İşte AKP’nin seviyesi
İşte AKP’nin seviyesi...
Hem dövücü hem sövücü -
Demokrasiyi dilinden düşürmeyen AKP’li vekiller TBMM’de seviyeyi düşürüyor!AKP’li Salim Uslu’nun CHP’li Kamer Genç’i kürsüden itmesinden sonra, Meclis Başkanvekili AKP’li Mehmet Sağlam da CHP’li Haydar Akar’a, Başkanlık makamından ’has... tir “ dedi. Küfür tutanaklara geçti.
İşte AKP’nin seviyesi
Başbakan Erdoğan il başkanları toplantısında “Millet bizi 5 seçim iktidara taşıdı. Bizde kibre, gurura yer yok” diye başladığı konuşmasında CHP liderine hakaret yağdırdı.
Başbakan Tayyip Erdoğan, AKP’nin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada bir kez daha hedef aldığı CHP lideri hakkında ağır hakaretlerde bulundu. 12 Haziran seçimlerinin ardından, yine il başkanlarıyla yaptığı toplantıda kibirin, gururun, büyüklenmenin, tepeden bakmanın, nefislerinde ve partisinde kendisine yer bulamayacağını ifade ettiğini hatırlatan Erdoğan,
“Nitekim bu aziz millet, 5 seçimde de bize notunu vermiş, bizimle ilgili takdir yetkisini kullanmış ve bizi hep birinci parti olarak sandıktan çıkararak, bu makamları bize emanet etmiştir” diye konuştu. “Muhalefet şöyle demiş, böyle demiş” buna hiç kafa yorulmamasını isteyen Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun önceki gün grup toplantısında yaptığı açıklamalar için de “Onların seviyesine inmeyeceğim. Milletimizin bize takdir ettiği bir seviye var biz orada kalacağız” diye konuştu.
Haddini bil
Erdoğan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun önceki gün grupta yaptığı konuşmayı hatırlatarak şöyle dedi: “Sayın Kılıçdaroğlu. Bak ben bunu konuşmuyorum ama sen beni gelip Ermeni diasporasıyla aynı yere oturtmaya çalışıyorsun. Yazıklar olsun, sana yazıklar olsun... Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ı Ermeni diasporasıyla aynı yere oturtacak olanın alnını karışlarım. Haddini bil diyorum, haddini bil.”
Çarkçı Kemal
Konuşmasında Dersim’le ilgili bazı tarihi notları okuyan Erdoğan, sözü yine Kılıçdaroğlu’na getirerek şöyle devam etti: “2009 yılında, TBMM Genel Kurulu’nda, demokratik açılım görüşmelerinde konuşan, o zamanın CHP Genel Başkan Yardımcısı, bizim ‘anneler ağlamasın’ diyerek başlattığımız Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizi eleştirirken, ‘Dersim isyanında analar ağlamadı mı, diyerek, adeta tarihi bir acının küllerini kaldırdı. Ekstra bir şey söylemiyorsun. Sayın Kılıçdaroğlu, önce bu acı sözler karşısında sessiz kaldı, ardından, tepkiler büyüyünce ‘gereğini yapsın’ dedi, ardından üçüncü bir çark daha yaparak ‘Dersim isyanında analar ağlamadı mı?’ diyen arkadaşına sahip çıktı. Sayın Kılıçdaroğlu, sen busun. Onun için sana ‘Çarkçı Kemal’ diyorlar. Bundan dolayı... Bak ben demiyorum, millet diyor. Niye? Gece başkasın, sabah başkasın. Sabah başka, akşam başka... Çünkü kılavuzlarını iyi seçememişsin. Onun için de çok bol kılavuz değiştiriyorsun.”
Önce tartaklama sonra küfür
Demokrasi, bağımsızlık ve özgürlüğü dilinden düşürmeyen AKP iktidarı, son uygulamalarıyla demokrasideki seviyesini gösterdi. 15 gün içinde CHP Milletvekili Kamer Genç, Meclis İdare Amiri AKP’li Salim Uslu tarafından tartaklandı, AKP’li Meclis Başkanvekili Mehmet Sağlam da CHP’li Haydar Akar’a küfür etti.
10 Kasımda Meclis Genel Kurulu’nda Danışma Kurulu önerisi aleyhine söz alan Kamer Genç, yolsuzluk iddialarını gündeme getirmişti. Oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, ’konu dışına çıkma’diye uyardığı Genç’in ısrarı üzerine “Hatibi konuşmaktan men” oylaması yaptırmıştı. Oy çoğunluğu sağlanınca hışımla yanına gelen İdare Amiri Salim Uslu tarafından tartaklanarak kürsüden uzaklaştırılmak istenen Genç, stenografların masasına çarpmıştı.
TBMM Genel Kurulu’nun önceki günkü oturumunda da CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, kendisi hakkında Meclis’e verilen fezlekeyi göstererek, “İktidarı yıpratmak ve eleştirmekle suçlanıyorum. Amacım iktidarı yıpratmak değil, yıkmaktır” dedi. İnce’nin, “Burada fezleke listesine bakıyorum; AKP’liler hakkında zimmet, irtikap, rüşvet dosyaları var. Ben bunlarla aynı listeden olmaktan utanç duyarım. Dokunulmazlığımın kaldırılmasını ve gidip yargılanmayı talep ediyorum. Böyle fezleke olmaz” diyerek fezlekeyi yırtmasının ardından ortam gerilirken, Meclis Başkanvekili Sağlam, CHP’li Haydar Akar’ın sataşmalarına tepki gösterdi.
Mesajlar uyandırdı
“Susun da dinleyelim, ayıptır” “diye bağıran Sağlam’ın ağzından daha sonra Has..tir” sözü çıktı. Sağlam’ın küfürü salonda duyulmazken mikrofondan televizyonlara yansıdı. Sosyal paylaşım sitesi Twitter kullanıcıları, dalga dalga mesajlar atınca CHP’liler de küfürden haberdar oldu. CHP’li İnce, söz alarak Sağlam’a “Sizin oradan sinkaflı bir söz söylediğiniz yazıyor” dedi. Sağlam reddetse de İnce, “Görüntüleri istettim. Umarım böyle bir şey yapmamışsınızdır” diye konuştu. Sağlam, verilen aranın ardından, “Teybi dinledim, oradan belli olmuyor, ama tutanaklarda hiç de Meclis’e yakışmayan bir sözün ağzımdan çıktığı anlaşılıyor. Böyle bir sözün ağzımdan çıkmaması gerekirdi. Milletin önünde o arkadaştan da o gruptan da özür diliyorum” dedi.
Yol geçen hanı değil
Ancak Sağlam’ın bu sözleri CHP’li milletvekillerini tatmin etmedi. Söz alan Muharrem İnce, bu konunun özür ile kapatılamayacağını savundu. İlk önce TBMM bürokratlarını uyaran, stenografları da kutlayan İnce, bu konunun özürle geçiştirilemeyeceğini ifade etti. TBMM’nin yol geçen hanı olmadığını, savaş yöneten Meclis koşullarında bile böyle bir sözün söylenmediğini belirten İnce, “Bu kişi Meclis Başkanvekilliği yapamaz” diyerek CHP grubu milletvekillerini kürsüye davet etti.
İnce, “Sayın Başkan o kürsüde oturduğu sürece bu kürsüden ayrılmayacağız” dedi. CHP’li vekillerin kürsüye gelmesi üzerine oturumu yöneten Sağlam, birleşime ara verdi. Daha sonra Sağlam’ın yerine kürsüye gelen Meclis Başkanvekili Sadık Yakut, oturumu kapattı.
MHP’den istifa çağrısı
MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Meclis Başkanvekili Mehmet Sağlam’ın tartışmalara neden olan küfürlü konuşmasıyla ilgili olarak istifa etmesi gerektiğini söyledi. Türkiye Küçük Millet Meclisleri Koordinatörü Oya Özden ile birlikte düzenlediği basın toplantısında konuşan Yeniçeri, “’Üslubu beyan ayniyle insan’ diye hep söylerler Meclis’in huzuruna çıkanlar. Fakat üsluplarına çok dikkat etmezler” dedi.
Yeniçeri şunları söyledi: “Bu tür tartışmalar ve üslupsuzluk diyebileceğimiz bir takım sözcükler son derece yanlıştır. Meclis Başkanı bütün milletvekillerine en azından seviye olarak onlara yakın üslubu kullanması gerekir. Söz ağzından çıktıktan sonra Sağlam’ın orada oturmaması gerektiğini düşünüyorum. Bunu kendisine saygının gereği olarak, ’bunu konuşmamam’gerekirdi deyip bunun da tepkisini istifa ederek ortaya koyması lazım. Çünkü Adalet ve Kalkınma Partisi’nin içerisinde Sayın Sağlam gibi bu işi yapabilecek daha çok arkadaş olabileceğini ben biliyorum.”
Özürden çark etti
Öte yandan, Mehmet Sağlam, Meclis Genel Kurulunda önceki gün sarfettiği küfür için dilediği özrün ardından dün farklı konuştu. Sağlam, “Her insanın bir kargaşa anında ağzından bazı sözler çıkabilir. Kesinlikle, öyle bir sözün, yazıldığı gibi ağzımdan çıkmadığı meydanda” dedi ve görevinden ayrılmak için bir neden görmediğini ifade etti.
TBMM Kİt Komisyonu’nda “söz kesme” gerginliği
TBMM KİT Komisyonu’nun dünkü toplantısı sırasında AKP ve CHP’li üyeler arasında tartışma yaşandı. CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun şirketin bazı uygulamalarla zarara uğratıldığını iddia etmesi üzerine çıkan tartışma sonrasında CHP’li üyeler, Poyraz’ın üslubunu gerekçe göstererek komisyonu terk etmişti.
Erdoğdu, “Partimiz bütün baskılara rağmen görevini yerine getirecek ve yolsuzluklar konusunda kamuoyunu aydınlatmaya devam edecek” dedi. CHP’li KİT Komisyonu üyesi milletvekilleri, Komisyon Başkanı Fahrettin Poyraz’ın üslubuna ilişkin TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Milletvekilleri adına basın açıklamasını okuyan Aykut Erdoğdu, KİT Komisyonunun yüksek miktarda kamu kaynağı harcayan kurumları denetlediğini hatırlatarak, daha önce birçok yolsuzluğun KİT Komisyonu sayesinde ortaya çıkartıldığını söyledi.
Komisyonda TEİAŞ’ın görüşülmesi sırasında, şirketin bazı uygulamalarında uygunsuzluk görülmesi üzerine söz almak istediklerini, ancak sözlerinin AKP’li Komisyon Başkanı Poyraz tarafından sürekli kesildiğini öne süren Erdoğdu, şunları kaydetti:
“Demokratik ve çağdaş ülkelerde muhalefet partilerinin temel görevi halktan toplanan vergilerin ve kamunun kaynaklarının doğru ve dürüst kullanılmasını sağlamak ve tüyü bitmemiş yetimin hakkının yenilmesine engel olmaktır. CHP, baskılara rağmen görevini yerine getirecek ve yolsuzluklar konusunda kamuoyunu aydınlatmaya devam edecektir.”
Yeniçağ
.
