'Hukuksuzluk dedin mi, demedin mi?'


Hukuksuzluklara dikkat çeken isimler yarın
sanık sıfatıyla hakim karşısına çıkacak.



'Postmodern Cihad' sürüyor...


SivriSinekCazEski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in İsmailağa Cemaati ile ilgili yürüttüğü soruşturma nedeniyle tutuklanması sürecinde durumun hukuksuzluklarına dikkat çeken isimler yarın sanık sıfatıyla hakim karşısına çıkacak.

Eski Erzurum Özel Yetkili Osman Şanal'ın şikayeti üzerine Erzurum Özel Yetkili 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada İlhan Cihaner'in avukatı Turgut Kazan, Cübbeli Adalet kitabının yazarı İlhan Taşçı, Postmodern Cihad isimli kitabın yazarı İsmail Saymaz, Operasyon Adı Ağa 01 isimli kitabın yazarı Ali Dağlar yargılanacak. İlk duruşması yarın Erzurum'da görülecek davada sanıklar "Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçlaması ile yargılanacaklar.

Turgut Kazan hakkında meslekten men istemi

İsmail Saymaz ile Mesut Hasan Benli bugün Radikal gazetesinde Turgut Kazan hakkında açılan akıl almaz davanın ayrıntılarını yazdı:

"İlhan Cihaner, Erzincan’daki Ergenekon soruşturması kapsamında 17 Şubat 2010’da cezaevine konulduktan sonra, 23 Şubat 2010’da kendisine İbrahim Gezer adlı bir kişiden mektup gelmişti. İzmir’de ‘silahlı yağma’ suçundan tutuklu bulunan Gezer, mektubunda, Erzurum’daki Risale-i Nur Dershanesi’ne gittiğini, burada Cihaner’i tutuklatan eski Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal’ı ve iki savcıyı gördüğünü, savcıların ‘memur dersi’ adı verilen bir ders aldığını ileri sürdü. Gezer, Cihaner’in yakınındaki bir polisin de orada bulunduğunu ve Başsavcı’ya yönelik bir plandan bahsedildiğini öne sürdü. Kazan, bu mektubu 1 Mart 2010’da Erzurum Başsavcılığı’na sundu. Bir işlem yapılmadı. Kazan 27 Nisan’da ikinci kez savcılığa başvurdu.

Erzurum Özel Yetkili Savcılığı, aynı gün İbrahim Gezer’in ifadesini aldı. Gezer, iddiasını tekrar etti. 19 Temmuz’daki ikinci ifadesi de aynıydı. Fakat Gezer’in iddiaları diğer tanık ifadeleri ve telefonunun kaydıyla örtüşmeyince ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ iddiasıyla yargılandı ve 2 yıl 3 ay hapse çarptırıldı.

Avukat Kazan ise mektubu 7 Mayıs’taki duruşmada yeniden gündeme getirdi. Kazan, adliye çıkışında gazetecilerin sorusu üzerine, İbrahim Gezer’in iddiası hakkında soruşturma başlatılmamasını eleştirdi.

Bu açıklama üzerine Kazan’a, ‘yargı mensuplarını terör örgütlerine hedef gösterdiği’ iddiasıyla dava açıldı. Kazan için üç yıla kadar hapis ve avukatlık mesleği dahil, bütün kamu haklarından mahrumiyeti talep ediliyor. Davanın ilk duruşması, bugün Erzurum Özel Yetkili 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek."

Cihaner'den açıklama

İlhan Cihaner konu ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada davanın "hukuk düzenimizin geldiği nokta açısından yüz karası" olduğu ifade ederek yarın Erzurum'da olacağını belirtti. Cihaner "Ben de, hukukun üstünlüğüne inanan sıradan bir yurttaş olmak sıfatımla; Özel Yetkili Mahkemeler eliyle yürütülen intikam ve yıldırma harekâtına karşı hukuktan, adaletten ve insan onurundan yana tavır almak için 1 Kasım 2011, Salı günü, Erzurum’da bulunacağım" dedi.

Cihaner'in açıklaması şöyle:

"Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olma özelliğinden hızla uzaklaştığı, hukukun üstünlüğü kavramının yerle bir edildiği, özel yetkili mahkemelerin muhalifleri sindirme, Cumhuriyet sevdalılarını cezalandırma aracı olarak kullanıldığı bir zamandayız.

Dün; Hopa’da protesto hakkını kullanan, Ankara’da duvara “Kahrolsun Faşizm” yazan, bir toplantıda “Parasız Eğitim İstiyoruz” pankartı açan insanların başına örülen çoraplar bugün de Türk hukuk camiasının sembol ismi Avukat Turgut Kazan’ın başına örülmeye çalışılıyor.

Turgut Kazan, müvekkilini savunduğu için, “Terörle Mücadelede Görev Almış Kişileri Hedef Göstermek” gibi hukukla ilgisi olmayan bir gerekçeyle sindirilmek isteniyor. Bu davanın bir hukuk davası olmadığı, tamamen siyasal bir dava olduğu ve bütün muhaliflere gözdağı vermek amacını taşıdığı açıktır.

İddianame kapsamında gazeteciler İlhan Taşçı, Ali Dağlar ve İsmail Saymaz’ın suçlanması da hukuk düzenimizin geldiği nokta açısından yüzkarasıdır. 12 Eylül’ün kitap yakan, yazıyı cezalandıran zihniyeti; 2011’de kitap toplatmak, düşünceleri mahkum etmek istemektedir.
Ancak, Avukat Turgut Kazan ve değerli gazeteciler yalnız değildir. Bu topraklarda hala hukukun üstünlüğüne, savunma hakkının kutsallığına, düşünce ve ifade özgürlüğünün vazgeçilmezliğine inanan milyonlarca insan vardır ve hepsi de hukuksuzluğun karşısındadır.

Ben de, hukukun üstünlüğüne inanan sıradan bir yurttaş olmak sıfatımla; Özel Yetkili Mahkemeler eliyle yürütülen intikam ve yıldırma harekâtına karşı hukuktan, adaletten ve insan onurundan yana tavır almak için 1 Kasım 2011, Salı günü, Erzurum’da bulunacağım."

İsmailağa Cemaati soruşturmasına ne oldu?

2 Kasım 2007'de eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner tarafından başlatılan ve 9 kişinin tutuklu yargılandığı soruşturma dönemin Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal'ın "Cebir ve şiddet kullanarak Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya çalıştıkları" iddiasıyla Cihaner'in elinden alınmıştı. Şanal, soruşturma dosyasını 5 Mayıs 2009 tarihinde Cihaner’den istedi. Bu durum üzerine Cihaner Şanal’ı HSYK ve Adalet Bakanlığı’na şikayet etti. Ancak, Adalet Bakanlığı dosyayı Cihaner'in elinden alarak Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal’a verdi.

Sonrasında beklendiği gibi, Erzurum Özel Yetkili 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi 16 cemaat üyesi hakkında ’Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek’ suçundan beraat kararı verdi ve sadece ’Yasalara aykırı eğitim kurumu açmak’ suçundan 11 sanığa 5’er ay hapis cezası kararı verdi. Mahkeme ayrıca "sanıkların daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmadıklarını, kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum, davranışlarını dikkate alarak" verilen hapis cezasını 5 yıl süreyle ertelenmesine de karar verdi. Sonuçta Cihaner'in elinden zorla alınan soruşturmada bütün cemaat üyeleri kısa süre içinde beraat ettirildi.

Soruşturmayı Cihaner'in elinden zorla almakla yetinmediler

Soruşturma dosyasının Cihaner'in elinden zorla alınması ile de yetinilmedi. 12 Haziran 2009 tarihinde bir gazetede Albay Dursun Çiçek imzalı "İrticayla Mücadele Eylem Planı"nın Erzincan’da uygulamaya konulduğu öne sürüldü. Adalet Bakanlığı da gizli tanıkların ('duyarlı ve mağdur vatandaşlar') ihbarına dayanarak 18 Haziran 2009’da harekete geçti ve İlhan Cihaner hakkında "İsmailağa Cemaati soruşturmasını yetkililerden gizlemek, sahte evrak, kameriye yaptırarak imar kirliliğine neden olmak" suçlamaları ile dava açıldı.



soL - Haber



*
➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..