Örgütlü cehalet işbaşında!..

Örgütlü cehalet; sadaret istiyor laiklik gitsin şeriat gelsin diyor!.. Din bezirganları siyasete tellal olmuş, hem Allah’ı hem de kullarını aldatmaktalar!..

Hayli de yol aldılar!..Sessiz de değiller artık!.. Ur gibi sardılar bünyeyi!.. Çığırtkanları çok!..

Kanserin tedavisi için okunacak duayı tartışıyorlar televizyon ekranlarında!..

Teravih namazının her rekatı başına, her gün yenilenerek sunulacak hurilerle dolu sarayların ihtişamı anlatılıyor!.. Belaltı rüşvetleriyle islamiyete adam çağrılıyor!.. İslamiyet bile kirletilmekte!.. Hem de Allah’ın adı kullanılarak!..

Ulema geçinenler, siyasete yön verirken, çıkıp da, din bu değil demiyor!.. Diyemiyor!..

Dini, uyutmak yerine, uyandırmada kullanmak işine gelmiyor… Uyutmak daha kolay!.

İşin acı veren tarafı, bu uyutmayı, bu aldatmayı, bu dayatmayı “bilimsellik” olarak sunuyor!.. Daha da acısı benim halkım da bunu kabullenip yutuyor!..

Tıpkı, anti demokratik uygulamaları halka, ileri demokrasi diye sunduğu ve yutturduğu gibi.

Tıpkı, vesayetten ve üstünlerin hukukundan kurtarma adına, yandaş kayırmacı, koruyucu, kollayıcı hukuksuzluğu, hukukun üstünlüğü diyerek sunduğu ve halka yutturduğu gibi!..

Tıpkı, kendilerinden olmayanların oylarını milli iradeye dahil etmedikleri gibi!..

Yeni Anayasa gündemde!..

Sanma ki, yeni anayasayla; mevcut anayasadan daha iyi- daha eşitlikçi-adil-hukuksal ve demokratik haklar çıkacak!.. 12 Eylül referandumuyla, “yetmez ama evet”çilerin eline geçeni, bizim de tutuştururlar elimize!.. Sap mıydı, saman mıydı elimize geçen anlayamadan geçerler Üsküdar’ı!..

9 yıllık uygulamalar ve sonuçları ortadayken, iyiye dair bir beklentin varsa u m m a c a* olursun!..

Mehmet HALİL ARIK

EMEKLİ EĞİTİMCİ-DENİZLİ
MEHMET HALİL ARIK

mehmethalilarik@gmail.com
——

Not:

*Ummaca; özenme ve ‘özenilen şeyin ele geçmemesinden dolayı kadınlarda meme, erkeklerde üreme organında oluşan şişlik, acı… Mecazi anlamı: düş kırıklığı.

İlk Kurşun




*