Tayyip'in umurunda mı?
Sezaryenle doğum ve kürtaj bir cinayettir... Başbakan Erdoğan'ın bu sözleri güne damgasını vurdu. Erdoğan daha da ileri gitti ve "Her kürtaj bir Uludere'dir" dedi. Uzmanlar ise bu açıklamalara tepkili...Anne ölmüş bebek ölmüş Tayyip’in umurunda mı?
“Ben sezaryenle doğuma karşı olan bir başbakanım ve bunların planlı yapıldığından özellikle planlı yapıldığını biliyorum. İki, kürtajı bir cinayet olarak görüyorum. Ve bu ifademe karşı çıkan bazı çevrelerine, medya mensuplarına sesleniyorum; yatıyorsunuz, kalkıyorsunuz Uludere diyorsunuz. Her kürtaj bir Uludere'dir diyorum” dedi.
Başbakan'ın açıklamalarına uzmanlar tepkili. Kadın hastalıkları ve doğum Uzmanı Dr. Filiz Küçük, sezaryenin riskli durumlarda tercih edilen bir doğum yöntemi olduğunu belirtti.
“Başbakanın açıklamaları cahil cesaretimi diye iki tane soru var karşımızda şuan. Sezaryen cinayet değil hayat kurtarmak için yapılandır” dedi.
Kürtajında 10 haftaya kadar yasal olduğunu vurgulayan Dr. Küçük, "halka bilgilendirme ve korunma yöntemlerinin öğretilmediği" görüşünde.
Küçük; “Kürtaj cinayet dediği zaman biz kadın doğum uzmanlarına da katil demiş oluyor kınıyorum bu cümlesini. Sayın Başbakanımızın kürtaj cinayettir demeden önce doğumu teşvik etmek istiyorsa ve kürtajları önlemek istiyorsa doğan çocukların bakımıyla ilgili çocuk başı 400-500 Euro versin. İkinci evlilik dışı olabilecek doğumlarda töre cinayetlerine öncelikle bir engel olsun sonra kürtaj bir cinayettir desin. Ama halkı cahil bırakıyorsunuz, halkı korunma ve bilgilendirme yöntemlerini öğretmiyorsunuz sonra kürtaj olursa sen bir cinayete eşlik ettin diye doktora katil hastaya sende cinayete teşebbüs ettin diye suçlu duruma düşüyor. Hiçbir sorunu çözmeden tarafları suçlamak bir yönetim olmaz” dedi.
Tayyip Erdoğan'ın "Sezaryen ve kürtaj cinayettir" açıklamalarından vazifeyi Sağlık Bakanı çıkardı. Bakan Recep Akdağ, gereksiz yere yapılan sezaryenlere yaptırım sinyali verdi.
“Gereksiz yere sezeryan oranlarını çok yükseltmiş olan hastanelerle ilgili, özel hastanelerle ilgili yaptırımlarımız da olacak. Bunu da önümüzdeki aylardan itibaren bütün Türkiye’de yaşayacağız.”
Dr. Filiz Küçük'e göre bu açıklamaların arkasında başka planlar var. Küçük, insan sağlığından çok parasal kaygıların öne geçtiği görüşünde.
“Sağlığın ticaretleşmesiyle birlikte nasıl ucuza getiririz mantığı yoksa anne ölmüş bebek ölmüş önemli değil önemli olan ucuz olsun” dedi.