"Buradaki her fidan bu hukuk cinayetlerinin tanığıdır"
Tutuklu yakınları, "Özel Görevli Mahkemeler Kaldırılsın" diyen yurttaşlar ve Levent Kırca'nın da aralarında olduğu aydınlar, bugün Silivri'deydiSİLİVRİ VE HASDAL'DAKİ
YURTSEVERLER İÇİN 300 FİDAN DİKİLDİ
YURTSEVERLER İÇİN 300 FİDAN DİKİLDİ
Ergenekon ve Balyoz davalarından yargılanan asker, siyasi parti lideri, bilim adamı, hukukçu ve gazetecilerin artık birer dikili ağacı var. Tutuklu yakınları, "Özel Görevli Mahkemeler Kaldırılsın" diyen yurttaşlar ve Levent Kırca'nın da aralarında olduğu aydınlar, bugün Silivri'deydi. Silivri Cezaevi önündeki nöbet alanına tam 300 adet çam fidanı diktiler. "Yaşanan hukuk cinayetine tanık olsun" diye…Çam fidanları, "Özel Görevli Mahkemeler Kaldırılsın" nöbet alanında hukuk için can suyu aldı.
Ergenekon ve Balyoz Davalarından tutuklu yurtseverler için tam 300 adet fidan dikildi.
Dikim töreni için İstanbul'dan çok sayıda yurttaş Silivri'ye geldi. Sanatçı Levent Kırca da o yurttaşlar arasındaydı.
Tutuklu yakınları ve nöbet eylemine destek verenler, önce tutuklu yurtseverlerin adlarının yazılı olduğu plakaları seçti. Ardından da fidanlarını…
Vardiya Bizde Platformu sözcüsü, emekli orgeneral Çetin Doğan'ın eşi Nilgül Doğan, eşi Emekli Orgeneral Çetin Doğan adına fidanını dikmeye başlamadan Ergenekon ve Balyoz davalarından yargılananlara seslendi:
"Bugün sizin adınıza, silivri mahkemeleri'nin tam karşısına bir fidan diktik. Aydınlık düşüncenizi, cesur yüreğinizi simgeleyen isminizi de yanına iliştirdik. İleride tarih sayfalarına kara bir leke olarak geçecek bu davalar sona erdikten sonra, her fidan bu hukuk cinayetlerinin tanığı olarak büyüyecek."
Kırca, 1. ve 2. Balyoz davalarının birleştirildikten sonraki ilk duruşmasını izlemek üzere salona girmeden önce bir açıklama yaptı. Açıklamada Ergenekon ve Balyoz davalarından tutuklu insanların yaşadıklarının hesabını kimin vereceğini sordu:
"Günün birinde burası bir müze olabilir. günün birinde burası tarih olabilir. Ama bu insanlara sorumluluğumuz ne olacak. Ne diyeceğiz burada geçen yıllara, burada kaybedilen insanlara, burada kaybedilen zamana, buradaki insanların yakınlarına, çocuklarına, ailesine, dönüp de türk halkına ne diyeceğiz birer aydın olarak? Neredeydiniz, ne yapıyordunuz? Siz bir sanatçıydınız, bir siz bir öğretmendiniz, doktordunuz, bir profösördünüz… O dönemi yaşadınız, o zaman siz ne yaptınız derlerse biz başımızı nereye gömeceğiz, nereye sokacağız arkadaşlar!"
Ulusal Kanal
*
