Kozinoğlu’nun sır mektubuna gizlilik kararı
Silivri Cumhuriyet Savcılığı üst düzey MİT yöneticisi Kâşif Kozinoğlu'nun ölümüyle ilgili soruşturmada, "takipsizlik kararı" verdi. Savcılık soruşturmayı kapattı ancak geride yanıtsız birçok soru kaldı.Kâşif kozinoğlu’nun sır mektubuna gizlilik kararı
Soruşturmayı yürüten savcının kalp krizine dair bazı bulgular elde ettiği öne sürüldü. Kozinoğlu'nun cezaevinde ziyaret eden bir yakınına, "kalbinin durduğunu, nabzının atmadığını, kendisine 'kırık kalp sendromu' teşhisinin konulduğunu" söylediği iddia edildi.
Kozinoğlu'nun MİT'teki sağlık dosyasında da, 2005 yılından itibaren yaptırdığı kalp rahatsızlığı tetkiklerinin yer aldığı belirtildi. Savcılığın bu raporlar üzerine takipsizlik kararı verdiği öğrenildi.
"TARİHE SORULARIMLA NOT DÜŞÜYORUM"
Savcının elinde Kozinoğlu ile ilgili bir soruşturma dosyası daha bulunuyor. Soruşturmanın konusu da Kozinoğlu'nun cezaevinde yazdığı "Hoca'ya" ve "Tarihe sorularımla not düşüyorum" başlıklı 12 sayfalık mektuplar. Savcı bu soruşturma ile ilgili de gizlilik kararı verdi. "Hoca'ya" başlıklı mektup Prof. Dr. Yalçın Küçük'e gönderilmiş. Aydınlık Gazetesi'nde de bu mektubun tamamını yayınladı. Ancak, "Tarihe sorularımla not düşüyorum" başlıklı mektubu kime yazdığı ve içeriğinde ne olduğu ise bilinmiyor.
BİRÇOK SORU YANITSIZ KALDI
MİT Yöneticisi Kâşif Kozinoğlu'nun şüpheli ölümü ile ilgili geride yanıtlanmayan birçok soru kaldı.
Adalet Bakanlığı'nın ilk açıklamasında, Kozinoğlu'nun ölüm nedeni "ağır spor" olarak belirtildi. Ancak koğuş arkadaşı Hasan Ataman Yıldırım, "ağır spor yapmadı" açıklamasında bulundu.
Kozinoğlu'nun oğlu Özel Kozinoğlu da babasının kalp rahatsızlığı bulunmadığını açıklamıştı.
Kâşif Kozinoğlu'nun ölümüyle ilgili çelişkili bir nokta da yapılan farklı açıklamalar. Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı açıklamalarda, Kozinoğlu'nun hastaneye getiriliş ve ölüm saati birbiriyle çelişiyordu.
Kozinoğlu'nun otopsisine bağımsız gözlemci de katılmamıştı. Ölümün normal bir şekilde olmadığını belirten amca Tufan Kozinoğlu da "gerekirse mezarını açtırırız" demişti.
