Polis nasıl delil yaratıyor!
MİT’in Emniyet’e gönderdiği “Çok Gizli” ibareli bir etüt, polisin nasıl “delil yarattığını” gözler önüne serdi.
Polisten savcıya talimat
Bir araya gelemeyecek isimleri tek bir 
örgüte sığdıran trajikomik Devrimci Karargâh davasında polis, MİT’in yasal partileri suçladığı ama her sayfasına "delil değildir" yazdığı etütlerine dayanarak savcıya sanık tavsiye etti.
Devrimci Karargâh davası dosyasına giren "Çok Gizli" ibareli MİT etüdü, polisin nasıl "delil yarattığını" bir kez daha gözler önüne serdi.
MİT'in 17 Mart 2011 günü İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gönderdiği 103 sayfalık etüd, Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün tarafından beş günde hazırlanan 7 sayfalık değerlendirmenin eklenmesiyle 22 Mart'ta Savcı Adnan Çimen'e teslim edildi.
Mahkeme tarafından dosyadaki gizlilik kararı kaldırılınca ocak ayında avukatlar tarafından fark edilen raporda polis, soruşturma dosyasında isimleri geçmeyen 17 kişinin daha yürütülmekte olan soruşturmaya dahil edilmesini savcıya bildirdi. Ama Emniyet'in "Devrimci Karargâh" soruşturmasına dahil edilmesini istediği bu isimlerden bir bölümü rapor dosyaya girdikten sonra ağustos ve aralık aylarında yapılan iki ayrı operasyonda tutuklanarak cezaevine kondu.
MİT'in her sayfasında "istihbari nitelikte olan bu bilgiler hukuki bir delil olarak kullanılamaz" yazan etüd, Sosyalist Demokrasi Partisi, Toplumsal Özgürlük Platformu ve Sosyalist İktidar Partisi gibi yasal kuruluşları "Devrimci Karargâh" bileşeni olarak niteleyip "Devrimci Karargâh yapısında bulunduğunu kabul etmeyenler" nitelemesiyle şemada yer verdi.
MİT, etüdte daha da ileri giderek solda birlik çalışmalarını ve Çatı Partisi Girişimi'ni ve partiler arasındaki birlik girişimlerini de "Devrimci Karargâh" örgütünün yurtiçi faaliyetleri arasında saydı. Balyoz Davası'nın 968 sayfalık iddianamesinin 516 sayfası Yurt Atayün tarafından hazırlanan fezlekeden aynen alınmıştı. Atayün, Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarını da yönetmişti. Rapora 7 sayfalık değerlendirme ekleyen Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Yurt Atayün, MİT ile savcılar arasında patlak veren "ifade krizi" sırasında Gülen Cemaati'ne yakın polis müdürleriyle birlikte görevden alındı.
Atayün'ün hazırladığı değerlendirme yazısını teslim ettiği Savcı Adnan Çimen ise pek çok ilde sürdürülen KCK operasyonlarının talimatını verdi. Savcı Çimen, geçmişte yürüttüğü El Kaide soruşturması nedeniyle hedef haline gelmiş, bü yüzden kendisine verilen araç ve korumalar bir süre sonra geri alınınca yakın çevresine "anlayamıyorum" diye tepki göstermişti.
.