Bir polis skandalı daha. Böyle gözaltı görülmedi!
Dişini çektiren çocuk ağlayınca, polis olan babası doktoru gözaltına aldırdı!Polisin bir skandalı bitmeden bir diğeri başlıyor!
Böyle gözaltı görülmedi
İstanbul'da akıl almaz bir 
''operasyon'' gerçekleştirildi. Okmeydanı'nda tedavi olan bir çocuk, dişini çektirdikten sonra ağlamaya başladı. Çocuğun polis olan babası, doktoru gözaltına aldırdı.
İl Özel İdaresi Okmeydanı Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nde 28 Mart'ta gerçekleşen olay, duyanlara ''Bu kadar da olmaz'' dedirtti. Olay şöyle gelişti:
İstanbul Diş Hekimleri Odası Üyesi bir doktor, babası polis olan bir çocuğu tedavi etti. Çocuk hasta bu sırada "canının yandığı"nı söyleyerek ağlamaya başladı. Doktor, çocuk hastayı sakinleştirmeye çalışsa da başarılı olamadı.
Çocuk hasta, kısa bir süre sonra ağlayarak muayene odasından çıktı. Durumu polis olan babasına anlattı. Polis de bunun üzerine en yakın karakola haber vererek, doktoru gözaltına aldırttı.
İstanbul İl Özel İdaresi Okmeydanı Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'ne gelen polisler, doktoru gözaltına aldı.
Yaşananları doğrulayan İstanbul Diş Hekimleri Odası Genel Sekreteri Ayten Yıldırım, "Hekimlerimize yönelik baskının son örneğini yaşadık. Bunu kınıyoruz" dedi.
İstanbul Diş Hekimleri Odası ise yaptığı açıklamada, şu görüşlere yer verdi:
"Sürdürülmesi gereken prosedür, hasta açısından bir şikayet varsa; bunun hasta hakları çerçevesinde yazılı şikayet alınıp, hekimin kendini savunma hakkı tanınması yönündedir. Karakola yapılan şikayette ise yine yazılı şikayetin yapılması ve diş hekiminin kendine tanınan süre içinde ifade vermeye gitmesi hukuka uygundur. Sözlü şikayet sonucu polis marifetiyle karakola götürülmek kabul edilemez bir durumdur.
Hasta hakları kadar hekim haklarını da korumakla görevli başhekimliğin de kendi bünyesindeki meslektaşını böyle hukuksuz bir yolla “olay uzamasın” mantığı ile polise teslim etmesini doğru bulmadığımızı ifade etmek isteriz.
Bu olayda şikayetçinin polis olması, yöneticilerin hekimine sahip çıkmaması, meslektaşımızın karşı durursa işinden olma, rotasyon bahanesi ile sürgüne gönderilme gibi nedenlerle oluşan “korku” atmosferi, bugün maalesef tüm kamu sağlık sistemine ve özellikle ağız diş sağlığı hizmeti veren birimlere hakim olmuştur.
Özellikle son yıllarda sağlık sistemindeki aksaklıkların başında gelen “aşırı hasta yükü” nedeniyle çıkan problemlerde sorumlu hekimmiş gibi gösterilmekte, bu da meslektaşlarımızla hastaları karşı karşıya getirmektedir. Bu durum zaman zaman hekime karşı ağır hakaret, tehdit ve şiddet uygulama şeklinde kendini göstermektedir.
Bu türden davranışların giderek artması “hasta haklarına” verilen önem kadar “hastanın görev ve sorumlulukları” , “hekim hakları” konularında azami dikkatin gösterilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır."
''operasyon'' gerçekleştirildi. Okmeydanı'nda tedavi olan bir çocuk, dişini çektirdikten sonra ağlamaya başladı. Çocuğun polis olan babası, doktoru gözaltına aldırdı.İl Özel İdaresi Okmeydanı Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nde 28 Mart'ta gerçekleşen olay, duyanlara ''Bu kadar da olmaz'' dedirtti. Olay şöyle gelişti:
İstanbul Diş Hekimleri Odası Üyesi bir doktor, babası polis olan bir çocuğu tedavi etti. Çocuk hasta bu sırada "canının yandığı"nı söyleyerek ağlamaya başladı. Doktor, çocuk hastayı sakinleştirmeye çalışsa da başarılı olamadı.
Çocuk hasta, kısa bir süre sonra ağlayarak muayene odasından çıktı. Durumu polis olan babasına anlattı. Polis de bunun üzerine en yakın karakola haber vererek, doktoru gözaltına aldırttı.
İstanbul İl Özel İdaresi Okmeydanı Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'ne gelen polisler, doktoru gözaltına aldı.
Yaşananları doğrulayan İstanbul Diş Hekimleri Odası Genel Sekreteri Ayten Yıldırım, "Hekimlerimize yönelik baskının son örneğini yaşadık. Bunu kınıyoruz" dedi.
İstanbul Diş Hekimleri Odası ise yaptığı açıklamada, şu görüşlere yer verdi:
"Sürdürülmesi gereken prosedür, hasta açısından bir şikayet varsa; bunun hasta hakları çerçevesinde yazılı şikayet alınıp, hekimin kendini savunma hakkı tanınması yönündedir. Karakola yapılan şikayette ise yine yazılı şikayetin yapılması ve diş hekiminin kendine tanınan süre içinde ifade vermeye gitmesi hukuka uygundur. Sözlü şikayet sonucu polis marifetiyle karakola götürülmek kabul edilemez bir durumdur.
Hasta hakları kadar hekim haklarını da korumakla görevli başhekimliğin de kendi bünyesindeki meslektaşını böyle hukuksuz bir yolla “olay uzamasın” mantığı ile polise teslim etmesini doğru bulmadığımızı ifade etmek isteriz.
Bu olayda şikayetçinin polis olması, yöneticilerin hekimine sahip çıkmaması, meslektaşımızın karşı durursa işinden olma, rotasyon bahanesi ile sürgüne gönderilme gibi nedenlerle oluşan “korku” atmosferi, bugün maalesef tüm kamu sağlık sistemine ve özellikle ağız diş sağlığı hizmeti veren birimlere hakim olmuştur.
Özellikle son yıllarda sağlık sistemindeki aksaklıkların başında gelen “aşırı hasta yükü” nedeniyle çıkan problemlerde sorumlu hekimmiş gibi gösterilmekte, bu da meslektaşlarımızla hastaları karşı karşıya getirmektedir. Bu durum zaman zaman hekime karşı ağır hakaret, tehdit ve şiddet uygulama şeklinde kendini göstermektedir.
Bu türden davranışların giderek artması “hasta haklarına” verilen önem kadar “hastanın görev ve sorumlulukları” , “hekim hakları” konularında azami dikkatin gösterilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır."
Gerçek gündem
.
.
