İşte, Yurt’un Sesi: Bu bir zulümdür
Ergenekon mahkemelerinin artık bir zulüm kurumu haline geldiği, yeni rejimin baskı ve terör aygıtına dönüştüğü görüşü, her gün yaşanan yeni bir olayla güçleniyor. Silivri’deki Özel Görevli Mahkemeler, adeta birer kin ve intikam kurumu gibi işliyor.
Yarbay Mustafa Dönmez, üniversiteyi yeni bitiren, yüksek lisans yapmak için Belçika’dan davet aldığı halde Azerbaycan’ı tercih eden fidan gibi oğlunu, Alp Dönmez’i bir trafik kazasında yitiriyor.
Ona, bu acı haberi Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay veriyor mahkeme salonunda. Tam 3,5 yıldır düzmece belgelere dayanarak tutuklu yargılanan Yarbay Dönmez, hıçkırıklara boğuluyor. Neredeyse bütün üniversite yaşamı boyunca görememiş oğlunu. Hoyratça koparılmış sevdiklerinden.
Cenaze izni veriliyor. Ancak kaçma ihtimali var diye, Bandırma’da yapılacak törene deniz yoluyla değil, kara yoluyla götürülüyor. İki saatlik yol yedi saat sürüyor. Zor yetişiyor defin işlemine. Ve sevgili oğlunu, kendi elleriyle toprağa verdikten sonra, oraya, öylece yığılıp kalıyor.
Mustafa Dönmez, Silahlı Kuvvetler’de “Kızıl Yarbay” olarak tanınır. Harp Okulu’ndan önce okuduğu ODTÜ’de 1975 yılında, ülkücülerin bir silahlı saldırısı sırasında yaralanıyor. Ordu’daki Cemaat örgütlenmesi hakkında ilk raporu hazırlayan subaydır. Ve dava sonuçlanmadan TSK’dan ihraç edilen (emekli değil) ilk ve tek Ergenekon sanığı da o oluyor.
Yurt Gazetesi
