AKP ve "Kan kokan ticaret"
PKK terörüyle mücadele yerine müzakereyi tercih eden ve terör örgütünün yuvalandığı Kandil’i vurmayan AKP iktidarı, hainlere ev sahipliği yapan kukla devletle ticarete başladı. Peşmerge reisi Mesud Barzani’nin ekonomik taleplerini bir bir yerine getiren iktidar, peşmergelerden petrol ithalatını başlattı.AKP, hainlere ev sahipliği yapan
kukla devletle ticarete başladı...
PKK’ya dolaylı destek
Yetkisi olduğu halde PKK’lı teröristleri Kandil’de vurmayan AKP, hainlerin hamisi Barzani ile ticarete soyundu. Peşmerge reisinin isteklerini bir bir yerine getiren iktidar, bu kez de merkezi Irak hükümetini baypas ederek, Irak’ın kuzeyindeki kukla devletten petrol ithal etmeye başladı.
PKK’nın hamisiyle petrol anlaşması!
Türkiye, Kandil’de yuvalanan terör örgütüne ev sahipliği yapan peşmergelerden petrol ithalatını
başlattı
PKK terörüyle mücadele yerine müzakereyi tercih eden ve terör örgütünün yuvalandığı Kandil’i vurmayan AKP iktidarı, hainlere ev sahipliği yapan kukla devletle ticarete başladı. Peşmerge reisi Mesud Barzani’nin ekonomik taleplerini bir bir yerine getiren iktidar, peşmergelerden petrol ithalatını başlattı. Irak merkezi hükümetin karşı çıkmasına rağmen, Irak’ın kuzeyindeki Kürt Bölgesi Türkiye’ye petrol ihraç etmeye başladı. İngiliz Telegraph gazetesi, tankerlerle petrol taşıma işlerinin perşembe günü başladığını belirterek, bu adımın “siyaseten tartışmalı” olduğunu savundu. Gazete bir analistin “bu adımın Türkiye ile Kürt bölgesi arasında ciddi taahhütü” göstereceği için önemli olduğu sözlerini de aktardı.
Tankerlerle taşınıyor
Telegraph gazetesi, “Kürdistan, Irak’ın yarı özerk bölgedeki petrol şirketlerine güç katacak. Siyaseten tartışmalı bir adım ile sınırın öte tarafındaki Türkiye’ye ham petrol taşımaya başladığı anlaşılıyor” diye yazdı. Peşmergelerin, bölgedeki büyük petrol rezervlerinin kimin tarafından kontrol edilmesi gerektiğine ilişkin uzun süredir Bağdat ile ihtilaf içinde olduğunu kaydeden Telegraph, geçen nisan ayında peşmergelerin, Irak merkezi hükümetinin bölgede faaliyet gösteren yabancı şirketlere ödeme yapmadığı gerekçesiyle Bağdat tarafından petrol ihracatını durdurduğuna dikkat çekti. İngiliz gazetesi, mayıs ayıda Peşmergelerle Türkiye arasında Bağdat’ın kontrolünü bypas ederek ihracata yönelik boru hattı projesini gerçekleştirmede mutabık kaldıklarını belirtti. Gazete, “İki kaynak tankerlerin perşembe günü sınırın diğer tarafındaki Türkiye’ye ham petrol taşımaya başladığını söylediler” dedi.
Peşmergeye tam destek
Gazete, VSA Capital’dan petrol analisti Malcolm Graham-Wood’un değerlendirmesine de yer verdi. Graham-Wood, atılan adımın Kürt bölgesi ile Türkiye arasındaki “ciddi taahhüt göstereceği için önemli” olduğunu belirtirken, “Bu kadar erken beklemiyorduk. Sınırın açılması, Kürdistan’ın petrol satma imkanını muazzam biçimde artırıyor” diye konuştu.
Kan kokan ticaret
YENİÇAĞ , 22 Haziran’da “Kan kokan ticaret” verdiği haberinde, AKP iktidarının Peşmergelerle ekonomik işbirliğine gittiğini duyurmuştu. Haberde, “Terörle mücadele yerine müzakereyi tercih eden, yetkisi ve hakkı olduğu halde bataklığın kaynağı Kandil’i vurmayı aklından bile geçirmeyen AKP’nin Irak’la ihtilafında da Barzani’nin tarafını tutarak petrol ticaretine giriştiği” belirtilmişti.
AKP Kürdistan’ı kurduruyor
Türkiye, ardı ardına şehit haberleriyle sarsılırken, kamuoyu AKP’nin peşmerge reisi Mesud Barzani’nin kontrol ettiği bölgeden tankerlerle ham petrol ithalatı yaptığı haberi ile sarsıldı. MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan, bu bölgeden petrol ithal etmenin Türkiye’ye çok ağır bir fatura olarak geri döneceği uyarısı yaptı. Oğan, “Irak’ın Kuzey’indeki yönetimden petrol alımı kararı Irak’ın toprak bütünlüğünün Türkiye tarafından bozulması manasına gelir. Irak’ın birleşik bütünleşik yapısının bozulması manasına gelir. Irak merkezi hükümetinin izni olmadan bu ülkenin kuzeyindeki yönetimle bağımsız anlaşmalar yapıyorsak, biz Türkiye’nin eliyle Irak’ın kuzeyinde bir Kürdistan devletinin kurulmasını onaylıyoruz demektir” dedi. Oğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu dolayısıyla politika olarak son derece sakıncalıdır. Türkiye’nin de hiçbir şekilde milli çıkarları açısından uygun olmayan bir politikadır. Bu birinci olarak toprak bütünlüğünü ihlal eder. İkincisi bölgede başka bir devletin bulunmasına katkı da bulunur. Üçüncüsü de Irak’ın Kuzey’deki yönetimini petrol gelirleriyle daha fazla gelir elde etmesine sebep olur. O gelirlerin de yarın nereye kullanılacağının hiçbir garantisi yoktur. O gelirlerin bir kısmı yarın Kandil’e akar mı? O gelirlerin bir kısmı yarın Suriye’ye akar mı? O gelirlerin yarın Türkiye’nin belirli bir bölgesini Irak’ın kuzeyiyle entegresine harcanır mı? Bunlar hiçbir şekilde garantisi olmayan işlerdir. Yanlış işlerdir.”
O kadar hevesli ki
Oğan, “AKP hükümeti o kadar hevesli ki orada bir Kürdistan oluşmasına, Irak’ın bölünmesine, Suriye’nin bölünmesine, o kadar hevesli bir görüntü çiziyor ki Suriye’ye müdahale edilmesine o kadar heves içerisinde ki artık bazı konularda dayatmasına gerek kalmıyor. AKP dayatmaya başlıyor bazı şeyleri. Dolayısıyla ABD’de dayatmış olabilir, AKP’de ABD’nin hoşuna gitsin diye böyle bir girişimde bulunmuş olabilir. Kendi görüşü çerçevesinde böyle bir girişime el atmış olabilir” diye konuştu.
Yol, su, elektrik olarak dönebilir
TÜRKSAM Ortadoğu Uzmanı Serdar Erdurmaz, Mesud Barzani ile yapılan petrol anlaşmasını değerlendirdi.
Erdurmaz, “İran’ın uygulamış ambargoyla da alakalı böyle bir girişim. İran’a uygulanan ambargoda petrol alımının azaltılması gündeme gelmişti biliyorsunuz. Türkiye’nin buradaki kaybının telafisi Kuzey Irak’tan temin edilen petrol olarak gözüküyor” dedi. Erdurmaz şöyle devam etti: “Zaten merkezi yönetime ilişkin olarak da kuzey Irak yönetimiyle Türkiye’nin istediği bir yönetimin kurulması isteniyor. Bu al gülüm ver gülüm ya da satranç oynamak gibi bir şey oluyor. Türkiye bunun ötesini düşünüyor mu, düşünmüyor mu? Bunun hakkında şüphelerim var. Kürt yönetimi hiçbir zaman PKK’yı elemek ortadan kaldıracak veya Türkiye’deki Kürtlerle birleşmek sevdasından vazgeçecek bir yapıda değil. Bu ertesi gün bize yol, su, elektrik olarak rahatlıkla dönebilir diye düşünüyorum.”
Türkiye’yi parçalayacaklar
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Irak’ın kuzeyinden tankerlerle petrol akışına, “Pazılın parçalarının oturmaya başladığı görülüyor” sözleriyle tepki verdi.
Tezcan, “Daha öncede dile getirmiştik. Toprak Satışı Kanunu geçerken Barzani’ye toprak satacaklarını ifade etmiştik. Alel acele geçirildi çünkü kanun. Şimdi biz oradan petrol alıyoruz. Murat Karayılan biz gerekirse Kuzey Kürdistan ile birleşiriz diyor. Bu tarafla birleştiririz diyor. Adım adım kuzey Irak bölgesel yönetimini ayrı bağımsız bir Kürdistan olarak tanıma projesi hayata geçiriliyor. Görünen tablo bu. Bunu yaparken bundan sonra ki adım da Türkiye’nin bütünlüğünü parçalayıp Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi Kuzey Irak’taki bölgeyle birleştirme projesi planlanıyor” diye konuştu. Tezcan şunları söyledi: “Kuzey Suriye’yi de Kuzey Irak’taki Barzani rejimiyle beraber ABD’nin istediği BOP çerçevesinde bölgede bir Kürt devleti Türkiye, Suriye, Kuzey Irak, başarabilirlerse İran’dan alacakları bölgeyle bir Kürdistan yaratma peşindeler. ”
Zaten zımmen tanındılar
Emekli Tümgeneral Alaaddin Parmaksız, peşmerge ile yapılan petrol anlaşmasına ilişkin, “Buradaki ticaret yeni bir olay değil” dedi.
Parmaksız, “2009 yılından beri Türk iş adamlarının orada çok ciddi yatırımları var. Bu yatırımları kimlerin yaptığı zaman zaman basında yer alıyor. Hükümetin genel politikası o bölgeyle ticareti geliştirmek. Bunun için de petrol ticaretinin olması başlı başına bir özellik taşımıyor” diye konuştu. Parmaksız şöyle devam etti: “Biz zaten oraya elektrik veriyoruz. Temel alt yapılarını kuruyoruz. Diğer ticaretten aldığı parayı nereye kullanıyorsa Barzani buradan kazandığı parayı da oraya kullanacak. Ticaret yapılıyorsa bunu Ahmet ya da Mehmet’in satıyor olması fark etmez. Barzani’nin Kandil ile ilgili politikasında senelerdir bir değişim olmamasına rağmen orası ile ticaret geliştiriliyor. Ticaretin geliştirilmesinin entegrasyon sağlayacağına dair bir takım değerlendirmeler var bunun sonucunda hükümette böyle düşünüyor olmalı. Oradaki durum zaten zımnen tanınmış durumda.
Barzani geldiği zaman Cumhurbaşkanıyla, Başbakanla görüşmüyor mu? Dışişleri Bakanı ile görüşmüyor mu? En üst düzeyde karşılanmıyor mu? Bunun bir deklarasyonu yapılmamış. Ticari entegrasyonun bölünmeyi sağlayacağını ve bunun her iki tarafında yararına olacağına dair Türk işadamlarının bir kısmında değerlendirme var. Dışişleri ve hükümetin değerlendirmesi de bu şekilde olduğu için orası ile olan ticareti teşvik ediyor. Teröre karşı bir şey yapacağım demiyor ki Barzani. Kürt kedisini bile Türkiye’ye teslim etmem demediler mi? Ben bir şey yapamam siz de silahla yapmayın diyor. Görüşün diyor. Barzani’nin söyledikleri de farklı gizli bir şey değil. Biz anlamamakta ısrar ediyoruz olay bu.
