Erdoğan'ın 'bilimsel bir tespitleri'
Başbakan Erdoğan, nükleer santraller konusunda daha önce yaptığı ve içinde "tüpgaz, tv, Boğaz köprüsü, bilgisayar" örneklerin geçtiği ciddiyetten uzak açıklamalarına, bu sefer “uçak” örneğini de ekledi.
Başbakan Tayyip Erdoğan AKP Mersin 4. Olağan Kongresi'nde konuştu. Gündemdeki siyasi tartışmalara değinen Erdoğan konuşmasında nükleer santraller konusunda da açıklamalarda bulundu. Erdoğan, sonuçları tüm Dünya'da tartışılan ve ciddiyetle ele alınması gereken nükleer santraller konusundaki açıklamalarına daha önceki “tüpgaz” benzeri bir başka örnek ile devam etti ve “Bir yıl boyunca 24 saat nükleer santralin kapısında otursanız, bir uçak yolculuğunda aldığınız kadar radyasyon almıyorsunuz. Bu bilimsel bir tespit” ifadelerini kullandı.
“Uçakta daha fazla radyasyon var”
Erdoğan, Mersin Akkuyu Nükleer Santrali'nin zemin etüt çalışmaları ve lisanslama başvuru sürecini başlattıklarını belirterek, "Tedbirleri iyi aldığınızda, güvenliği hassasiyetle sağladığınızda nükleer santral tehdit içermiyor. Bir yıl boyunca 24 saat nükleer santralin kapısında otursanız, bir uçak yolculuğunda aldığınız kadar radyasyon almıyorsunuz.
Bu bilimsel bir tespit. Türkiye'nin büyümesini, Türkiye'nin gelişmesini, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmasını istemeyen çevreler, son derece art niyetli şekilde kampanyalar yürütüyor" dedi.
“Tüpgaz, Boğaz köprüsü, bilgisayar, televizyon…”
Erdoğan daha önce de "Tüpgaz, Boğaz köprüsü, bilgisayar, televizyon" gibi örneklerini kullanarak nükleer santraller konusundaki eleştirilere yanıt vermişti. Erdoğan şu ifadeleri kullanmıştı:
"Riski var mı, tabii var. Patlayabilir. Şimdi patlayabilir diye geçenlerde söyledim, tabii bu malum şahıs ve şahıslar tarafından eleştiri aldık. Şimdi riski var patlayabilir, diye biz tüpgaz kullanmayacak mıyız? Riski var diye arabaya binmeyecek miyiz? Riski var diye İstanbul’un Boğaz Köprüsü’nün üzerinden geçmeyecek miyiz? Olur ya halatlar kopabilir, geçmeyecek miyiz? Deprem esnasında kopabilir. Geçmeyecek miyiz? İşte bu zihniyete sorarsanız geçmeyeceksiniz. Boğaz’ın altından tüp geçit yapıyoruz, raylı sistem kuruyoruz oradan geçmeyeceğiz? Riski var, havasız kalabilirsin. Bu anlayış hiçbir zaman aklın, bilginin, deneyimin tecrübenin ortaya koyduğu eserlere yönelik başında hep olumsuzdur, ’no’ tuşuna basarlar, bittikten sonra ’yes’ tuşuna basarak geçerler, bunların yapısı bu. Nükleer enerjiye karşı çıkanlar, radyasyon riski olduğu için acaba bilgisayar kullanmıyor mu, televizyon seyretmiyor mu?"
.