İmralı servisi komediye dönüşünce..

Öcalan’ın mektubunu yayımlayan Sabah’ın fena çuvalladığı ortaya çıkınca devreye “çifte mektup”un servis edildiği Radikal gazetesi girdi...


SERVİS KARIŞTI!



Adalet Bakanlığı’nın İmralı servisi komediye dönüştü. Öcalan’ın mektubunu yayımlayan Sabah’ın fena çuvalladığı ortaya çıkınca devreye “çifte mektup”un servis edildiği Radikal gazetesi girdi...

Hangisine inanacağız?!


Teröristbaşı Öcalan’ın yıllardır BDP ve Kandil’e servis için kullandığı avukatlarını azledip, yeni kanal olarak Adalet Bakanlığı’nı seçmesi, ilk denemede fiyaskoya dönüştü. Bakanlıktan yapılan sızdırma, gazeteleri de karşı karşıya getirdi.

Manşetten gelen hata!


Sabah gazetesi önce Öcalan’ın açıklamalarını, ardından da kardeşinin sözlerini manşet yaptı. Bebek katili, “Avukatlar sözlerimi çarpıtıyor. BDP ve PKK da beni aldatıyor”, kardeşi ise Zana’yla aynı telden çalıp “Bu işi Erdoğan çözer” diyordu.

Kardeşim kavrayamıyor!


Daha fazla dayanamayan Radikal, devreye girdi ve Öcalan’ın 2. mektubunu açıkladı: Sizden istirhamım kardeşimi göndermeyin bana. Dışarı çıkıp yanlış, eksik bir şey söyler. Süreç hassas. Müzakerenin devamını ve eski ekibi istiyorum.

Öcalan’ın mektupları kafaları karıştırdı!

Sabah, Öcalan’ın mektubundan sonra kardeşini manşet yaptı. Radikal ise, teröristbaşının, bir mektubu daha olduğunu ve orada “Kardeşimi bana göndermeyin. Dışarı çıkıp yanlış bir şey söyleyebilir” dediğini duyurdu

Önce teröristbaşının mektubunu ardından da kardeşi Mehmet Öcalan’ın mektubunu manşetine taşıyan Sabah gazetesine Radikal Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can’dan cevap geldi. Öcalan’ın 1 değil 2 mektubu olduğunu belirten Can, Öcalan’ın ikinci mektubunda şu sözlerine yer verdiğini belirtti: “Öcalan, kardeşimi bana göndermeyin. Dışarı çıkıp yanlış, eksik bir şey söyleyebilir.”
Sabah gazatesi, önceki gün sızdırılan bebek katili Abdullah Öcalan’ın, Adalet Bakanlığı’na yazdığı mektubun ardından bu kez de teröristbaşı Öcalan’ın kardeşini manşetine taşıdı. Gazetede önceki gün çıkan haberde, Öcalan’ın “Avukatlar sözlerimi çarpıtıyor, BDP ile PKK da beni aldatıyor. Ben artık bunlarla görüşmem” diyordu. Öcalan ayrıca, Oslo’da PKK ile MİT arasında yapılan pazarlık masasına oturan Müsteşar Hakan Fidan ve eski MİT Müsteşar Yardımcısı A.G. ile görüşebileceğini belirtiyordu.

Gazete dünkü haberinde ise, Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan’ı sayfalarına taşıdı. Habere göre Mehmet Öcalan, “Başbakan bu meseleyi çözer. Umudum bu yöndedir. Başbakan bu barışı sağlayacaktır. Yapmak istemesi halinde, barışı sağlar” diyor.

Eski avukatlarını istedi

Sabah bu haberleri yaparken, Radikal gazetesinde ise Eyüp Can, Öcalan, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e 1 mektup değil 2 mektup gönderdiğiri yazdı. Can’a göre, bu mektupta şu ifadeler yer alıyor: “Sizden istirhamım, kardeşimi göndermeyin bana. Çünkü Mehmet söylediklerimi siyaseten tam olarak kavrayamayabilir. Dışarı çıkıp yanlış, eksik bir şey söyleyebilir. Süreç çok hassas. Geçmişte yanlış anlamaların nelere yol açtığını gördük. Müzakereler kaldığı yerden başlamalı. Bu süreçte daha önce görüşen resmi heyet ve daha önce gelen avukatlarımla görüşmek istiyorum...”

Başbakan’ı gaza getiriyorlar

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, gazeetelerde yer alan teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın mektubunu ve gelinen süreci değerlendirdi. Vural, “Bir pazarlık olduğu aşikar artık. Çözüm denilen tavizlere Türkiye’yi alıştırmak istiyorlar. Bu yönüyle de başbakanının egosonu tatmin etmek suretiyle gaza getiriyorlar” dedi. Vural şunları söyledi: “Başbakan’ın verdiği sözlerin yerine getirilmesi için bu ifadeler pompalanıyor. Başbakan bu yönüyle bir bakıma kendisini açıkçası bir bakıma egosu da tatmin edilerek kahramanlık rolü biçiliyor. Böylelikle Türkiye Başbakanını kendi amaçları için dolduruşa getiriyorlar. Bu doğrudan doğruya bir psikolojik harekattır. Herkes çözüm istiyor güya. Çözüm nedir; Türkiye’nin kabul edemeyeceği hususlar. Bu nedenle çözümün ne olduğu dillendirilmiyor. Kamuoyu buna alıştırılsın ki Başbakan da verdiği sözleri rahatlıkla yerine getirsin anlayışıdır. Hem Başbakan’ın egosunu tatmin ediyorlar hem ortamı hazırlıyorlar. Tarif edilmeyen çözümler Başbakan’ın kapalı kapılar arkasında verdiği sözlerin yerine getirilmesi için hazırlanan ortamdan başka bir şeye hizmet etmeyen açıklamalardır.”

Verdikleri sözü yerine getirecekler

CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, gündeme oturan Öcalan haberlerine ilişkin, “Bu işi Başbakan çözer cümlesinin alt mesajı: Başbakan Tayyip Erdoğan 2012 seçimlerinden önce gitti Barzani ile görüştü. Sonrasında OSLO görüşmeleri başladı. Türkiye’nin bölünmesi yönünde söz verdi. bu sözünde duracak Türkiye’yi bölecektir şeklinde okunmalıdır. Sözünü yerine getirmenin vakti geldi hatırlatmasıdır” dedi. Genç, “Doğu ve Güneydoğudaki bu olayların bu şekilde devam etmesini öncelikle isteyen kişi Erdoğan’dır. Çünkü yüzde 10 baraj dolayısıyla BDP ve AKP bölgedeki oyları paylaşıyor. Bugün AKP’deki Kürt vekiller ayrılırsa AKP iktidarda kalamaz. Dolayısıyla bu kaostan en çok faydalanan da Erdoğan” ifadelerini kullandı.

Amaç akil adamlar oluşturmak

Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın yayınlanan mektubunu değerlendiren emekli deniz binbaşı ve stratejist Erol Bilbilik, “Tayyip Erdoğan’ın bu mektuptan haberdar. Bu mektup okunduktan, Abdullah Öcalan’ın görüşleri belli olduktan sonra Zana’nın çıkışı olduğunu düşünüyorum” dedi. Bilbilik şöyle devam etti: “Leyla Zana’nın Bağımsız Demokrasi Partisi listesinden bağımsız aday olarak konulması Tayyip’e Amerikanın verdiği talimat gereği olmuştur. Bu kısmı atlamamak gerekir. Bunların tamamı bir plan. Bu plan çerçevesinde Leyla Zana Kürtlerin akil adamı olacak. Bu tezgahlardan bir diğeri de Kemal Burkay’dır. Başbakanın davetiyle 30 yıl aradan sonra sallana sallana geldi. Diğeri ise Şerafettin Elçi. Bu üçü Kürtlerin akil adamı olarak ortaya çıktı. Bunlar Amerika’nın belirlediği akil adamlardır.”

Rol paylaşımı kavgası var

Eski Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal, gelişmeleri, “Zaman zaman bir takım çözücüler ortaya çıkar. Türkiye’de nasıl bir sorun var bu belli. Devlette 30 yıldır bu sorunu çözmek için belirli kuvvetlerini devreye sokmuştur, kendine hedefler belirlemiştir. Bir ülkenin sorunun tek bir kişi altında o çözer, bu çözer diye kişilere bağlamamak gerekir. Kişi bazında değil devlet olarak düşünülür” ifadeleriyle değerlendirdi. Soysal şunları söyledi: “Devlet bir kişiden ibaret değildir. Devlet kanunlar gereği bu işi çözer. Herkes kendine göre roller üstleniyor. Kimleri baş rol kimileri yan rollerde. Kürt meselesinde çok çeşitli devreler var. BDP var, Zana var, Apo var. Bu çıkışlar ise Kürtlerin kendi arasındaki rol kavgasını göstermektedir.”

Türkiye’yi masaya oturtma peşindeler

Öcalan’ın mektubunun ne anlama ğeldiğini değerlendiren emekli Tümgeneral Erdal Sipahi şunları kaydetti: “Bu çıkışların tamamı Türkiye’yi masaya oturtma çalışmalarıdır. Dün Leyla Zana çıkıyor, bugün katil Abdullah Öcalan’ın kardeşi. Hepsinin dediği aynı: Bu işi Başbakan çözer. Farklı farklı versiyonlarda ortaya çıkan aynı görüşe hizmet eden sözler. Kemal Burkay getirtiliyor, akil adam pozisyonunda. Bunların tamamı önceden hazırlanan senaryonun aktörleri. Ana muhalefet partisi CHP de maalesef bu işe soyundu.”

➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..