Taraf'ın 'şerefi' ağlamaya başladı!
Yıllarca ortaya çıkan her türlü yasa dışı dinleme kaydını manşetine taşıyan, haberlerinde işleyen Taraf Gazetesi dün itibariyle yasa dışı dinlemelerin de bir numaralı mağduru oluverdi. Taraf yazarları, yöneticilerinin dinlendiği iddialarından o kadar etkilenmiş olacaklar ki sosyal paylaşım sitelerinde, "Hani basın özgürlüğü diyenler, Taraf'ı dinliyorlar, Baransu'yu izliyorlar, neredesiniz" şeklinde feryat ediyorlar.Bir Taraf yazarı, "Demokrasi için telefon
dinleyen de dinleten de şereflidir" demişti!
Taraf bugün, "Taraf'a MİT operasyonu" başlığıyla çıktı. Operasyon iddialarından biri ise kimi Taraf yazarlarının MİT tarafından dinlendiği. Oldukça "tepkili" görünen Taraf'ın bu haberi, yine Taraf yazarı olan Yıldıray Oğur'un,"Demokrasi için telefon dinleyen de dinleten de şereflidir" yazısını akıllara getirdi.
Taraf Gazetesi'nin bugünkü üst manşeti, "Taraf'a MİT operasyonu" şeklinde. Gazetenin iddiasına göre MİT, Taraf'ın kimi yazarlarını 2008 ve 2009 yıllarında dinlemiş ve takip etmiş.
Birdenbire yasa dışı dinlemelerin "mağduru" oluveren ve oldukça "tepkili" olduğu görülen Taraf, aynı zamanda yöneticileri olan Ahmet Altan, Yasemin Çongar ve Markar Esayan ile o dönemde Taraf'ta yazan Amberin Zaman ve Mehmet Altan'ın telefonlarının dinlendiği iddiasında.
Öte yandan gazetenin aynı haberde yer alan 2. iddiası da yazarlarından Mehmet Baransu'nun kendisini takip eden iki MİT mensubunu fark ettiği ve yakalattığı yönünde. Baransu, Bakırköy'de bir lokantada takip edildiğini fark ediyor, polise ihbarda bulunuyor ve 2 MİT mensubunu yakalatıyor. Yakalananların üzerinden teknik takip ve dinleme cihazları çıkıyor.
Bu nasıl tesadüf?
Taraf aynı zamanda "tesadüflerin gazetesi" olmalı ki MİT Müsteşarı ve beraberinde 2 MİT yöneticisinin ifade vermek üzere savcılığa çağrıldığı gün, gazetenin bir yazarı lokantada MİTçi yakalıyor ve aynı zamanda gazete, 3-4 yıl önce MİT tarafından dinlendiğini ve izlendiğini keşfediyor.
Birden bire "en mağdur" onlar oldu
Yıllarca ortaya çıkan her türlü yasa dışı dinleme kaydını manşetine taşıyan, haberlerinde işleyen Taraf Gazetesi dün itibariyle yasa dışı dinlemelerin de bir numaralı mağduru oluverdi. Taraf yazarları, yöneticilerinin dinlendiği iddialarından o kadar etkilenmiş olacaklar ki sosyal paylaşım sitelerinde, "Hani basın özgürlüğü diyenler, Taraf'ı dinliyorlar, Baransu'yu izliyorlar, neredesiniz" şeklinde feryat ediyorlar. Örneğin gazetenin yazarlarından Emrullah Uslu, dün twitter'da takipçilerine şöyle sesleniyor:
"Baransu'yu takip eden MİTçiler, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ diye bağıran gazetecilerin ilgisini çeker mi? SANMAM..."
Emre Uslu, Baransu'nun "MİTçi yakalaması"nın gündemde yeteri kadar ses getirmemesinden rahatsızlık duymuş olacak ki şunları söyledi:
"Gazeteciler, ajanslar, Baransu'nun bulunduğu karakolun önüne 10 canlı yayın aracı yığmadıysa şimdiye, HABERCİYİZ diye geçinmesin. HABER orada"
Emre Uslu CHP'yi de unutmuyor:
"Yok mu MUHALEFET partisinden bir açıklama. O kadar bağırıyordunuz basın baskı altında diye Baransu MİT'i yakalttı, TIK YOK, yuh size"
Hani dinleyenler şerefliydi?
Öte yandan Taraf yazarlarının dinlendikleri iddialarına yönelik bu tepkileri akıllara yine Taraf yazarı olan Yıldıray Oğur'un 12 Şubat 2009 tarihinde yazdığı köşe yazısını getirdi. Yazının başlığı Taraf'ın bugünkü tepkilerine bakılınca daha bir ilginç: "Demokrasi için telefon dinleyen de dinleten de şereflidir"
Yıldıray Oğur yazısında, başlığından da anlaşılacağı üzerine, yasa dışı dinlemeleri meşrulaştırma gayretinde idi. Hatta o dönem yapılan dinlemelere "demokrasiye hizmet ettiği" gerekçesiyle şereflilik sıfatı da yüklüyor. Oğur yazısında ilginç bir benzetmeyle yasa dışı dinlemeleri kısaca şu şekilde meşrulaştırıyor: "Biri sizi öldürmek istese, bunun için planlar yapsa ve sizin bundan haberiniz olmasa. Yine bir başkası sizi öldürmek isteyen kişiyi yasa dışı bir şekilde dinlese ve kayıtları size ulaştırsa ve sizi öldürüleceğiniz konusunda uyarsa, iyi midir kötü müdür?"
Yazının düzeyi bir başka tarafa, Oğur, yasa dışı dinlemelere yapılan itirazları, tepkileri karikatürize ettikten sonra dinlemelere itiraz edilmesinin, "Salaklık derecesinde saftirik?" olup olmadığını soruyor ve okuyucuları da bu gözle bakmaya davet ediyor.
Oğur'un dediği gözle bakılırsa akıllarda şu soru kalıyor:
Taraf dinleniyor ve bu duruma tepkiliyse? Tepki duyanlar salaklık derecesinde saftirikse?
.